Evrensel’in haberine göre DİB açıklamasını Rıza Türmen okudu. Türkmen, iktidarın hukuk ve anayasaya aykırı baskıyı savaş bahanesiyle arttırarak sürdürdüğünü ifade etti. Kapalı salon etkinliğinin yasaklanmasını da eleştiren Türmen, “Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi tarafından güvenceye alınmış ifade özgürlüğü hakkı bir kez daha çiğnendi” dedi.

“”Seçme ve seçilme hakkı da yok, toplanma hakkı da yok”

İktidarın daha önce de seçme ve seçilme hakkını kayyum atamalarıyla yok saydığına dikkat çeken Türmen, “Belediye başkanlarının görevden alınması açık bir anayasa ihlalidir. Bu da yetmezmiş gibi yerine valiler atanmıştır. Bu halk egemenliğinin yerine devlet egemenliğinin geçmesidir. Halkın iradesi gasp edilmiştir, bu illerde yaşayan insanların hakları ihlal edilmiştir” diye belirtti.

Türkmen sözlerini şöyle sürdürdü:

AKP seçimi kaybetmiştir ancak yönetime el koymuştur ve kaybettiği bu üç belediyeyi istediği gibi yönetmektedir. Buna karşı ancak birlikte hareket edersek bunun üstesinden gelebiliriz. Bu üç belediye başkanını desteklemek demokrasiyi desteklemektir. 31 Mart ve 23 Haziran’da tek adam rejimini yenilgiye uğratan ittifakı parçalamak istiyorlar.

“Bugün meşru olmayan kayyum rejimi Türkiye tarihine geçmiştir”

Van Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Bedia Özgökçe Ertan ise İstanbul’da görevden uzaklaştırılarak yerine kayyum aranan belediye başkanları ile demokrasi isteyenlerin bir araya gelmesinin planlandığını belirtti. Ertan, şunları kaydetti:

Bu barışçıl toplantıya, fikirlerin buluşacağı bu toplantıya bile tahammül edemediler. Ülke son 4-5 yıldır böyle yönetilmektedir. Bugün söz söylemek isteyenler eğer muhalefetteyse söz söylemelerine izin verilmemektedir.

“Bugün meşru olmayan kayyum rejimi Türkiye tarihine geçmiştir” diyen Ertan, AKP’nin sandıkta alamadığını elindeki gücü kötüye kullanarak aldığını ifade etti.

Sendika.Org