Türk Tabipleri Birliği Merkezi Konseyi, iktidarın kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına yönelik saldırı ve müdahale girişimlerine ilişkin basın açıklaması yaptı
Türk Tabipleri Birliği Merkezi Konseyi, iktidarın kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına yönelik saldırı ve müdahale girişimlerine ilişkin basın açıklaması yaptı
Afrin operasyonuna ilişkin “Savaş bir halk sağlığı sorunudur” diyerek yayımladıkları açıklama nedeniyle Tayyip Erdoğan tarafından hedef gösterilen ve tüm yöneticileri gözaltına alınan Türk Tabipler Birliği (TTB) bugün (6 Mart) kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına yönelik saldırılara ve müdahale girişimlerine ilişkin basın açıklaması yaptı.
TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel’in yapığı açıklamaya TTB Genel Sekreteri Dr. Sezai Berber, Prof. Dr. Merkez Konsey üyeleri Taner Gören ve Dr. Bülent Nazım Yılmaz da katıldı.
Açıklamada meslek kuruluşlarına isim değişikliği, serbest meslek icrasında üyelik koşulunun kaldırılması, birden fazla meslek kuruluşu kurulması ve seçim sistemlerinin değiştirilmesi gibi yöntemlerle müdahale girişimlerinin olduğunun altı çizen Tükel, “Bu tür müdahaleler, mesleğin insan ve toplum yararı gözetilerek uygulanmasına değil; mesleğin nasıl icra edileceğine bir yetkenin karar vermesine yönelik sonuçlar doğuracaktır” dedi.
Tükel, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının yalnızca meslektaşlar arası ilişkileri düzenlemekle sınırlı olmadığını belirterek “Bu kuruluşlara çoğulcu demokratik ortamın gelişimine ilişkin rollerinin önemi nedeniyle kamusal nitelik kazandırılmıştır” ifadelerini kullandı. Tükel, müdahale girişimlerinde ön plana çıkan biçimlerin yaratacağı ortamı şöyle özetledi:
Zorunlu üyelik olmadığında ya da aynı meslek alanında birden çok meslek kuruluşunun kurulmasına olanak verildiğinde, meslek disiplininin kim tarafından sağlanacağı belirsizleşecek, her kuruluş kendi başına davranacaktır. Bunun sonucunda da meslek kuruluşlarının kendi mesleklerine ilişkin ihtiyaçlar, meslek etiği vb. konularında karar alabilmeleri mümkün olamayacak, kararların merkezi düzeyde alınması meslek kuruluşları üzerinde ciddi bir tahribata neden olacaktır.
Tükel, meslek örgütlerinin faaliyetlerinin iktidar politikaları ile çatıştığı durumda kullanılan bir diğer müdahale türünün de meslek kuruluşlarının güçsüzleştirilmesi ve etkisizleştirilmesi olduğunu ifade etti. Toplum nezdinde mesleğe güven duygusunun, mesleğin etik kurallarının belirlenmesi ve mesleki denetimle mesleğin biçimlendirilmesi yoluyla oluştuğunu söyleyen Tükel, iktidarın bunu zedeleyecek girişimlerden kaçınması gerektiğini belirtti.
Tükel sözlerini şöyle tamamladı:
Meslek örgütlerimizin isimlerinde yer alan “Türk” ve “Türkiye” ibareleri, Anayasa gereğince, bu mesleklerin hizmet verdikleri alanda, tüm toplumu kapsayan, kamusal yarar taşıyan hizmetleri nedeniyle verilmiştir. Meslek kuruluşlarının isimlerinden Türk ve Türkiye ibarelerinin kaldırılması yönündeki girişimler; bu kuruluşların toplumsal kapsayıcılığını ortadan kaldırmaya, meslek uygulama alanlarında toplum adına bilgi üretme, mesleği geliştirme ve toplumsal denetim işlevlerini yok etmeye yöneliktir. Meslek birliğimiz üzerinde bu yönde yapılacak müdahaleler halkın sağlık hakkına yönelik faaliyetler üzerinde ciddi bir tehdit durumundadır.
Varlık koşullarımızı ortadan kaldırarak mesleğimiz, meslektaşlarımız, toplum ve ülkemiz için geri dönülemez zararlara yol açacak bu girişimlerin geri çekilmesini istiyor; yetkilileri ve tüm kamuoyunu bu gelişmeler konusunda duyarlı davranmaya davet ediyoruz. Yine bu çerçevede siyasal iktidarı, Türk Tabipleri Birliği’ne karşı kullandığı dili ve kabul edilemez uygulamalarını gözden geçirmeye çağırıyoruz. Türk Tabipleri Birliği, hekimlerin mesleklerini demokratik değerler, etik ilkeler ışığında sürdürmekte ısrar ettikleri bir kurum olarak, odaları ve üyeleri ile birlikte gerekli demokratik mücadeleyi sürdürecektir.
Açıklamanın tamamı için tıklayınız.
Sendika.Org