ETHA muhabiri ve çevirmeni Meşale Tolu’nun da aralarında olduğu 15’i tutuklu 18 kişinin yargılandığı davanın ilk duruşmasında Tolu’nun tutukluluğunun devamına, tutuklu 8 kişinin ise tahliyesine karar verildi
ETHA muhabiri ve çevirmeni Meşale Tolu’nun da aralarında olduğu 15’i tutuklu 18 kişinin yargılandığı davanın ilk duruşmasında Tolu’nun tutukluluğunun devamına, tutuklu 8 kişinin ise tahliyesine karar verildi
Etkin Haber Ajansı’nda (ETHA) muhabirlik ve çevirmenlik yaparken 6 Mayıs’ta “terör örgütü üyeliği” ve “terör örgütü propagandası” iddialarıyla tutuklanan Almanya vatandaşı Meşale Tolu’nun da aralarında olduğu 15’i tutuklu 18 kişinin yargılandığı dava, Silivri’deki İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı.
Duruşma öncesinde ETHA emekçileri ve Tolu ailesi adliye önünde bir basın açıklaması yapmak istedi. Açıklamaya Almanya Sol Parti Parlamenterler Grubu Başkan Yardımcısı Heike Hänsel, HDP Milletvekili Erdal Ataş ve HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Beycan Taşkıran da destek verdi.
Açıklamada konuşan baba Ali Rıza Tolu, 5,5 aydır hapishanede olan kızı hakkındaki tüm iddiaların yalan ve boş olduğunu, kızının ETHA ve Özgür Radyo’da çalıştığı için hedef alındığını, cenaze takibi yaptığı gerekçesiyle suçlamanın kabul edilemeyeceğini söyledi.
Baba Tolu açıklama yaptığı sırada jandarma, basın açıklaması yapmanın yasak olduğu gerekçesiyle müdahale etti. Kısa süreli gerilimin ardından davayı takip edecek olanlar adliyeye geçti.
Meşale Tolu davası öncesinde açıklamaya müdahale#MeşaleToluyaözgürlükhttps://t.co/8BqkOt489z pic.twitter.com/cI9gYDYH0S
— ETHA (@etkinhaberajans) 11 Ekim 2017
Savunmalarına geçilmeden önce sanık avukatları, mahkeme başkanının sanıkların sorgusunda yer alan ve tutukluluk kararını veren hakim olmasının kanuna aykırı olması nedeniyle davadan çekilmesini talep etti. Ancak bu talep, oy birliği ile reddedildi.
Etkin Haber Ajansı (ETHA) için gönüllü muhabirlik ve çevirmenlik yapan Meşale Tolu mahkemede verdiği ifadeye, kendisini tanıtarak başladı. Almanya doğduğunu söyleyen Tolu, 32 yaşında olduğunu, eğitim ve öğretim hayatını Almanya’da tamamladığını, evli ve 1 çocuk annesi olduğunu dile getirdi. Tolu, hakkında ifade veren gizli tanığın ismini bile bilmediğini ifade ederek, iddiaların asılsız ve mesnetsiz olduğunu söyledi. Meşale Tolu, İstanbul’da yaşadığı süre boyunca Kartal’da ikamet ettiğini, Gazi’ye yalnızca en fazla dört kere gittiğini ifade etti. Tolu, cenaze törenleri ile basın açıklamalarına katılmanın neden suç sayıldığını anlayamadığını belirterek, Olağanüstü Hal (OHAL) döneminde tüm demokratik hakların ortadan kaldırıldığını ve gazetecilerin hedef haline geldiğini söyledi. ETHA için gönüllü çevirmenlik ve muhabirlik yaptığını dile getiren Tolu, “İddiaya göre 1 Mayıs’ta Taksim’e çıkacakmışız ve polis önleyici gözaltı yapmış. Bu iddianın asılsız olduğunu polis ve savcı da biliyor” diye konuştu.
Meşale Tolu, evine yapılan baskın sırasında iki yaşındaki oğlunun gözleri önünde darp edilerek gözaltına alındığını söyleyerek, “Oğluma da silah doğrultuldu” dedi. Şerife Erbay’ı tanıdığını ve bu nedenle Yeliz Erbay’ın cenaze törenine katıldığını belirten Tolu, “Ne yasadışı bir pankart taşıdım ne de yasadışı slogan attım” diye konuştu. Meşale Tolu, IŞİD’e karşı savaşırken hayatını kaybedenlerin anma törenine katılmayı suç olarak görmediğini ifade ederek, “Cenazelere neden bu kadar tahammülsüzlük gösterildiğini anlamış değilim” dedi. Cenaze törenlerine katılmanın din ve vicdan özgürlüğü kapsamında olduğunu söyleyen Tolu, “Eşim de tutuklandı. Oğlum benimle beraber cezaevinde kalıyor. 30 Nisan’dan beri tutukluluğum devam ediyor. Herhangi bir suç işlemedim” diye konuştu.
Meşale Tolu’ya ifadesinin ardından dosyada delil olarak yer alan fotoğraflar gösterildi. Tolu, fotoğraftakinin kendisi olduğunu belirterek, “Cenazede tabutu taşıyan kişi benim” dedi.
Sanık savunmalarının tamamlanmasından sonra söz alan Tolu’nun avukatlarından Kader Tunç, müvekkilinin iddianamede yer alan cenazelere din ve vicdan hürriyeti kapsamında katıldığını söyledi. Soruşturma aşamasında verilen gizlilik kararının savunma hakkını kısıtlayıcı şekilde uygulandığını belirten avukat, bu durumun hukuka aykırı olduğunu dile getirdi. Fezleke ile iddianamenin birebir aynı olduğunu savunan avukat Tunç, “Delil toplanacak iddiasıyla müvekkilimin tutukluluk haline devam denilmiştir, aylarca bekletilmiştir” diye konuştu. Gizli tanık ifadesinin çelişkili ve soruşturmanın hukuka aykırılıklarla dolu olduğunu belirten Tunç, müvekkilinin Bakırköy Kadın Cezaevi’nde yaklaşık 6 aydır üç yaşındaki oğlu ile beraber mağdur edildiğini ifade etti.
Tolu’nun bir diğer avukatı Ezgi Güngördü ise dosyada herhangi bir somut delil olmadığını belirterek, propaganda suçunun da somutlaştırılmadığını ve Tolu’nun kaçma şüphesinden ve suç karartmasından bahsedilemeyeceği için tahliye talebinde bulundu. Savcılık makamı ise bütün tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamını istedi. Mahkeme heyeti, 8 tutuklu sanığın tahliyesine, Meşale Tolu’nun da aralarında bulunduğu 6 kişinin ise tutukluluk halinin ise devamına karar verdi. 18 Aralık’a ertelenen gelecek duruşma, Çağlayan Adliyesi’nde görülecek.
Sendika.Org, Deutsche Welle