Bilindiği gibi Kürtler hem bölge devletleriyle hem terörizm ile etkin mücadele ediyor. Ama en çok da kendi aralarında mücadele ediyor, yani, hizipçilik yapıyorlar. Bu durumun örneklerinden biri Şengal ve çevresi, yani Ezidxan Ezidxan’ın en büyük yerleşim birimi olan Şengal küçük bir şehir ama etkisi büyük… Çünkü binlerce yıl süregelmiş bir medeniyetin, kültürün temsilcisi. Ve acılarını […]
Bilindiği gibi Kürtler hem bölge devletleriyle hem terörizm ile etkin mücadele ediyor. Ama en çok da kendi aralarında mücadele ediyor, yani, hizipçilik yapıyorlar. Bu durumun örneklerinden biri Şengal ve çevresi, yani Ezidxan
Ezidxan’ın en büyük yerleşim birimi olan Şengal küçük bir şehir ama etkisi büyük… Çünkü binlerce yıl süregelmiş bir medeniyetin, kültürün temsilcisi. Ve acılarını soykırımlarını taşıyor. Kadimliği kadar gizemli ve sade…
Ezidi Kürtler dürüstlüğü ve homojenliğiyle biliniyor. Med İmparatorluğu dağıldıktan sonra ve İslam’ın gelişiyle diğer Kürtler İslam’a geçti ve büyük oranda diğer milletler arasında eridiler ya da kültürlerinden uzaklaştılar.
Fakat Ezidiler özgün dinlerini ve kültürlerini bugüne taşıyabildi. Yüzde 100’üne yakını Kürtçe konuşuyor ve Kürt olduğunu söylüyor. Kürt halay ve şarkılarının çoğu Ezidi Kürtlere ait. Tarih boyunca ya dış güçler ya da diğer Kürtler tarafından haksızlığa uğradılar.
Şimdi yine pazarlık konusu. Bir taraftan IŞİD tehlikesi devam ediyor öte taraftan Türkiye’nin bölgeye müdahale olasılığı… Oysa tek sorun bunlar değil.
IŞİD saldırısından sonra Ezidilerin çoğunluğu hala evine dönmüş değil ve 3 binden fazla kadın hala köle pazarlarında satılıyor. Köyleri yerle bir edildi ama Ezidi olmayan Kürt partileri tarafından pazarlık konusu.
Bilindiği gibi Kürtler hem bölge devletleriyle hem terörizm ile etkin mücadele ediyor. Ama en çok da kendi aralarında mücadele ediyor, yani, hizipçilik yapıyorlar. Bu durumun örneklerinden biri Şengal ve çevresi, yani Ezidxan.
Ezidiler 74 toplu katliam ya da soykırım gördü. IŞİD’in 2014’teki barbar saldırısı ise sonuncusuydu. Şengal ve çevresini KDP koruyordu. Ama saldırı olunca Peşmerge bölgeden tamamen çekildi ya da kaçtı. Bir günde on bin Ezidi katledildi, on bin kadın kaçırıldı.
Saldırının akabinde yerel halk PKK veya PYD desteğiyle kendi savunma birliklerini kurdu. Gözlemciler PKK veya YPG müdahalesi olmasaydı katliam boyutunun daha büyük olacağını söylüyor.
Ama bölgede tek yükselen güç YPG, PKK’nin eğittiği Ezidi güçler, YBŞ değil.
KDP- Türkiye’nin yanısıra, YNK-HPÊ, HEŞDİ ŞEBİ ve EZİDİ HEŞD türedi.
KDP, Türkiye ile çalışıyor. Bir kısım Ezidi (Qasım Şeşo) ve Roj Peşmergesiyle bölgeyi kontrol altına almaya çalışıyor. YBŞ ve EZİDİ HEŞD bölgelerini abluka altında tutuyor, ambargo ile giriş çıkışlara izin vermiyor.
YNK’nin ilişkileri YBŞ ve HEŞDİ ŞEBİ (Haşd el-Şaabi) ile iyi ama kendi kontrolündeki HPÊ (Ezidi savunma birlikleri-Heyder Şeşo) ile çalışıyor. 12 bin peşmergesi var ve peşmerge bakanlığına bağlı.
Irak hükümeti, HEŞDİ ŞEBİ ile çalışıyor. Önce PKK-KDP rekabeti vardı. Ama şimdi HEŞDİ ŞEBİ belirdi. HEŞDİ ŞEBİ, EZİDİ HEŞDİ’ye destek veriyor. EZİDİ HEŞDİ hızla büyüyor.
Ezidiler ya da PKK, YBŞ ve EZİDİ HEŞD ile kontrol sağlamaya çalışıyor.
Yani, bölgede dört temel güç var ve bu güçlerin üçünün birleştiği nokta ise HEŞDİ ŞEBİ’nin bölgede olmaması gerektiği.
Tekrar soykırım yaşamak istemeyen Ezidi halkın çoğunluğu ise Ezidxan’a özel bir statünün verilmesini ve kendilerini savunacakların ve yöneteceklerin kendilerinden olmasını istiyor. KDP’ye itimadı yok. Peşmergelerin onları yalnız bıraktığını ve tekrar yalnız bırakacaklarını söylüyor.
YBŞ demokratik özerklik istiyor. HPÊ özel statü istiyor. HEŞDİ oraları özgürleştirip kendi sahiplerine vereceklerini söylüyor. KDP ise orada sadece Peşmerge bulunacağını ve herhangi özel statü verilemeyeceğini belirtiyor. Türkiye ise oraya üs kurmaya çalışıyor.
Nisan ayında Türkiye uçakları saldırı düzenlemiş birçok YBŞ üyesi ve Peşmerge hayatını kaybetmişti. Uluslararası güçler beklenilenden fazla tepki göstermişti.
Asıl olarak KDP yönetimi ile Türkiye Mart’ın başında ortak büyük bir operasyon için anlaşmışlardı. Ama küresel güçler bölgeyi daha da istikrarlaştıracağı gerekçesiyle operasyona izin vermedi.
Türkiye-KDP, PKK’nin oraya yerleşeceğini ikinci bir Kandil’e izin vermeyeceklerini belirtiyor.
Türkiye, Dohuk vilayetinde 21 üsse sahip. Rojava’da da üsler kurdu. Bu koridoru Şengal ve Kandil’e de uzatmak istiyor.
Ama küresel ve yerel güçlerin kendi programları var. Artık yerel aktörler güçlendi. PKK, YBŞ, HPÊ, HEŞDİ ŞEBİ, EZİDİ HEŞD…
Ayrıca, HEŞDİ ŞEBİ ile YBŞ’nin birlikte çalışması Ezidi bölgelerinin Irak eliyle uluslararası korumaya alınacağa benziyor. Türkiye’nin müdahale etme olasılığı çok zayıf.
Dikkat edilirse bu durum daha önce Rojava’da olmuştu. YPG ve Esad, IŞİD-Türkiye-ÖSO’ya karşı ortak tavır almıştı.
Peşmerge neden Ezidi köyleri kurtarmadı, HEŞDİ gelip kurtardı?
Bilindiği üzere Şengal’i KDP-PKK 2015’te ortak bir operasyonla IŞİD’in elinden almıştı.
KDP peşmergeleri şehre yerleşince güneydeki bir iki km ötedeki Ezidi köylere yönelmedi, Aksine ambargo uyguladı, kamplardaki Ezidilerin evlerine dönmesini engelledi. ‘Yabancı güçlerin’ (PKK, YBŞ, HEŞDİ, HPÊ) Şengal’den çıkmaları gerektiğini söyleyip tutuklamalara başladı.
Ezidiler zaten KDP peşmergelerini tekrar görünce tepki gösteriyordu. Bu durum KDP’li Ezidi Peşmergeleri de huzursuz ediyordu. Dolaysıyla, bunların çoğu silahlarıyla birlikte EZİDİ HEŞDİ’ye ya da HPÊ’ye katılmaya başladı. KDP katılımı engelleyemiyor.
Ezidiler defalarca talep etmelerine rağmen Peşmergeye bağlı Qasım Şeşo binlerce peşmergesiyle bir iki km ötedeki köyleri kurtarmadı.
Ezidiler kendi birliklerini kurduktan ya da EZİDİ HEŞDİ oluştuktan sonra KDP geri gelip oralara sahip çıkmaya başladı.
Şu bir gerçek ki YBŞ ya da HEŞD güçleri peşmergenin 2 yıl boyunca yapamadıklarını 3 günde yaptı. Yerel halk, “KDP, tüm güçlerin peşmergeye sadık olmasını istiyor ama KDP bizim için hiçbir şey yapmadı” diyor.
Sonuç olarak, tüm güçler, HEŞDİ ŞEBİ’yi tehdit olarak görüyor ama Ezidilerin çoğu öyle düşünmüyor. KDP’nin kayyım olarak atadığı yöneticilerini istemiyor, KDP olacaksa Ezidxan’ın HEŞDİ’ye ya da Bağdat hükümetine bağlanmasından yana.
HEŞDİ’nin yükselişi YBŞ’yi de sınırlamaktadır. Yerel halkın çoğu, onları kurtardığı, KDP’yi engellediği; hasteneler, okullar açtığı için PKK’nin kalmasını istiyor.
Ama öncellikle, PKK’nin de Ezidxan’ın özgürlüğünden çok, kendi ideolojosini yerleştirmeye çalıştığını söylüyor. PKK ideolojisinin de Ezidilerin kültürüne yakın olmadığını belirtiyor.
İkincisi, KDP-Roj Peşmergelerini daha fazla durdurmadıkları için PKK’ye kızıyor. Dolayısıyla YBŞ de EZİDİ HEŞD karşısında güç kaybediyor. YBŞ’ye yakın kişiler de HEŞD’e katılıyor.
Bu durum PKK’nin ya da ona yakın YBŞ’nin de Ezidxan’da marjinalleşmesine neden olabilir.
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.