O, güvenlik işbirliğine karşı sahada birebir mücadele verirken bir yandan da tüm kültürel ve entelektüel gücünü direnişin hizmetine sunmuş devrimci bir entelektüeldi
“Çünkü topraklarımız, sularımız ve göklerimiz özgür olacak, çünkü çocuklarımızın parmakları Basil gibi insanların özgürleştirdiği toprakla oynayacak, çünkü işgal altındaki bütün topraklar ve sular, bir gün, çok yakında bir gün, tekrar özgür olacak ki herkes kutsanabilsin.”
yukarıdaki satırlar, lübnan komünist partisi myk üyesi cena yasmin nahal’a ait.
yazıda bahsettiği basil el a’rac filistinli bir devrimci, yedi aydır siyonist rejim tarafından aranıyor ve saklanıyordu. 7 mart günü kaldığı ev israil askerleri tarafından sarıldı, el a’rac iki saat boyunca çatıştıktan sonra öldürüldü.
onun ardından yazılan, söylenen her şey filistin’in kurtuluşu üzerine düşünen, direnişin teorisini yapan gerçek bir entelektüel ve kararlı bir savaşçı olduğunu gösteriyor. geçen yüzyılda sıkça rastladığımız ama sayıları git gide azalan ve aslında çok ihtiyaç duyduğumuz türden bir insan. öldüğü evde çekilen fotoğraflarda kanı, m16’sı, bir dergi ve kefiyesi var.
onun ve başka filistinli entelektüellerin yazdıklarını okumaktan mahrum olmamız büyük kayıp. damdan düşenin halini damdan düşenin anlaması gibi biz de derdimizin dermanını benzer deneyimlerde bulabiliriz. fakat “gerçek” teorinin ancak batıda yapıldığı fikrini, hadi fikrini demeyeyim de varsayımını aşmakta güçlük çekiyoruz.
filistin halk kurtuluş cephesi, onun katledilmesinin ardından yaptığı açıklamada şöyle diyor: “Şehit Basil el-A’rac bir özgürlük savaşçısı, bir entelektüel ve isyancı Filistin gençliğinin teorisyeniydi. Kendisini direnişe, intifadaya, birliğe, geri dönüş hakkına ve tüm Filistin toprağının kurtuluşuna adamıştı. O, güvenlik işbirliğine karşı sahada birebir mücadele verirken bir yandan da tüm kültürel ve entelektüel gücünü direnişin hizmetine sunmuş devrimci bir entelektüeldi.
Şehit direnişçi Basil el-A’rac’a yönelik suikast sürmekte olan güvenlik işbirliğinin çirkin bir sonucudur. Basil el-A’rac ve yoldaşları Filistin yönetimi güvenlik aygıtı tarafından takip edilmiş ve birkaç ay hapsedilmiştir. Tutukluluğunu, işgal gücünün yürüttüğü ve ölümüyle sonuçlanan av izlemiştir.”
bilindiği gibi burada kastedilen, mahmud abbas’ın başında olduğu filistin yönetimi ve israil arasındaki güvenlik işbirliği; basil el-a’rac, filistin yönetimi tarafından tutuklandığında işkence de görmüştü.
dün, yani katledilmesinin üzerinden bir hafta bile geçmemişken, beş yoldaşıyla birlikte ramallah’ta yargılanacaktı. mahkemenin kapısında ve dünyanın birçok yerindeki filistin konsolosluklarının önünde, “basil sizi yargılayacak” pankartlarıyla protesto eylemleri düzenledi, filistin polisi ramallah’taki gösteriye cop ve gazla müdahale etti, basil’in babası mahmud el-a’rac, yaralanarak hastaneye kaldırıldı, daha sonra bu eylemde gözaltına alınanların serbest bırakılmaması halinde açlık grevine başlayacağını açıkladı.
istanbul’da yaşayan filistin diasporası öldürülmesinin ertesinde, insan hakları derneği istanbul şubesinde basil için bir taziye düzenledi, orada bulunan üç kürt kadın da taziyeye katıldı ve el-a’rac’ın istanbul’da yaşayan bir kadın akrabasına başsağlığı dileyerek acıların ne kadar birbirine benzediğini söyledi.
sadece acılar değil, ihanetler de birbirine benziyor. işgale karşı direnen halkların arasından işgalciyle işbirliği yapan, en azından onun işine yarayacak politik tutumlar benimseyenler çıkıyor, işgalciye ve dünya üzerindeki başka işgalcilere bazen farkında olmadan hayran olanlar da cabası. basil’in yazdıklarını henüz okuyamasak da hayatı ve ölümü bize çok şey düşündürüyor. sömürgeciliğe karşı mücadele, dünyanın her yerinde sadece sömürgeciye değil işbirlikçilerine de karşı ve her türden hegemonya fikriyle hesaplaşarak yürüyor.
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.