Öcalan, ABD’nin Kürtler ve Türkleri zayıflatmak için TSK’nın Cerablus’a girişine izin verdiğini belirtti, kayyum atanan belediyeleri halkla bütünleşememekle eleştirdi
ANF, Bayram öncesi Abdullah Öcalan ile görüşen Mehmet Öcalan’ın görüşmenin ayrıntılarına ilişkin ifadelerini yayımladı. Buna göre Öcalan, Suriye’ye ilişkin ABD’nin Kürtler ve Türkleri aynı anda zayıflatmak için TSK’nın Cerablus’a girişine izin verdiğini belirtti, Mehmet Tunç’ın Cizre’de abluka altında olduklarını söylediğinde neden kurtarılamadığını sorguladı. Kayyum atamalarının halkın iradesini elinden almak olduğunu söyleyen Öcalan “Belediyeler halk ile bütünleşememiş” eleştirisini yaptı
ANF, Kürt siyasetçilerin başlattığı açlık grevi sonrasında bayram arifesinde Abdullah Öcalan ile görüşen Mehmet Öcalan’ın görüşmenin ayrıntılarına ilişkin notlarını haberleştirdi.
Mehmet Öcalan, 11 Eylül’de yapılan son görüşmeye Öcalan’ın çıkmak istemediğini dile getirdi. Daha önce görüş için adaya gittiği zamanlarda Öcalan’ın ortalama 5 dakika içerisinde görüşe geldiğini belirten Mehmet Öcalan, son gidişinde Öcalan’ın cezaevinin idari amirleri tarafından yapılan görüşmelerin ardından yaklaşık 30-40 dakika sonra kendisiyle görüşmeye geldiğini söyledi. Öcalan’ın yaşananlar karşısında büyük bir öfke duyduğunu dile getiren Mehmet Öcalan, ortada bir sorunun olduğu geç gelmesinden anlayabildiğini ifade etti. Mehmet Öcalan, Öcalan’ın sağlık durumunun iyi olduğunu da sözlerine ekleyerek, bu noktada oluşan kaygıları ilk etapta Diyarbakır’da yapmış olduğu açıklamayı yineledi.
‘Bu şartlarda ortam darbeye müsait’
Öcalan’ın 15 Temmuz askeri darbe girişimine ilişkin de görüşlerini paylaşan Mehmet Öcalan, “Başkan ‘Ben defalarca bu sorun çözülmez ise her zaman darbeler yaşanır dedim. Kürt sorunu çözülmez ise ve demokratik bir Türkiye inşa edilmez ve bu sorunların önü kesilmez ise darbelerin önü hep açıktır. Bu tür girişimler her zaman için beklenir. Ben bunu her zaman söyledim. Bir boşluk kalırsa dahi bugün darbeci bu kişi değil de şu kişi olur. Türkiye’de bu şartlarda ortam her zaman darbelere müsait. Ben bunu yetkililere defalarca söyledim. Eğer bu sistem bu şekilde devam ederse darbeler de olmaya devam edecektir. Bunu bugün bu kişi yapmaz şu kişi yapar. Ama sonuçta darbe mekaniği her zaman için devrede olmuş olur’ dedi” diyerek Öcalan’ın darbeye ilişkin görüşlerini aktardı.
‘Mehmet Tunç’u neden kurtarmadınız’
Adada yapılan görüşmede Kürdistan’daki direniş kentlerine ilişkin Öcalan’ın mesajlarının soran ANF’ye Mehmet Öcalan, bu konuda çok detaylı konuşamayacağını belirterek, şunları söyledi: “Başkan’a Kürt kentlerini yakıp yıktılar, bunun için senin düşüncen nedir diye sordum. Başkan, “özyönetimler bir gerçekliktir” dedi. ‘Mehmet Tunç’un çağrıda bulunduğu çevrelerinin sarıldığını, ablukaya alındıklarını ve çok az bir zamanlarının kaldığını söylediğinde, neden Mehmet Tunç’u kurtaramadınız’ dedi.”
‘Amaç Kürtler ile Türkleri çarpıştırmak’
Rojava’ya ilişkin de Öcalan’ın değerlendirmelerde bulunduğunu söyleyen Mehmet Öcalan, “Başkan, Rojava’ya ben ve bir iki arkadaşım geçtiğimizde elimizde ne bir silah ne de cebimizde paramız vardı. Yanımızda başka kimse yoktu. Ortadoğu’da adı hatırı sayılır olan Hafız Esad’ın hakimiyetinde alanda biz yokluk içerisinde büyük işler başardık. Kürtleri dünyaya Rojava’da tanıttık. Rojava Devrimi kapsamında IŞİD’e karşı yakın zamana kadar ABD ile PYD birbirleriyle yardımlaştı. Ancak ABD birkaç hafta önce Türk devletini de Rojava’ya davet etti Cerablus üzerinden. Başkan, bunun çok iyi analiz edilmesi gerekiyor’ dedi. ‘Tahmin ediyorum ki ABD hem Kürtleri hem de Türkleri bu noktada daha da zayıflatmak adına böyle bir strateji izledi. ABD istemeseydi Türkler Cerablus’a giremezdi. Amaç burada her iki gücü çarpıştırmak’ dedi. Başkan, ‘silahsız ve parasız girdiğimiz Rojava’da şimdiki hareketin altyapısını biz oluşturduk. Bir bir işleyerek. Eğer bugün Rojava’da elde edilmiş kazanımlar var ise bu bizim yıllar önce ortaya koyduğumuz projenin sonucudur. Şimdi Rojava’nın 50 bin civarında silahlı gücü var. Eğer bugün kendisini kurtaramayacak ise daha ne zaman kendisini kurtarabilir ki. Ben ne yapabilirim ki bu noktada’ dedi” diyerek Öcalan’ın görüşlerini paylaştı.
‘Belediyelerinize sahip çıkın’
DBP’li belediyelere kayyum atanmasına ilişkin de Öcalan’ın görüşlerini paylaşan Mehmet Öcalan, “Başkan, ‘Belediyeler halk ile bütünleşememiş, halk ile bir olamaz ise bu sisteme karşı duramaz’ dedi. Başkan, ‘Bu kayyum atamalara karşı keşke belediyelerimizdeki seçilmişlerimiz halk ile bütünleşmiş olsalardı. Ama maalesef yapmamışlar. Bir süre bu kayyum girişimine karşı bir direniş olur o da yetersiz kalır. Bu da doğru bir şey değil. 17 yıldır Kürdistan’da birçok şeyde yönetimdesiniz ne yaptınız? Eğer belediyeler halk ile birleşememiş ve halk binler, on binler ile belediyeler önüne akmamış ise o belediye görevini yapmamıştır. Bu kabul edilemez’ dedi. Öcalan, ‘Bunu nasıl kabul edelim. İrademiz ile kazandığımız mevzilerimiz belediyelerdir. Ellerinden alıyorlar. Onlar da kendilerine sağır dilsizi oynuyor. Projelerini gerçekleştirmemişler. Orası fabrika sistemine dönüştürülmüş ve içindekiler emekli olmaya oynuyor. Belediyelerinizi teslim etmeyin. Binler ile belediyelerinizin önüne gidin ve sahip çıkın. Elinizden gittikten sonra yapabileceğiniz bir şey olamaz. İradenizi elinizden alıyor, siz de halk ile bütünleşemediğiniz için ancak bakarsınız elinizden kayıp gidişini’ diye konuştu. Başkan, çok sert ve tepkili konuştu bu konu için” dedi.
‘Masayı hükümet devirdi’
Mehmet Öcalan, “Başkan, ‘28 Şubat’ta Dolmabahçe’de yapılan mutabakat sonrasında devlet süreci bitirdi. Masayı deviren devlet oldu. Şimdi devletin başı ise Erdoğan ve AKP’sidir. Biz yapmadık. Devletin heyeti en son benim yanımdan ayrıldığında bana 15 gün sonra yeniden geleceklerini söylediler. Dolmabahçe’de açıklanan mutabakatın ardından yeniden adaya gelerek benimle görüşeceklerini söylemişlerdi. Ama masayı Dolmabahçe’de yapılan mutabakatın açıklamasının ardından devirdiler. Bekledim gelmediler. Süreci devlet bitirdi. Süreçte bizim hiçbir eksikliğimiz yoktu. Biz her şeyi yapabilirdik. Eğer devlet ‘Evet’ deseydi biz de üzerimize düşen her türlü sorumluluğu bir bir yerine getirecektik’ dedi.
Kaynak: ANF