İktidardakilerin eğitimdeki yasaları kendi ekonomisine katkı sağlayacak şekilde değiştirmesine, bizleri geleceksizleştirmesine, stajlardaki iş kazalarına ve ölümlere tahammülümüz kalmadı AKP hükümeti, kendinden önceki iktidarların yaptığı gibi okullarda ve eğitim sisteminde köklü değişiklikler yaparak eğitimdeki sömürüyü derinleştirme ve geliştirme yolunda büyük adımlar atmıştır. Eğitimi bilimden uzaklaştırıp gericileştirirken bir yandan da öğrencileri müşterileştirerek eğitimdeki sömürüyü arttırmıştır. Eğitimdeki sömürünün […]
İktidardakilerin eğitimdeki yasaları kendi ekonomisine katkı sağlayacak şekilde değiştirmesine, bizleri geleceksizleştirmesine, stajlardaki iş kazalarına ve ölümlere tahammülümüz kalmadı
AKP hükümeti, kendinden önceki iktidarların yaptığı gibi okullarda ve eğitim sisteminde köklü değişiklikler yaparak eğitimdeki sömürüyü derinleştirme ve geliştirme yolunda büyük adımlar atmıştır. Eğitimi bilimden uzaklaştırıp gericileştirirken bir yandan da öğrencileri müşterileştirerek eğitimdeki sömürüyü arttırmıştır. Eğitimdeki sömürünün en açık biçimde görüldüğü yerlerden biri de meslek liseleridir. Öğrencilere zorunlu staj dayatmasıyla haftanın 3 günü belirli kurumlarda sözde “meslek öğrenme” amacıyla yapılan stajlarda liselinin emeğini sömürerek devletin üstünde yasalarla kamburlaşmış “parasız eğitim” hakkını hafifletip eğitime ayırdığı bütçeyi kısarak kendi kasasına para koyma hedefini belirgin biçimde göstermiştir.
Meslek liseleri: Sermayenin ucuz işgücü kaynağı
2006-2007 eğitim yılında meslek lisesi sayısı 3 bin 709, öğrenci sayısı 1 milyon 120 bin iken geçtiğimiz eğitim yılında bu sayı 6 bin 308, öğrenci sayısı ise 1 milyon 800 bin. Bu sayıların artmasının nedeni AKP hükümetinin “ucuz iş gücü” kaynağının arttırma hedefidir.
Meslek liselerindeki liseliler 3. sınıfa kadar olan meslek derslerinde öğrendikleri bilgiler ile özel kurumlara “meslek öğrenme” mabadında çalışmaya mecbur bırakılıyor. Eğitim ve iş hayatını birbiriyle karıştırarak, ucuz iş gücüyle kasasına daha daha çok para girsin diye uğraşan AKP hükümeti, hem biz liselilerin emeğini çalıyor hem de liselerde niteliksiz eğitim veriyor. Bir de yetmezmiş gibi emeğimizin karşılığı olarak asgari ücretin 1/3’ü kadar ücret ödeniyor. Staj yerlerinde sigorta olması ise çok büyük bir şans oluyor. Örnek olarak, sağlık kurumunda staj yapan bir öğrenci eline batan iğneden yere düşürdüğü ilacı, serumu kendi cebinden ödemek zorundadır.
Meslek öğrenme adı altında mecbur bırakıldığımız stajın sonucunda ise baktığımızda meslek lisesinden mezun olan çoğu kişi mezun olduğu işi yapamıyor.
Özel sağlık liselerinde staja çıkabilmek için ek ücret
Özel sağlık meslek liselerini açarak hem okula para verip hem de stajda emeğimizi çalanlar yeni bir yasayla piyasacılığın sınırlarını zorlayacağını bir kez daha gösterdi.
Özel sağlık meslek liselerinde öğrencilerin staja çıkabilmeleri için 4 bin TL’lik ücret istenmeye başlandı. 3 Temmuz tarihinde yapılan değişiklikte öğrenciler hem özel okullara para verip aynı zamanda hastanede staj yapmak için devlete ödeme yapacak. Ücreti vermeyen veya veremeyen öğrenciler ise staja başlayamayacak. Yasanın geri çekilmesi için dilekçe veren pek çok özel sağlık lisesi idarecileri yasanın sonucunda pek çok öğrencinin okulları bırakıp imam hatip liselerine geçtiğini veya daha düşük puanlı meslek liselerine gittiğini söylüyor.
AKP’nin göz boyama politikası: Teşvik primi
AKP hükümeti, liselileri ve velileri gün geçtikçe daha da çaresiz bırakıyor. Özel okullara “Teşvik Primi” adı altında durumu olmayan ailelere verdiği yardımlarla seçmenlerinin gözüne girmeye çalışmaktadır. 3 bin 600 lira olan teşvik primini almak için aslında devlet tarafından sağlanması gereken parasız eğitim hakkı için sıraya girmektedir. Özel okullara teşvik için bu primi verenler, verdiği paraları “staj parası” diye bir yasayla geri almaya başladı. Teşvik primini durumu olmayan ailelere yapıp, “staj parasını” ise tüm velilerden istemektedir.
İktidardakilerin eğitimdeki yasaları kendi ekonomisine katkı sağlayacak şekilde değiştirmesine, bizleri geleceksizleştirmesine, stajlardaki iş kazalarına ve ölümlere tahammülümüz kalmadı. “Eğitim bireyin özgürleşmesidir.” Bunu çok iyi bilen gerici iktidar, eğitimdeki düzenlemelerle bireyi özgürleştirmeyi değil devlete bağımlı hale getirmeyi hedeflemektedir. Bu hedefini boşa çıkartmak için parasız ve nitelikli eğitim hakkı için mücadele vermek bizlerin en doğal hakkıdır.
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.