Nâzım Hikmet Vakfı’nın da içinde bulunduğu 116 yıllık tarihi binanın AVM olmaması için, Nâzım Hikmetin 52. ölüm yıldönümünde basın açıklaması
Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Merkezi’nin içinde bulunduğu 116 yıllık tarihi bina, kira sözleşmesi bitmeden 49 yıllığına kiralandı. Bina otel ve alışveriş merkezi yapılacak
Yaklaşık 10 yıl önce başlayan kentsel dönüşüm süreci son olarak da Beyoğlu’ndaki Taksim Sıraselviler Caddesi üzerindeki Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı’nın olduğu 116 yıllık tarihi binayı vurdu. Tarihi binadaki vakıf AVM olacağı gerekçesiyle boşaltılmak isteniyor.
Laterna Kafe’nin ve Nâzım Hikmet Vakfı’nın yer aldığı tarihi binanın da sahibi olan Balıklı Rum Hastanesi Vakfı, Şeker Teyzi’ye uyguladığı sürecin benzerini tarihi bina için de uyguladı. Vakfın, Nâzım Hikmet Vakfı’nın kira sözleşmesi bitmeden AKKA İnşaat’a AVM yapılmak üzere 49 yıllığına kiraladı. Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı’nın da olduğu Hrisovergi Apartmanının “Binanın depreme karşı riskli olduğu” gerekçesi ile boşaltılmak istenmesi vakıf yönetimi, sanatçılar ve sivil toplum örgütleri tarafından protesto edildi.
Önce Laterna Kafe şimdi Nazım Hikmet Vakfı
Nâzım Hikmet Vakfı Başkanı Rutkay Aziz, “Her türlü olumsuz koşullara, baskıya, tehdide, yıldırmalara karşı vakfı sonsuza dek inatla yaşatmaya kararlıyız” dedi. Vakıf yöneticileri, usta şair Nâzım Hikmet’in 52. ölüm yıldönümünde ‘rantsal dönüşüme’ karşı basın açıklaması gerçekleştirdi.
Açıklamada “116 yıllık bir tarihi olan binamız, yığma tarzda inşa edilmiş korunması gerekli tescilli eski eserdir ve binada risk olduğuna ilişkin herhangi bir yetkili Koruma Kurulu kararı, onaylanmış bir proje bulunmamaktadır” denildi.
20 yıldır Taksim’deki Hrisovergi Apartmanı’nda faaliyetlerini sürdüren Nâzım Hikmet Vakfı’na binayı boşaltmaları için ihtar gönderildi. Boşaltmamaları halinde Beyoğlu Belediyesi tarafından tahliye ve faaliyetlerine son verme işlemi yapılacağı söylendi.
Vakfa ait olan binanın, kiralayan firmasının isteği üzerine içindeki diğer kiracılarla birlikte, boş ve eksiksiz olarak teslim edilmesi talep ediliyor.
Beyoğlu Belediyesi’nin bina sahibi Balıklı Rum Hastanesi Vakfı’nın temsilcisi Azade Nisa Turizm İnşaat Gayrimenkul Yatırım Ltd. olan inşaat firmasının isteği üzerine binayı diğer kiracılarla birlikte, boş ve eksiksiz olarak teslim edilmesinin ihtar edildiği belirtilen açıklamada özetle şu ifadelere yer verildi:
“Binayı boşaltmamamız halinde Beyoğlu Belediyesi tarafından tahliye ve faaliyetlerimize son verme işleminin yapılacağı bildirilerek bizleri, hiçbir anlaşmaya yanaşmadan kayıtsız şartsız kapı önüne koymaya hazırlandıklarını açıklamışlardır. Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı olarak, kiracısı olduğumuz bu binada 20 yıldır faaliyetlerimizi sürdürmekteyiz. Binamız, kira sözleşmelerimiz devam ederken, kanunları zorlayarak, sözde tadilat amaçlı, ama gerçekte otel ve alışveriş merkezi yapılmak üzere bir inşaat şirketine 49 yıllığına kiralandı. Hrisovergi apartmanı 116 yıllık tarihiyle, İstanbul ve Beyoğlu’nun depreme en dayanıklı belli başlı binalarından biridir.”
Aralarında 20 yıldır binada kiracı olan Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı’nın da olduğu bina sakinleri olaya tepki gösterdi. Yapılan eyleme aralarında Tarık Akan, Can Dündar, Orhan Aydın, Süleyman Çelebi, Gürsel Tekin ve Sezgin Tanrıkulu ve Beyoğlu Kent Savunması’nın da olduğu çok sayıda kişi destek verdi.
‘Risk bahane, rant şahane’
Binanın kiralanmasına itiraz edenlerden biriside Beyoğlu Kent Savunması. İtirazlarının sebebi ise sadece bu binaların boşaltılması değil. Beyoğlu’nda topyekün yaşanan dönüşüme karşılar. Her gün başka bir binanın tahliye edildiğini ve yerine otel vb. yapıların yükseldiğini dile getiriyorlar.
Kuruluşun avukatı Eren Can, şirketin bu alanları kiraladıktan sonra riskli bina başvurusu yaptığını iddia ediyor.
Can’ın açıklamalarına göre, Azade Nisa şirketi, Taksim’de birden fazla binayı kentsel dönüşüm adı altında kiraladı. Nazım Hikmet Vakfı’nın olduğu bina, Laterne Cafe’nin binası, Yeni Melek Sineması ve Bulgar Kilisesi’ne ait otopark bunlardan bazıları. En ilgi çekici nokta ise, binanın sahibi olan Balıklı Rum Hastanesi Vakfı’nın, inşaat şirketiyle yaptığı sözleşmede inşaat şirketine vakıftan çok daha fazla söz hakkı vermesi. Sebebi ise diğer sözleşmelere karşı, bu kez inşaat şirketine vekaletname de verilmesi.
“İnşaat firmasının temsilcisi aynı zamanda vakfın yönetim kurulu üyesi”
Binayı 49 yıllığına kiralayan şirketin temsil yetkisi Ali Aslan’a ait. Fakat 13 Mayıs 2015 tarihli, Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayınlanan karara göre Ali Aslan’ın temsil görevine son verilmiş. İşin dikkat çeken kısmı ise Eren Can’ın savcılığa verdiği şikayet dilekçesinde Ali Aslan’ın aynı zamanda Balık Rum Hastanesi Vakfı’nın da fahri Yönetim Kurulu üyesi olduğunu iddia etmesi.
Sendika.Org, Hürriyet