Van Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Geri Gönderme Merkezi’nde tutulan Lütfullah Tacik adlı Afgan çocuğun bir polis tarafından dövüldükten sonra hayatını kaybetmesine ilişkin soruşturmada bir skandal daha gün yüzüne çıktı
Van Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Geri Gönderme Merkezi’nde tutulan Lütfullah Tacik adlı Afgan çocuğun bir polis tarafından dövüldükten sonra hayatını kaybetmesine ilişkin soruşturmada bir skandal daha gün yüzüne çıktı
Geri Gönderme Merkezi’nde bulunan güvenlik kamerası kayıtlarını içeren üç hardisk üzerinde yapılan incelemede, yalnızca Tacik’in dövüldüğü güne ilişkin görüntülerin ‘bulunmadığı’ anlaşıldı. Iğdır’ın Aralık ilçesinde, geçen 16 Mayıs’ta insan kaçakçılığı operasyonu yapan jandarmalar 21 Afgan’ı yakalamıştı. Aralarında çocukların da bulunduğu Afganlar, 27 Mayıs’ta Van Emniyeti Geri Gönderme Merkezi’ne götürülmüştü.
İddiaya göre, aralarında Lütfullah Tacik’in de olduğu yedi çocuk bir odaya konmuştu. Yasadışı Göç ve İnsan Ticareti Mücadele Bürosu’nda görevli polis S.O., Tacik’i çağırarak, yaşını yanlış söylediği için dövmüştü. Tacik, 31 Mayıs’ta ölmüştü. Tacik’in ölümünden sonra savcılık, polis merkezindeki kamera kayıtlarına el koymuştu. Yapılan incelemede, sadece olay yerine bakan güvenlik kamerasının ‘arızalı olduğu ve görüntü kaydetmediği’ tespit edilmişti.
Bu bulgu üzerine polis merkezindeki bütün güvenlik kamerası kayıtları toplandı üç hardiske el kondu ve harddiskler, dayağın atıldığı 27 Mayıs 2014’e ait görüntülerin tespit edilip savcılığa gönderilmesi için Jandarma Genel Komutanlığı’na yollandı. Jandarma ekipleri tarafından hazırlanan 10 Ekim 2014 tarihli uzmanlık raporunda, yapılan kurtarma işlemi sonucunda 1229 görüntü dosyasına ulaşıldığı ancak bunlar arasında 27 Mayıs’a ait herhangi bir kaydın olmadığı ifade edildi.
Avukat Mahmut Kaçan, ilk incelemede yalnızca olay yerini gören kameraların kayıt yapmadığı yönünde tespitte bulunulduğunu hatırlatarak, “Görüyoruz ki Geri Gönderme Merkezi’ndeki tüm kameraların kayıtları bir şekilde yok edilmiş. Delillerin sistematik olarak karartıldığına ilişkin iddiamız kanıtlanmış oluyor. Hardiskler üzerinde yeniden bilirkişi incelemesi yapılması için talepte bulanacağız” dedi.
Skandallar dizisi
Tacik soruşturmasında bir dizi skandala imza atılmıştı. Geri Gönderme Merkezi’nin yanı sıra Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesine ait kamera kayıtlarının, görevli üç polis tarafından tahrif edildiği müfettiş raporuyla açığa çıkmıştı. Yine Tacik’in altı arkadaşının ilk ifadesi, şüpheli polis S.O.’un çalıştığı Yabancılar Şubesi’nde alınmıştı. El yazısıyla alınan bu ifadede çocuklara, “Darp görmedik” dedirtilmişti. Fakat 1 Haziran’da Edremit Polis Merkezi Amirliği’nde alınan ifadelerinde çocuklar, Tacik’in darp edildiğini anlatmış ve polis S.O.’yu S.O.’yu teşhis etmişti. Bu arada, soruşturma dosyasının bir örneği, ifadesi bile alınmadan şüpheli polise verilmişti. Ölümden 74 gün sonra ifadesi alınabilen S.O., Tacik’in hastaneye götürmek üzere altı arkadaşıyla birlikte bindirildiği araçta fenalaştığını, kendisine herhangi bir temasının olmadığını savunmuştu. S.O., Tacik’in kan kanseri hastası olduğunu ileri sürürken, Adli Tıp Kurumu raporunda bu yönde bulgudan söz edilmemişti. Arkadaşlarının dövülmesine tanık olan, tamamı 18 yaşından küçük beş çocuğun, tutuldukları Çocuk ve Gençlik Merkezi’nden ‘kaçtıkları’ ileri sürülmüştü. Van Emniyeti Geri Gönderme Merkezi’nde tutulan ve yaşı 18’den büyük olan Vahit Peyvendi’den de haber alınamadığı belirtilmişti.
Kaynak: Radikal