Efendilerin hassasiyetleri var; insan yakan kışkırtılmıştır mesela. Patronların hassasiyetleri var; derelere, ormanlara bakınca HES’ler, AVM’ler görmek memleketin kalkınması içindir. Medyanın hassasiyetleri var; grevleri, direnişleri ulusal güvenliği tehdit eder halde yansıtmak ya da iyisi mi tümden yok farz etmek ulusal çıkarlara hizmet eder. Toplumun hassasiyetleri var; kendisine uygulanan dayatmaları kendi talepleri gibi görüp benimsemek kendisini sulhtan, […]
Efendilerin hassasiyetleri var; insan yakan kışkırtılmıştır mesela.
Patronların hassasiyetleri var; derelere, ormanlara bakınca HES’ler, AVM’ler görmek memleketin kalkınması içindir.
Medyanın hassasiyetleri var; grevleri, direnişleri ulusal güvenliği tehdit eder halde yansıtmak ya da iyisi mi tümden yok farz etmek ulusal çıkarlara hizmet eder.
Toplumun hassasiyetleri var; kendisine uygulanan dayatmaları kendi talepleri gibi görüp benimsemek kendisini sulhtan, eşitlikten uzak düşürür de farkında dahi değildir bunu.
Ah bu hassasiyetler; açlık oyunları oynatır yığınlara. Bir ay boyunca sofralardaki, davetlerdeki, restoranlardaki iftar menülerine yoğunlaşarak geçirilen zamanda yoksullarla empati yapılmış, açlık, sefalet, cümle eşitsizlikler giderilmiş olunur.
Ah bu kutsanan ritüeller; çoğulluğun birliğini, birliğin dayanışmasını, dayanışmanın özgürlüğünü bir an dahi düşündürtmez nicelerine.
Halklarımızın onulmaz acıları vardır bizim ellerde gayrı; asimilasyona, sömürülere, tehditlere koyulmuş halklarımızın kederleri. mahzunlukları hüküm sürer buralarda.
Toprakları en bereketli bir tarım ülkesi olabilecekken biz, mayınlıdır topraklarımız, doğamız zehirlidir santraller yüzünden, canlarımız hastadır, ölümlüdür…
Açlık oyunları oynanırken vatanımızda, şükretmemiz, zikretmemiz, kadere iman etmemiz istenir.
Açlıklar büyüsün diye, yoksulluklara, sefaletlere direnilmesin diye…
Açlık oyunları oynanırken vatanımızda, işçi cinayetleri yine devam etmekte, ötekileştirilenler yine heder edilmekte, mülteciler yine kıyıma uğramaktadır.
Varlıkları unutulan, özgürlükleri kurutulan nice canlarımız varoşlarda, mahpuslarda, ismi haritalarda mahfuz fakat kutsanmış vatan parçalarında yalnızlaştırılırken, kimsesizleştirilirken ölü canlarımızı yad etmek, fikirlerini, mücadelelerini, yüreciklerini yaşatmak, diri tutmak emeğimizin ve vicdanımızın borcudur bizim.
Canlara kıyılmayan bir ülke olacaktır bizim ülkemiz; şeriatçılara destek olan efendiler cüret edebilir insan yakanların tahliyesini hayırlamayı.
Bizim hassasiyetlerimizde açlık oyunlarına yer yoktur; ateşle oyun olmaz bizim hassasiyetlerimizde!
Bizim hassasiyetlerimiz canların sıhhati, eşitliği üzerinedir, doğanın, toprakların, ekinlerin bereketi, vatanın özgür yurttaşlarla, özgür halklarla sulha durması üzerinedir gayrı.
erguraltan@gmail.com
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.