DEK, Demokratik Eğitim Kurultayı demek; DEK’e haksızlık saymazsanız eğitimle ilgili olması bakımından Milli Eğitim Şurasına benzer bir şey diyeceğim. Başka da bir benzerliği yok. Mesela DEK, adı gibi demokratik bir işleyişe sahip ve Milli Eğitim Şurası gibi kararlarını milli-dini değerlere dayandırmaz, evrensel ve laik ilkelerden hareket eder. Milli Eğitim Şurasında delegeler belli merkezlerde alınmış kararları […]
DEK, Demokratik Eğitim Kurultayı demek; DEK’e haksızlık saymazsanız eğitimle ilgili olması bakımından Milli Eğitim Şurasına benzer bir şey diyeceğim. Başka da bir benzerliği yok. Mesela DEK, adı gibi demokratik bir işleyişe sahip ve Milli Eğitim Şurası gibi kararlarını milli-dini değerlere dayandırmaz, evrensel ve laik ilkelerden hareket eder. Milli Eğitim Şurasında delegeler belli merkezlerde alınmış kararları onaylar, DEK’te çoğunluğun aklına yatmayan öneriler rapora giremez. Hangi birini sayayım; biri resmi, öbürü gayri resmi ve muhalif…
Ülkemizde ve dünyada ekonomik, toplumsal ve siyasal alanda meydana gelen gelişmeler hiç kuşkusuz eğitimin de yeniden planlanmasını zorunlu kılmaktadır. Bir eğitim sendikası olarak Eğitim Sen işte bu zorunluluktan dolayı eğitime ilişkin bakış açısını belli zaman aralıklarıyla yenileme gereği duyuyor. Bundan dolayı ilki TÖS (1968), ikincisi TÖB-DER (1978) tarafından gerçekleştirilen eğitim kurultayları geleneğini öncüllerinden devraldığı biçimiyle Eğitim Sen de sürdürüyor. Öğretmen, akademisyen ve sivil toplum örgütlerinden yüzlerce delegenin katılımıyla pazartesi başlayan ve bu gün tamamlanması planlanan Özgürleşme Yolunda Eğitim temalı Demokratik Eğitim Kurultayı Eğitim Sen’in üçüncü, demokratik öğretmen örgütlerinin beşinci eğitim kurultayı.
Bu beş günde Eğitim Sen, Eğitimin Yeniden Yapılandırılması ve Kamusal Eğitim, Öğretmen Yetiştirme ve İstihdam Politikaları, Örgün ve Yaygın Eğitim Sistemleri; Eğitimde Resmi Dil Politikaları, Anadilinde ve Çokdilli Eğitim; Bilimsel, Laik ve Eleştirel Eğitim; Ders Kitapları ve Müfredat, Bilimsel Kurumların ve Yükseköğretimin Yeniden Yapılandırılması, Eğitimde Cinsiyet Eşitliği, Eğitimde Şiddet, Yeni Medya-Bilişim Teknolojileri ve Eğitim, Eğitim Yönetiminin Demokratikleştirilmesi gibi başlıklar altında tüm eğitim sorunlarını tartıştı ve karara bağladı.
Ayrıca katılımcılar onlarca bildiri ve davetli konuşmacıyı dinleme fırsatını buldu: Fransa Ulusal Yükseköğretim Sendikası (SNES UP FSU)’dan Marc Delepouve, Yükseköğretimin Yeniden Yapılandırılması; KTOEÖS (K.Kıbrıs) Genel Sekreteri Mehmet Taşger, Eğitim Yönetiminin Demokratikleştirilmesi; KTOEÖS Eğitim Sekreteri Hikmet Olgaçer, Toplumsal Cinsiyet ve Ders Kitapları; Almanya Eğitim Emekçileri Sendikası(GEW)’den Stephanie Odenwald, Mesleki Eğitim; Yine GEW’den Süleyman Ateş, Ders Kitapları ve Müfredat; İngiltere Ulusal Öğretmenler Sendikası (NUT)’dan Max Hyde, Özelleştirmeler ve Kamu özel ortaklığı başlıklı sunumlarıyla kurultaya katkıda bulunanlardı.
Bütün bu ayrıntıları, pratikte, yani yürütme organı nezdinde karşılık bulmayacağı bilindiği halde bir boş çaba içine niçin girilir sorusuna gelmek için belirttim. Eğitim Sen mevcut eğitim sistemine muhalif alternatifler geliştiren bir sendika. Görüş ve önerileri hükümetler tarafından dikkate alınmayacağını, hatta aykırı tutumundan ötürü saldırıya maruz kalacağını bilir. Peki, nedir onu bu çaba içine çeken? Hele bir de yukarıdaki ana başlıklar altındaki ayrıntıların tartışılmasına tanık olsanız, mesela birbiriyle ilişkili bazı derslerin birleştirilmesi gibi uygulayıcıların bir kulağından girip diğerinden çıkacağı bilinen önerilerin özenle tartışılmasına veya yanlış yazılmış bir sözcüğün düzeltilmesi için önerge verilmesine bakınca bu önerileriniz kime, kendinizi neden boş yere yoruyorsunuz dersiniz. Benim de böyle düşündüğüm oldu fakat söylenen hiçbir söz geliştirilen hiçbir tutum ütopik değil: Eğitim Sen, “eskinin eleştirisi aracılığı ile yeni dünyayı bulmak” (Marx) yolunda bir adım daha atıyor. Öte yandan referans gösterilmese de bütün siyasetçileri içine çeken anadilinde eğitim, laiklik, dershaneler, YÖK gibi güncel eğitimsel sorunlar bu platformda geliştirilen politikalar etrafında şekilleniyor.
Eğitim Sen, 5. Demokratik Eğitim Kurultayında aldığı kararları tavsiyemizdir diye doğrudan Eğitim Bakanlığına göndermeyecek. Burada alınan kararlar, başta hükümeti oluşturanlar olmak üzere tüm siyasi partilere kamuoyu üzerinden iletilecek. Onlara tavsiyem, bu gün kurultay sonunda yayımlanacak sonuç bildirgesini, yayımlandığında raporun tümünü bir an önce edinip hazırlıklı olmalarıdır. Çünkü kurultayda ortaya çıkan görüş ve öneriler, bugün içinden çıkamadıkları eğitim sorunları karşısında onlara çıkış yolu gösteriyor.
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.