Sana sahip çıkarken, seni can bellerken Ermeni olmak biz olmaktır iki gözüm
Ölülerimizle aileyiz biz Hrant; ölülerimizle haldaşız, ölülerimizle zengin, ölülerimizle vatan. Sana sahip çıkarken, seni can bellerken Ermeni olmak biz olmaktır iki gözüm
Irkçılığın karşısına kaskatı bir dinselliği yerleştiriyorlar; başımızı alıp gidiyoruz Hrant.
Şiddetin karşısına biatı koyuyorlar; kapanıyoruz yüreğimizden içeri.
Mahpusta olmayanları ötekileştirmeler bekliyor; susuyoruz öylece.
“Derin”den kanayana “paralel”i sunuyorlar merhem diye; sızılı bir gülüş serpiliyor yüzümüze.
Bize dayatılan seçenekler de bizi heder edendir Hrant; bize reva görülen acılardan beter kapılar açılıyor zulümlere doğru.
“Bir arada olmak” bizim derdimiz; onların ise birlikten anladıkları kupkuru, kibirli bir teklik.
Komünlerimiz, yoldaşlıklarımız, yarenliklerimiz olsun isteriz biz vatanımızda; istiyorlar ki yoz düşünelim, sofu yaşayalım, resmi tarihe, resmi ideolojiye müptela olalım.
Türk işçisi, Kürt köylüsüyüz biz; Alevi öğretmen, Musevi müzisyen, Rum ozanız. Bir avuç çoğuluz bu ellerde Hrant; çoğunluğun içinde bir avuç yalnızlık, bir avuç yorgunluk, bir avuç yaşam ve ölümüz.
“Evet, kendimi bir güvercinin ruh tedirginliği içinde görebilirim, ama biliyorum ki bu ülkede insanlar güvercinlere dokunmaz. Güvercinler kentin ta içlerinde, insan kalabalıklarında dahi yaşamlarını sürdürürler. Evet, biraz ürkekçe ama bir o kadar da özgürce” demişsin kardeşim.
Metin Göktepe’yiz, Sevag Balıkçı’yız, Güler Zere’yiz biz; Hasret Gültekin, Festus Okey, Medeni Yıldırım ve nicesiyiz.
Ölülerimizle aileyiz biz Hrant; ölülerimizle haldaşız, ölülerimizle zengin, ölülerimizle vatan.
Zonguldak`taki maden emekçileri kadar Türk`üz, Cumartesi Anneleri kadar Kürt.
Sana sahip çıkarken, seni can bellerken Ermeni olmak biz olmaktır iki gözüm.
Biz, “biz”iz Hrant; biz sen’iz, soldurulan, katledileniz, yurttaşız, vatanız a canım.
Bebekten katil yaratan, ırkçı yaratan, insancık yaratan sistemin karşısında can olanız, direneniz, direnecek olanız…
Bu vatanın sahibi biz bir avucuz; yok sayılsak da, yalnız bırakılsak da, katledilsek de, sürülsek de biziz bu vatanın sahibi.
Sıradaki şarabı senin için içelim Hrant; sıradaki acıyı senin yerine de çekelim, sıradaki direnişe seni yad ederek katılalım, senin için umutlanıp sana senin dilinde, kardeş dilimizde bir ninni mırıldanalım kardeş Hrant, yoldaş Hrant, Hrant Dink…
Bar bar genem bar genem
Gaban gıdrem şar genem
Es yavruyis arevun
Çift ğoçı ğurban genem…
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.