Erdoğan partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, savaş tezkeresini savunarak CHP’ye yüklendi. Yine mezhepçi ve şoven vurguların öne çıktığı konuşmada MHP’yi alkışladı, CHP-BDP’yi taşladı. Diyarbakır’ın “Dağda ölen teröriste ağlamayan insan değildir” diyen yeni Emniyet Müdürü’nün sözlerine karşılık, “Teröriste ağlamam” dedi Başbakan Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında Suriye, Kürt sorunu ve ekonomi konularına değindi. Mezhepçi, şoven ve […]
Erdoğan partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, savaş tezkeresini savunarak CHP’ye yüklendi. Yine mezhepçi ve şoven vurguların öne çıktığı konuşmada MHP’yi alkışladı, CHP-BDP’yi taşladı. Diyarbakır’ın “Dağda ölen teröriste ağlamayan insan değildir” diyen yeni Emniyet Müdürü’nün sözlerine karşılık, “Teröriste ağlamam” dedi
Başbakan Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında Suriye, Kürt sorunu ve ekonomi konularına değindi. Mezhepçi, şoven ve saldırgan bir üslubun hakim olduğu konuşmasında MHP’yi alkışlatan Erdoğan sık sık CHP’ye ve BDP’ye yüklendi.
“Hangi çılgın zincir vuracakmış”
Tayyip Erdoğan, 4 Ekim günü oylanarak hükümete bir yıl boyunca yabancı ülkelere asker gönderme yetkisi tanıyan tezkereyi ve Suriye yönelik askeri misillemeleri savundu. Tezkereye ve savaşa karşı çıkanları Suriye yönetimini desteklemekle suçlayan Erdoğan, “insani ve tarihi sorumluluğumuz var” diyerek Osmanlıcı göndermelerde bulundu.
İstiklal Marşı’ndan dizeler okuyan Erdoğan’ın, I. Dünya Savaşı sonrası işgal karşısında yazılan “Ben ezelden beridir hür yaşadım hür yaşarım / Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım” dizeleri ile savaş karşıtlarına seslenmesi ironik bir durum yarattı.
Silahlı muhaliflerin ve cihatçıların Suriye’ye yönelik saldırılarında Türkiye’yi kullanmasına ve savaşı Türkiye’ye çekmesine göz yuman hükümetin lideri Erdoğan, Akçakale’de yaşananlardan da Esad ile birlikte savaş karşıtlarını sorumlu tutacak kadar ileri gitti.
İyi ki mezhepçi değil!
Sık sık CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef alan Erdoğan, AKP dış politikasında mezhep unsurunun belirleyici olmadığını savundu. Arap dünyasında iktidar değişikliğine uğrayan diğer ülkelere işaret ederek “Sünni diktatör de olabilir” diyen Erdoğan; Kılıçdaroğlu, Esad ve mezhep kavramı üzerindeki sıkı vurgularıyla Alevi düşmanı hissiyatları okşamayı ihmal etmedi.
Erdoğan mezhepçilik yapmadıkları iddiasını örneklerle savunurken, “İran da Şii ancak ABD’ye rağmen İran’ı destekledik” dedi. Ne var ki İran’ı hedef alan “NATO füze kalkanı”nın Malatya Kürecik’e kurulması ve İran’a yönelik ekonomik yaptırımlar dikkate alındığında Erdoğan’ın doğru söylemediği görülüyor.
Teröriste ağlamam
Kürt meselesinde de ağzını açar açmaz yine BDP ve CHP’ye yüklenen Erdoğan, Diyarbakır’ın yeni Emniyet Müdürü’nün “Dağda ölen teröriste ağlamayan insan değildir” sözlerine karşılık “Teröriste ağlamam” dedi.
Erdoğan artık meseleyi doğrudan Kürtler ile çözeceğini söyleyerek, ne BDP ile ne de PKK ile görüşmeyeceklerini ima etti. Erdoğan BDP’li belediyelere de yüklendi.
Ekonomiyi kısa kesti
Hükümet ekonomide iki kötü haberle güne başlarken, Erdoğan da bu bölümü kısa tutmayı tercih etti. Halk ek zamlar ve vergilerden mustaripken, Ağustos ayında sanayinin küçüldüğü ve büyüme hedefinin yüzde 3,2’ye çekildiği yönündeki haberler de tabloyu kararttı. Erdoğan’ın grup toplantısındaki vurgularından da anlaşıldığı kadarıyla hükümet, Suriye ve Kürt sorununda savaş politikasını diğer sıkıntıları perdelemek ve bastırmak için kullanmayı tercih ediyor.
Sendika.Org