Diyarbakır’da 13 askerin hayatını kaybetmesinin ardından AKP cephesinden ve egemen siyasetten savaş naraları yükselmeye başladı Diyarbakır’da PKK’nin alıkoyduğu üç kişiyi kurtarmaya yönelik operasyon düzenleyen ordu ile PKK arasında çıkan çatışmada 13 askerin yaşamını yitirmesinin ardından AKP cephesinden ilk açıklama dün akşam saatlerinde Meclis Başkanı Cemil Çiçek‘ten gelmişti. Çiçek, “Artık herkesin safını iyi belirlemesi lazım. Ya […]
Diyarbakır’da 13 askerin hayatını kaybetmesinin ardından AKP cephesinden ve egemen siyasetten savaş naraları yükselmeye başladı
Diyarbakır’da PKK’nin alıkoyduğu üç kişiyi kurtarmaya yönelik operasyon düzenleyen ordu ile PKK arasında çıkan çatışmada 13 askerin yaşamını yitirmesinin ardından AKP cephesinden ilk açıklama dün akşam saatlerinde Meclis Başkanı Cemil Çiçek‘ten gelmişti. Çiçek, “Artık herkesin safını iyi belirlemesi lazım. Ya demokrasiden yana olacağız ya da kan ve kin kusanlarla birlikte olacağız” demişti.
Erdoğan safını belli etti
Çiçek’in açıklama yaptığı sıralarda bir dizi görüşme yapan Tayyip Erdoğan da bugün öğle saatlerinde ‘kan ve kin kusanlar’ safında yerini aldı. Diyarbakır’da konuşan Erdoğan, kötü niyetli davrananların iyi niyet beklememeleri gerektiğini söyledi. Erdoğan, “Terör örgütü silah bırakmadıkça operasyonlar bitmez. 780 bin metrekare üzerinde herhangi bir ameliyata, operasyona izin vermeyiz” dedi. Seçim öncesi sözlerini tekrarlayan Erdoğan ülkede Kürt sorunu olmadığını, PKK sorunu olduğunu iddia etti.
Atılan savaş naralarına yenilerini ekleyen Erdoğan, askerin moralsiz olup olmadığı yönünde sorular sorulara “Moralsiz oldukları yorumuna katılmıyorum. Bir ordu savaşa girdiği zaman zayiat olduğu için bu savaşı kaybettik diyebilir mi? Moral bozuldu deyince o zaman bitersiniz” sözlerini sarf etti. Erdoğan, güvenlik güçlerinin güçlü olduğunu ve bedelini ağır bir şekilde ödeteceklerini de sözlerine ekleyerek intikam yemini etmiş oldu.
Demokratik Toplum Kongresi’nin demokratik özerklik ilan etmesi sorulduğunda ise Erdoğan, “Demokratik özerklik kendi çalıp oynadıkları tezdir. Demokratik özerkliği olmayan kimse yoktur. Bunlar neyin özerkliğinden bahsediyor?” diyerek kapıyı peşinen kapatmış oldu.
Savaş cephesi genişliyor
BDP ile görüşmesinde Kürt halkının iradesini ve seçtiği isimleri pazarlık konusu yapmayan AKP, iki gündür aldığı tavır ile siyaset sahnesinin öznelerini ve medyayı da etrafında toparlamayı bildi.
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin de alıkonulan üç kişiyi yurtdışına götürülmeleri durumunda dahi bulacaklarını söyleyerek sınırötesi operasyon sinyali verdi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, demokrasinin olgunlaşması ve sorunların aşılmasının rahatsızlık uyandırdığını söylerken, tüm siyasal özneleri de sorumlu davranmaya ve terörü dışlamaya davet etti.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bir yandan PKK’ye, diğer yandan AKP’ye çattı. “Başbakan ve hükümeti terörle mücadele ve milli güvenlik konularında anayasal görev sorumluluklarının gereğini yerine getirmemekte, anayasal suç işlemektedirler” diyen Bahçeli, partisinin atılacak samimi adımları destekleyeceğini ifade etti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da Bahçeli gibi hedefe hem AKP’yi hem de PKK’yi yerleştirdi. AKP’nin “terörle mücadele” konusunda ne yaptığına bakılması gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, AKP’nin pazarlık koşullarını açıklamasını talep etti.
Sendika.Org