AKP’nin yetkililerine göre her şey daha iyiye giderken, sağlık sistemimiz daha süper bir şeye dönüşüyorken, ülke tıbbi cihaz çöplüğüne dönüşürken, ilaç tüketimi, genel olarak sağlık adına harcanan para bu kadar artarken neden daha çok yoksulluk, neden daha çok iş kazaları, neden güvencesiz yaşam, neden daha az sağlık, neden açlıktan ölen çocuklar 2.5 aylık Kübra bebek […]
AKP’nin yetkililerine göre her şey daha iyiye giderken, sağlık sistemimiz daha süper bir şeye dönüşüyorken, ülke tıbbi cihaz çöplüğüne dönüşürken, ilaç tüketimi, genel olarak sağlık adına harcanan para bu kadar artarken neden daha çok yoksulluk, neden daha çok iş kazaları, neden güvencesiz yaşam, neden daha az sağlık, neden açlıktan ölen çocuklar
2.5 aylık Kübra bebek beslenme yetersizliğinden öldü. Kübra’nın babası 2 yıl önce sigortasız olarak çalıştırıldığı limanda geçirdiği iş kazasından beri işsizdi.
Ankara’da S.Y. isimli hasta kuşpalazından öldü. (30-40 yıldır Türkiye’de kuşpalazı (difteri) görülmüyordu.)
Unutulmaya yüz tutmuş hastalıklar yeniden görülmeye başlandı. Eski Türk filmlerinin unutulmaz hastalıkları verem, dizanteri, kuşpalazı ve adını tıp dünyasının bile unuttuğu hastalıklar yeniden gündelik hayatımızda. Bu hastalıklar domuz gribinden farklı olarak sadece bulaşıcı değil aynı zamanda fakir fukara hastalığı. Hastalıkları da geçelim. Bu ülkede artık açlıktan ölen bebekler var, ölüm nedeni düpedüz açlık.
AKP’nin yetkililerine göre her şey daha iyiye giderken, sağlık sistemimiz daha süper bir şeye dönüşüyorken, ülke tıbbi cihaz çöplüğüne dönüşürken, ilaç tüketimi, genel olarak sağlık adına harcanan para bu kadar artarken neden daha çok yoksulluk, neden daha çok iş kazaları, neden güvencesiz yaşam, neden daha az sağlık, neden açlıktan ölen çocuklar.
Sağlıkta dönüşüm
Devlet ne için vardır? Zaten her şey için para ödeyecek, katkı payı vereceksek vergilere ne gerek var? Satın alınabilir adalet, satın alınabilir eğitim, satın alınabilir sağlık, aklınıza gelebilecek her şey, sudan havaya her şeyin parasal bir değeri var. Bir tek insanımızın parasal bir değeri yok, beş para etmiyor. İşte yeni torba yasası yaşamımızın beş para etmezliğinin resmi belgesi! İşin güzel tarafı yapılan her yeniliğin güzel adlarla sunumu. ‘Sağlıkta dönüşüm programı’, ‘tam gün yasası’ , ‘performans sistemi’ gibi. İnsana hoş geliyor doğrusu, uyutma ve aptal yerine koymanın güzel adları.
Sağlıkta dönüşüm neler yaptı? 2003’ten bugüne, SSK hastaneleri kapandı, sağlık ocakları kapandı, özel hastaneler hızla arttı, katkı payları arttı, daha çok tetkik, daha çok ilaç, daha çok, daha çok, daha, daha, daha… Sonuç: Sağlık giderleri 2- 3 kat arttı, fakirlik 2-3 kat arttı, unutulan hastalıklar yeniden yeniden yeniden başladı. Şaka gibi!
Tam gün kölelik, paran kadar hizmet
Tam gün! “Tam günle hekimler bütün gün çalışacak, ben de ona çalıştığı kadarıyla puan, performans para vereceğim” diyor yasa. Çalışmaktan kasıt ne? Bir günde 150-200 hasta bakmak. Bakacak, iki de ilaç yazacak puanını alacak. Öyle 8 saat çalışmak falan değil, doktor istediği kadar çalışabilir ne kadar çalışırsa o kadar puanı olur. Herkes mutlu! Hekimliği katipliğe ve tüccarlığa indirgerken halkı da cahil, kandırılabilir müşteri kıvamına getirmeye çalışan bir yasa.
Aynı zamanda sağlık ocaklarının yerini aile hekimliği adı altında devlet teşvikli özel muayenehaneler alırken, devlet hastaneleri kamu hastane birlikleri yasasıyla özel hastaneden beter, para para diyecek yerler oldu, olacak!
13 Mart’ta Ankara’da herkes yürümeli
Uzun süreli insanlık dışı çalışma saatleri size bir yerlerden tanıdık gelmiyor mu? Sadece sağlıkçıların sorunu değil ki bu. Demem o ki hep beraber “ya varız, ya yokuz.” Bugün durum budur. 13 Mart’ta sağlık gündemi için TTB Ankara’da yürüme kararı aldı. Hepimiz, herkes yürümeli. Sağlığımıza, eğitimimize, adaletimize, biz sahip çıkmazsak kim çıkacak?