Başbakan Tayyip Erdoğan, ‘açılım’ı, futbolcular, gazeteciler, yazarlar ve sanatçılardan sonra bu kez de bazı kadın örgütlerinin temsilcileri ve sivil toplum kuruluşlarının kadın temsilcileriyle konuştu. Toplantıda Başbakan Erdoğan ‘açılım’da hangi adımları atacaklarını belirtmezken, Kürtçe eğitim talep eden kadına da sinirlenerek ‘gündemimizde yok’ dedi Başbakan Tayyip Erdoğan, ‘Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’ kapsamında bazı sivil toplum kuruluşlarının […]
Başbakan Tayyip Erdoğan, ‘açılım’ı, futbolcular, gazeteciler, yazarlar ve sanatçılardan sonra bu kez de bazı kadın örgütlerinin temsilcileri ve sivil toplum kuruluşlarının kadın temsilcileriyle konuştu. Toplantıda Başbakan Erdoğan ‘açılım’da hangi adımları atacaklarını belirtmezken, Kürtçe eğitim talep eden kadına da sinirlenerek ‘gündemimizde yok’ dedi
Başbakan Tayyip Erdoğan, ‘Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’ kapsamında bazı sivil toplum kuruluşlarının kadın temsilcileriyle Dolmabahçe’deki ofisinde bir araya geldi. Kadın ve anne duyarlılıklarına değinen bir konuşma yapan başbakan, toplumun tüm kesimlerini bütünleştirdiklerini ve sorunların yüzde 80’ini çözdüklerini ileri sürdü. Toplantıya 80 kadın katıldı.
“Yüzde 70-80 başarılıyız”
Daha önceki ‘açılım’ toplantılarında yaptığı konuşmaların bir benzerini yapan Başbakan Erdoğan, tabuları yıktıklarını söyledi. Erdoğan, açılımla inkâr politikalarına son vererek yüzde 70-80 oranında başarıya ulaştıklarını iddia etti ve bu başarılarını baltalamak, moralleri bozmak için gayret gösterenler olduğunu öne sürdü.
Demokratik açılım adıyla işleyen süreç, konuların muhatapları olan Kürtleri de Alevileri de memnun etmemiş, her iki kesim tarafından da yetersiz ve art niyetli olarak tanımlanmıştı. Kürt bölgelerinden izlenimlerini aktaran gazetecilerin haberlerinde bölge halkı, son dönemde yeniden alevlenen savaşı AKP’nin açılım politikalarındaki başarısızlığının sonucu olarak görüyor. Alevi örgütleri ise Alevi açılımında gelinen nokta için “yetersiz” değerlendirmesi yaparken, devletin asimilasyona dayalı bir politika izlediğini düşünüyor.
Savaş büyürken annelerin gözyaşları diner mi?
Başbakan Erdoğan, bir Kürt annesinin ”Bir Kürt annesiyim. Ama şehit haberi duyduğumda yüreğim parçalanıyor. Askerler de bizim evlatlarımız’ sözlerini örnek göstererek, anneliğin ideolojisinin olmadığı değerlendirmesinde bulundu. Erdoğan kadınlara hitaben “Sizin sözleriniz, sizin sesiniz kurşun vızıltılarını bastıracak, kurşunlardan çok daha büyük etki yapacak, ölümleri durdurup gençleri yaşatacak güce ve kudrete sahip” dedi.
Geçtiğimiz hafta ziyaret ettiği parti liderlerine özel ordu, sınıra yeni karakollar kurmak gibi savaşta ‘karşı tarafa’ daha fazla kayıp verdirebilme üzerine kurulu önerilerde bulunan Erdoğan, annelerin gözyaşlarını dindirecek somut adımlardan bahsetmemeyi tercih etti.
‘Ne yapmayacaklarını anladık’
Başbakan Erdoğan toplantı sırasında kadınların bazı sorularına sinirlenerek cevap verdi. Başbakan, Van Kadın Derneği’nden Zozan Gökçe’nin başörtülü kadınların sorunlarına gösterilen duyarlılığın Kürt kadınlarına neden gösterilmediği sorusuna karşı “biz herkesin sorunlarına eşit yaklaşıyoruz” dedi. “Kürtçe eğitim mümkün olsun” diyen kadına da gündemlerinde böyle bir konunun olmadığını söyledi.
Toplantının ardından Bianet’e açıklama yapan Zozan Gökçe, toplantı sayesinde ‘anayasada demokratik değişikliğinin yapılmayacağını, seçim barajının düşürülmeyeceğini, dağdan dönüşler için bir şey yapılmayacağını ve koruculuk sisteminin kaldırılmayacağını’ anladıklarını belirtti.
Barış talebi salonun dışındaydı
Toplantının yapıldığı sırada Başbakanlık Çalışma Ofisi’nin dışında eylem yapan kadınlar da barış talebini dillendirdi. Barış için Kadın Girişimi, toplantının yapıldığı bina önünde kurduğu barış noktası’yla “Barış için ısrar ediyoruz” dedi. “Barış için ısrar ediyoruz”, “Operasyonlar durdurulsun, silahlar sussun”, “Bijî yekîtiya jinan” yazılı dövizler taşıyan kadınlar, yarım saatlik bir oturma eylemi gerçekleştirdi.
Barış için bir araya gelen kadınlar, “Başta Kürt halkı olmak üzere Türkiye’de herkesin Türk ve Sünni olmayanların, heteroseksüel olmayanların, başörtülü ya da başörtüsüzlerin, ayrımcılığa uğramadan barış içinde eşit ve onurlu bir yaşam sürdürmeye hakkı olduğuna inanıyoruz” dedi. Kadınların ofis önüne yapmak istedikleri yürüyüşü polis engelledi.
Sendika.Org