Ankara’da Terörle Mücadele Daire Başkanlığı, SEP üyesi bir üniversitelinin babasını emniyete çağırarak çocuğunun “aşırı sol marjinal Marksist Leninist grup faaliyetlerine” katıldığını iddia eden bir yazı verdi. Yazıda bildiri dağıtmak, gazete vermek, afiş ve pankart asmak gibi ifade özgürlüğü kapsamındaki faaliyetler yasadışı faaliyet olarak sunuldu
Sosyalist Emekçiler Partisi (SEP) üyesi 19 kişi ev baskınlarıyla gözaltına alındıktan sonra mahkemece serbest bırakıldı. Ancak Ankara polisinin baskısı bitmedi. Terörle Mücadele Daire Başkanlığı, SEP üyesi bir üniversitelinin babasını emniyete çağırarak Ankara Emniyet Müdürü Engin Dinç imzalı yazıyı verdi.
Polis tarafından verilen yazıda üniversitelinin, “aşırı sol marjinal Marksist Leninist grup faaliyetlerine” katıldığı iddia edildi. Faaliyet olarak sunulan ise bildiri dağıtmak, gazete vermek, afiş ve pankart asmak. Ankara polisi, ifade özgürlüğü kapsamında yer alan bu faaliyetleri yasadışıymış gibi göstermeye çalıştı. Ayrıca üniversitesine de suç duyurusunda bulunduğunu ekledi.
Parti üyesi Av. Engin Kara, X hesabından yaptığı açıklamada şunları söyledi:
Neresinden tutsanız elde kalıyor. İfade özgürlüğü kapsamındaki bildiri, gazete ve propaganda faaliyetleri suç gösterilmek, Marksist ve devrimci olmak kriminalize edilmek istenmiş. Sonuç nereye bağlanmış? Bütün bu büyük “terör” faaliyeti hakkında üniversiteye şikayette bulunacaklarmış!
Hatırlatalım: Daha 2 hafta önce sabah operasyonuyla gözaltına alınan onca kişiden tek bir tutuklama çıkaracak bir delil elde edemedi!
Neden mi? Bütün operasyon yasal siyasi ve sendikal faaliyetlere ilişkindi de ondan!
Yani Ankara TEM, bir siyasi partiye, onun siyasi ve sendikal faaliyetlerine el uzatmaya cüret ediyor!
Bu kumpaslarda sorumluluğu olan tüm yetkililer hakkında suç duyurularımızı hazırlıyoruz. Gereken yasal mücadeleyi vereceğiz.
Siyasi mücadelemizden ise bir geri adım atmayacağız. Merak eden herkese duyurulur.
Bu durum Ankara polisi açısından bir ilk değil. Geçtiğimiz günlerde Öğrenci Kolektifleri’nin Okumuş İnsan Halkın Yanındadır kampanyası kapsamında her yıl yoksul mahallelerde çocuklarla yapılan etkinliklere gönüllü olarak katılan üniversitelilerin aileleri, polis tarafından “uyarma ihtiyacı” nedeniyle arandı.
Öğrenci Kolektifleri, yaptığı açıklamada Ankara Emniyeti’nin aileleri aramasına tepki göstererek “Siz gidin çocukları tacizci ve tecavüzcü tarikatlardan, istismarcılardan koruyun” demişti.
Üniversiteliler daha önce de sıklaşan aile aramalarına karşı Ankara’da Sakarya Caddesi’nde “Suçlarımızı itiraf ediyoruz” diyerek eylem yapmıştı. Üniversiteliler parasız, nitelikli eğitim, insanca barınma koşulları gibi doğrudan kendilerini ilgilendiren konularda örgütlü bir mücadele vermenin suç olmadığını, ailelerin aranarak sanki bu mücadeleler ve eylemler suçmuş gibi gösterildiğini ifade etmişti.
İlgili haber:
Sendika.Org