Eylemde “Cankurtaran’ı savunacağız, Reşit Kibar’ın hesabını soracağız!” yazılı pankart açılarak sık sık “Reşit Kibar’ın hesabı sorulacak” sloganı atıldı. Yapılan konuşmada cinayetin ardından açığa saçılan ilişkilere dikkat çekildi
Borçka halkı, bugün (7 Eylül) saat 13.00’te Borçka Meydanı’nda “Reşit Kibar’ın hesabını soracağız, Cankurtaran’ı savunacağız” diyerek bir araya geldi.
Arvin’in Cankurtaran mevkiisinde yapılmak istenen orman parkı projesi için aylardır mücadele verenler ağaç kesimini engellemeye çalışmış, köylüler iş makinelerine engel olmaya kalkınca Muhammet Ustabaş isimli, şirketle bağlantılı kişi köylülere silahla saldırmıştı. Yaralananlardan Reşit Kibar, tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirmişti. Bugün de doğasını, Cankurtaran’ı savunan Artvin Halkevi yöneticisi Dursun Ali Koyuncu sabah saatlerinde jandarma ve polisle evine yapılan baskında gözaltına alınıp tutuklandı. Borçka halkı katledilen Reşit Kibar’ın azmettiricilerinin serbest bırakılmasına karşın Dursun Ali Koyuncu’nun tutuklanmasına tepki gösterdi.
Eylemde “Cankurtaran’ı savunacağız, Reşit Kibar’ın hesabını soracağız!” yazılı pankart açıldı. SOL Parti MYK Üyesi Alper Taş, Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk, Halkevleri Doğu Karadeniz Bölge Temsilcisi Kamil Ustabaş, Halkevleri MYK Üyesi Hukuk Sekreteri Haktan Özkan eyleme katıldı. Eylemde sık sık “Reşit Kibar’ın hesabı sorulacak” sloganı atıldı.
Eylemde yapılan konuşmada cinayetin ardından açığa saçılan ilişkilere dikkat çekildi.
Basın açıklamasının okunmasından önce avukat Haktan Özkan ve Nebiye Merttürk söz aldı. Haktan Özkan “Olay yerine gelen jandarma aracından dahi inmemiştir. Aracından inmeyen jandarma bir orduyla Dursun Ali’nin evini basmıştır. Arkadaşlarımız katledilirken neredeydiniz? Madem bir orduyla evi basabiliyorsunuz Reşit öldürülürken neredeydiniz? Bu mesele bir suç şebekesinin organizasyonudur. Bu organizasyon ortaya çıkmasın diye bugün Dursun arkadaşımızı gözaltına aldılar ve savunma dahi yapmasına izin vermeden hakkında tutuklama kararı çıktı” dedi.
Nebiye Merttürk şunları söyledi:
Öfkemiz daha tazeyken, Reşit arkadaşımızın katledilmesinin üzerinden çok zaman geçmemişken, aynı yerde saldırıya uğrayan ve o saldırıdan sağ kurtulan Dursun Ali Koyuncu’nun tutuklanma haberiyle güne başladık. Bizler bu memlekette yıllardır mücadele ediyoruz. HES’lere karşı mücadele ettik. Memleketimizin dört bir yanında dereleri HES kurdular. Dereler özgür aksın diye mücadeleyi den Metin Lokumcu’yu aramızdan aldılar.
Biliyorsunuz dün de Metin Hoca’nın davası vardı. Karar duruşmasıydı. Ne siyasilerden ne de polisten sorumluların hiçbiri ceza almadı. Hepsine beraat verdiler sevgili dostlar. Yine dün Engin Polat, Dilan Polat ve onların çetesi kara para aklayanlar serbest bırakıldı, gözümüze soka soka gözümüze sevinçlerini soktular, kara para aklayanlar. Biz artık şunu çok iyi biliyoruz. Bu memlekette hukuksuzluk yok demeyelim hiçbirimiz. Çünkü onların bir hukuku var. Onların hukuku uyuşturucu baronlarını korumak. Onların hukuku kadın katillerini serbest bırakmak, onların hukuku sokakta hayvanları eziyet edenleri serbest bırakmak, onların hukuku işçileri madende göçük altında bırakmak, yolda yürürken elektrik akımına kapılıp ölmemizi istiyorlar. Onlar madenlerde katledilelim istiyorlar.
Bundan başka yapabilecekleri bir şeyleri de yok. Onlar istiyorlar ki kadınlar katledilsin, ses çıkarmayalım. Onlar istiyorlar ki Artvin’in yüzde doksanı maden şirketlerine ruhsatlandırılmışken biz sesimizi kısalım, oturalım yerimize, gelsinler topraklarımızı, suyumuzu, deremizi, ormanımızı elimizden alsınlar. Buna asla ama asla müsade etmeyeceğiz sevgili dostlar. Bugün Artvin’in yüzde doksanı madencilere ruhsatlandırılmış durumda. Peki kim bu madenciler? Yabancı sermaye ve onu besleyen AKP iktidarı, bütün bunları yapabilmek için paralarıyla tuttukları çeteler, Muhammed Ustabaş gibi tetikçiler, bugün bu sokaklarda elini kolunu sallayarak gezebileceğini düşünen, serbest bırakılan, halen daha yargılanmamış olan sorumlular, Yunus Merttürk kim ya Yunus Merttürk kim?
Bütün Borçka’yı, bütün Artvin’i, Karadeniz’i, Kocaeli’yi talan etmediği yer yok. Yunus Merttürk kim ki bütün bir halkı karşısına alıp tetikçileri tutup bizi katledip üstelik bir de burada bütün projelerine devam edebileceğini düşünüyor. Asla izin vermeyeceğiz. Onları besleyen şirketleri, şirketlerin sırtını sıvazlayanlar, paradan güç bulanlar, gözünü para hırsı bürüyenler, Artvin’in yeşiline bakınca doların yeşilini görenler şunu çok iyi bilsinler. Ne onlara ne onların tetikçilerine Artvin’de, Karadeniz’de Türkiye’nin hiçbir yerinde geçit vermeyeceğiz. Yunus Merttürk suçludur. Bir an önce yargılanacak. Fikret Merttürk silahın sahibi, azmettirici, tetikçi bir an önce tutuklanacak, serbest kaldı biliyorsunuz.
Borçka sokakları dahil olmak üzere sokaklarda elini kolunu sallayarak dolaşmasına asla müsade etmeyeceğiz. Bunu hep birlikte başaracağız. Ve elbette sadece Yunus Merttürk değil, Yapısoy Şirketi değil, hiçbir şirkete artık ruhsat izni verilmesine müsade etmeyeceğiz. Başta Cankurtaran olmak üzere dün Dursun Ali ve arkadaşlarımız dilekçe verdiler bu bölgedeki bütün ruhsatlar iptal edilsin diye. Reşit Kibar’ı biz bu uğurda kaybettik. O bu yola baş koymuştu. tek bir ağaç kesilirse selamı okursunuz diyen kararlılığı da Reşit Kibar’ın kararlılığı bizim mücadelemizin kararlılığı da işte burada yatıyor. Ölümsüzdür.
Anısı ve mücadelesi önünde saygıyla eğiliyoruz. Onun mücadelesine yaraşır şekilde şirketleri memleketimizden topraklarımızdan kovana kadar ona söz olsun ki mücadelemiz devam edecek. Ama az önce arkadaşımız bahsetti. Faruk Çelik sorumluluğumuz yoktur bu işte diyor. Üç gün önce madem sorumluluğun yok, üç gün önce o çetelerle aynı masada ne işin vardı diye soruyoruz kendisine madem.
Artvin Cankurtaran’da orman parkı projesi için yapılacak ağaç kesimine engel olmaya çalışan köylülere yönelik silahlı saldırıda Reşit Kibar hayatını kaybetmişti. Saldırıya yönelik halk tepkisi büyüyünce orman parkı projesinin ihalesini alan Yapısoy Beton, projeden çekilmişti.
Reşit Kibar’ın katili Muhammet Ustabaş ve silahın sahibi olan Fikret Merttürk aynı gün gözaltına alındı. Ustabaş ertesi gün tutuklanırken Fikret Merttürk adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Silah sahibi Fikret Merttürk’ün tutuklanmamasının soruşturmanın gidişatına dair kaygıları en baştan yaratırken bu saldırıyı gerçekleştirenlerin asıl olarak AKP’li Faruk Çelik’ten cesaret aldığı ifade ediliyor.
Yunus Merttürk’ten sonra ismi cinayet ve projeyle birlikte en çok anılan Reşit Merttürk ve kardeşi Bünyamin Merttürk de bir açıklama yayımladı. Reşit ve Bünyamin Merttürk, Yunus Merttürk ve Yapısoy Beton’la ticari bağlarının olmadığını, sadece akraba olduklarını iddia ettiler, proje ve cinayetle birlikte anılmaktan rahatsızlık duyduklarını belirttiler.
Faruk Çelik; AKP Kurucular Kurulu üyesi. Altı dönemdir AKP milletvekili olarak Meclis’te görev yapıyor. Bölge halkı “Bu katliamın sorumlusu başta Faruk Çelik, Artvin Valiliği ve Yunus Merttürk’tür” şeklinde ifade ediyor.
Sendika.Org