Halkın Mühendisleri, Mimarları, Şehir Plancıları bugün depremin yarattığı hasarı inceleme, yıkım ve sonrasındaki gelişmeler için halk toplantıları organize etme ve çocuklarla bilim atölyesi yapmak için Hatay’a gitti. Su krizine dair de incelemelerde bulunan heyet, kentte kullanılan sulardan aldıkları numuneleri analiz edip bir rapor hazırladı.
Kullanılan sular içilebilir değil
Defne’de iki su kuyusundan (sondaj suyu) ve Sevgi Parkı Koordinasyon Merkezi’nde bulunan iki su tankından olmak üzere dört ayrı noktadan alınan su numunelerine İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik çerçevesinde analizler yapıldı. Yapılan analizler sonucunda sulardaki toplam Koliform bakteri sayısının yönetmelik sınırlarını aştığı tespit edildi.
Ölçümde tespit edilen Koliform bakterinin, su kaynağının atık sular ile temas etmesi ya da topraktaki kirleticilerin yeraltı suyuna karışmasından dolayı oluştuğunu ifade eden Halkın Mühendisleri, Hatay genelinde kuyu suyu kullanımının yaygın olması nedeni ile AFAD, DSİ ve belediyeler tarafından halka bilgilendirme yapılarak kullanılan kuyulardaki suyun periyodik olarak takip edilmesi gerektiğini vurguladı.
Rapora ulaşmak için tıklayınız.
Raporun sonuç ve değerlendirmeler bölümünde ne yapılması gerektiği de ifade edildi. Halkın Mühendisleri, Mimarları, Şehir Plancıları‘nın önerileri şöyle:
- Ölçüm değerleri incelendiğinde; suyun organik maddeler ile kirlenmiş olduğu, içme ve kullanma suyu için uygun olmadığı, tedbirler alınması gerektiği kabul edilmelidir.
- Su kaynağında bulunan mikroorganizmalar, kirleticileri besin maddesi olarak kullanmakta, uygun yaşam koşullarında çoğalmaktadır. Çürük kokunun kaynağı bu mikrobiyolojik faaliyetlerdir.
- Ölçümde tespit edilen Koliform bakteri nedeninin, su kaynağının atık sular ile temas etmesi ya da topraktaki kirleticilerin yeraltı suyuna karışması olasılığıdır. Kirleticileri besin maddesi olarak kullanan Koliform bakteriler bu ortamda çoğalmıştır.
İçilmemeli, yemek yapılmamalı, bulaşık yıkanmamalı, duş için kullanılmamalı
- Belediye tarafından temin edilen suda ise, bütün değerlerin normal olmasına karşın Koliform bakteri tespit edilmesi, suyun kaynağında, taşınma sürecinde ya da kullanılan su tankında bir kirlenme olasılığıdır. Koliform bakteri tespit edilen her iki noktada bulunan içme ve kullanma suyu olarak kullanılmamalıdır. Bu noktalardaki su içilmemeli, yemek yapılmamalı, bulaşık yıkanmamalı ve duş almak için kullanılmamalıdır. Kullanılması durumunda insanlarda ishal vb. birçok hastalığa neden olabilir, salgın hastalıklara yol açabilir.
- Koliform bakteri tespit edilen kuyudan insani amaçlı tüketim için su kullanımı yapılmamalıdır. Hatay genelinde kuyu suyu kullanımı yaygın olması nedeni ile AFAD, DSİ ve belediyeler tarafından halka bilgilendirme yapılarak kullanılan kuyulardan su numuneleri alınarak suların değerleri periyodik olarak takip edilmelidir. Yönetmelikte belirtilen değerlerin üstünde bulunan sular kullanılmamalıdır.
Temiz olmayan su tankları kullanılmamalı
- Sevgi Parkı dışında bulunan su tankından alınan numunede koliform bakteri tespit edilmesi nedeni ile su tankı kullanılmamalı, suyun temin edildiği belediyelerin suyun kaynağında analizler yaparak sonuçları takip edilmelidir. Deprem bölgelerinde kullanılan ve temiz olmayan su tankları kullanılmamalı, güneş altında bakteri üreme hızı arttığı için içine güneş ışığı geçiren saydam su tankları kullanılmamalıdır.
- Sevgi Parkı tahliye edilse de buradaki su tankının kullanımına devam edilmektedir. Her iki su kaynağı da kontrollü bir şekilde dezenfekte edilmelidir. Dezenfeksiyon işlemi mutlaka konunun uzmanları tarafından kontrol edilmelidir. Aşırı klorlamanın da insan ve diğer canlı yaşamına olumsuz etkileri olduğu göz önüne alınmalıdır.
Taşıma su yeterli olmuyor
- Taşıma su ile deprem bölgesindeki halkın su ihtiyacının sağlanmasının mümkün olmadığı görülmüştür. Zor koşullarda yaşam mücadelesi veren halkın en temel yaşam kaynağı olan sağlıklı ve yeterli suya erişim koşulları mutlaka oluşturulmalıdır. Düzenli olarak suda, kimyasal parametreler, bakiye klor ve mikrobiyolojik ölçümler yapılarak içme ve kullanma suyundaki riskler ortadan kaldırılmalıdır. Bu süreçte TMMOB, Çevre Mühendisleri Odası, Türk Tabipler Birliği gibi konunun uzmanı meslek odaları da sürece dahil edilmelidir.
Sendika.Org