Antalya’da geçinemeyenler eylemdeydi: “Bu yoksullaştırma politikaları artarak sürerken, halkın hak taleplerini ifade etmesinin baskı yasaları ve yasaklar ile susturulmaya çalışılmasına sessiz kalmayalım. Çalışanlara insanca yaşayabilecek ücret. En düşük emekli aylığı en az asgari ücret düzeyine yükseltilsin. Geçinmek için halktan yana bütçe yapılsın”
Antalya’da geçinemeyenler bugün (4 Aralık) saat 15.00’te Attalos Meydanı’nda bir araya geldi. Eylemde öğretmenler, öğrenciler, ev kadınları, turizm işçileri, emekliler, memurlar, EYT’liler söz aldı.
“Geçinemiyoruz” diyenlerin Antalya’da yaptıkları eylemde “İşçiler, kamu çalışanları, emekliler insanca bir yaşam istiyoruz” ve “Krizin yükünü sırtımıza yıkamazsınız” yazılı pankartlar açıldı. Eyleme katılanlar ellerinde “Zam, zulüm, işkence işte AKP”, “En az asgari ücret kadar emekli maaşı istiyoruz”, “Enflasyon yükseldi maaş yok oldu”, “Yaşadığımız sıkıntılar kader değil zulümdür” ve “Geçinemiyoruz bu zamlarla yaşanmaz” yazılı dövizler taşıdı.
Eylemde bir basın açıklaması yapıldı. Açıklamada “Krizin yükünü halkın sırtına yıkamazsınız” denilerek şunlar söylendi:
Ülkemiz son yıllarda derin bir yoksulluk girdabının içine sürüklenmiştir. Yaşanan ekonomik krizin yükü çalışanların, emeklilerin sırtına yıkılmıştır. Halkımızın yakıcı gündemi kira derdi, geçim derdi, çarşı pazar derdi olmuştur. Artık fahiş bir hale gelen elektrik, su, doğalgaz ve internet faturaları halkın canını yakmaktadır.
Bizler, çalışanlar ve emekliler hayat pahalılığı karşısında ezilirken, bankalar, şirketler yüzde 300-400 oranında kar ettiklerini açıklamaktadır. TÜİK enflasyonu yüzde 85 olarak açıklamakta ancak AKP iktidarı, kendisini yalanlarcasına bütün vergi ve harçlara yüzde 123 zam yapmaktadır. Halkın en çok kullandığı temel ihtiyaç maddelerindeki enflasyon ise çok daha yüksek oranlardadır. Dar gelirlilerin gıda enflasyonu yüzde 146’lara çıkmıştır. Antalya gibi sebze ve meyve üretim merkezi olan bir ilde ucuz sebze ve meyveye ulaşmak giderek imkânsız hale gelmektedir.
Konut sahibi olanların oranı düşerken, kiralarsa ateş pahasıdır. Ev kiraları ülke genelinde artarken, en yüksek kira artışının yaşandığı il yıllık yüzde 257 oranı ile Antalya olmuştur.
Asrın projesi diye açıklanan, sekiz milyon yurttaşımızın başvurduğu yoksullara konut projesinde, hane geliri 18 bin TL altında olanlara başvuru hakkı tanınmıştır. İktidar yoksulluk sınırını 18 bin TL olarak ilan etmiştir. Sendikaların araştırmalarında ise yoksulluk sınırı 4 kişilik bir aile için 25 bin TL’sıdır.
İşçiler
Ülkemizde asgari ücret ve civarında ücret alan işçilerin sayısı çalışanların yarısına ulaşmış durumdadır. Asgari ücret genel-ortalama ücret haline gelmiştir.
Temmuz ayında yapılan ek zam ile 5.500 TL olan asgari ücret, 2 ay geçmeden enflasyon karşısında erimiş, asgari ücretle çalışan işçiler sefalete mahkûm edilmiştir. Kentimizde bir asgari ücretli işçi sadece işine gidip gelmek için ayda 500 TL şehir içi ulaşım parası vermektedir. Antalya’da yeni ev kiralayacak bir ailenin en az bir asgari ücret kadar ödeme yapması gerekmektedir. Turizmin başkenti olan kentimizde, turizm çalışanlarının büyük çoğunluğu asgari ücret düzeyinde ücret almaktadır. Antalya turizm çalışanları için büyük bir yoksulluk cehennemine dönüşmektedir.
Emekliler
Ülkemizde bulunan 14 milyon emeklinin yüzde 60’ı 3.500 ila 5.500 TL arası emekli aylığı almaktadır. Emeklilerin en yoğun yaşadığı illerden biri Antalya olup, kentimizde 400 bin emekli vatandaşımız yaşamaktadır. Antalya emekliler için giderek yaşanmaz hale gelmiş, hayat pahalılığı nedeniyle geçinemeyen emekliler Antalya’dan çıkmaya başlamıştır. Memurlar, kamu çalışanları Antalya, öylesine pahalı bir kent haline gelmiştir ki adeta bir sürgün, cezalandırma yeri gibi olmuştur. Memurlar yaşamın çok pahalı olduğu kentimizden tayinlerini başka illere aldırmaya çalışmakta, kenti terk etmektedir.
Öğrenciler
100 bine yakın üniversite öğrencisinin yaşadığı kentimizde, gıda, beslenme ve çözülemeyen yurt sorunları nedeniyle yüksek kiralar öğrenciler için en büyük sorunlardır.
Susmayalım
20 yıllık AKP iktidarında ülkemiz emekçiler, yoksullar için insanca yaşanamaz bir yer haline gelmiştir. Çalışanlara ve emeklilere, kimsenin açıkladığı verilerine inanmadığı TÜİK’in enflasyon verileri oranında, yani yüzde 20’yi bile altında zam yapmaya hazırlanıyorlar. Sermayeye yüksek karlar yaptıran bu enflasyonist politikaların, halkı düşük ücretlerle hayat pahallığına mahkûm etmesine müsaade etmeyelim. Bu yoksullaştırma politikaları artarak sürerken, halkın hak taleplerini ifade etmesinin baskı yasaları ve yasaklar ile susturulmaya çalışılmasına sessiz kalmayalım.
Çalışanlara insanca yaşayabilecek ücret. En düşük emekli aylığı en az asgari ücret düzeyine yükseltilsin. Geçinmek için halktan yana bütçe yapılsın.
Sendika.Org