AKP iktidarları döneminde ilk kez bir bakanlıkla ilgili çalışma yürüten DDK uzmanları, eldeki delil ve belgeler ışığında TOB’daki iddialar konusunu somutlaştırdı. DDK, Uruguay’dan canlı hayvan ithalinde TOB’daki bazı görevlilerin rüşvet olayına karıştığı yönünde bulgulara ulaştı
Büyüteç’te, geçen haftayı “Tarım ve Orman Bakanlığı’nda (TOB) MİT’in koordinesinde yürütülen FETÖ soruşturması çerçevesinde üst düzey bir yöneticinin görevden alınması”nı konu ederek kapatmıştım.
Yeni haftaya da yine aynı bakanlıkla ilgili henüz dumanı üzerinde tüten bir gelişmeyi aktararak başlıyorum.
Aslında sürecin başlangıcı yeni değil.
Köşenin takipçileri geçen ekimde kaleme aldığım “Çanlar, Tarım ve Orman Bakanlığı için çalıyor” başlıklı yazıyı anımsayacaklardır.
Bilgisini tazelemek isteyenler için yazının linkini iletiyorum.
Özetlemek gerekirse; ülke genelinde canlı hayvan ticareti yapan bir grup besici, hükûmetin ithalat rejimi kapsamında Uruguay’dan “canlı sığır getirmek” için yerel makamlarla anlaşma yapar.
Bu yılın ilk aylarında sevkiyat hazırlığına başlanır. Uruguay hükûmeti aracılığıyla satın alımı tamamlanan 8 bin 800 canlı sığır gemiye yüklenir.
Fakat Uruguay hükûmetinin Covid – 19 pandemisi ve bazı sevkiyat sorunları nedeniyle canlı hayvan yüklü geminin Türkiye’ye doğru yolculuğunda üç günlük gecikme yaşanır.
Bu noktada kota sahibi ithalatçı firmanın herhangi bir sorumluluğu bulunmazken, Uruguay hükûmeti gecikmenin kendilerinden kaynaklandığını bildiren resmi yazıyı ithalatçıya teslim eder.
İçinde Türkiye’de faaliyet gösteren ondan fazla besicilik firmasının malı olan canlı hayvanları taşıyan gemi gecikmeli olarak Mersin’e gelir.
Mevzuat gereğince TOB’ca yürütülen işlemlere başlandığında, bakanlık bürokrasisi, gecikmeyi gerekçe gösterip gemide bekleyen canlı hayvanların indirilmesine onay vermez.
Kaldı ki, ithalat işlemlerinden sorumlu Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, “mücbir sebep” halini uygulamaya koyarak ithalatta sakınca olmadığına onay verir.
Tüm resmi işlemlerin yolunda olmasına karşın, TOB gerekli, izini vermez. İçinde canlı hayvan yüklü gemi Mersin açıklarında beklemeye başlar. Ayrıca bu bekleme karşılığında gerekli sağlık sertifikası ve kotaya sahip olan firma aynı zamanda para cezası ödemeye başlar.
AKP’li iki milletvekili Fevzi Berdibek ile Metin Gündoğdu, TOB nezdinde girişimde bulunarak firmanın sorunun çözümünde yardımcı olunmasını talep eder. Ancak, milletvekillerinin girişimi bakanlık üst yönetimince geri çevrilir.
Bu gelişmeler yaşanırken, bakanlık personeli olmayan bazı kişiler, ithalatçı firma ile temasa geçerek “200 bin dolar ödenmesi halinde sorunun çözüleceği” teklifini getirir.
Firma sahibi, teklifi getirenlerle 120 bin dolara anlaşır. Paranın aracılara ödenmesiyle birlikte ertesi sabah geminin Mersin Limanı’na yanaşmasına izin çıkar! Canlı hayvanların, kontrol ve sağlık koşulları altında ülkeye girişi sağlanır.
Canlı hayvan ithalatındaki rüşvet iddiasıyla ilgili mağdurların ses kayıtları Cumhurbaşkanlığı’na ulaştırılır. Bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bilgisi olur.
Ve ardından Devlet Denetleme Kurulu devreye girer. Kurulda görevli savcılar, iddiaların araştırılmasıyla birlikte Tarım ve Orman Bakanlığı hakkında soruşturma başlatır.
Özetin ardından, sıra bu konudaki yeni gelişmeyi aktarmaya geldi.
DDK uzmanları; gerek tanık / tanıklar ve hakkında iddia bulunan kişilerin bilgisine başvurma işlemini, gerekse eldeki belge ile bilgilerin değerlendirilmesini tamamladı.
Bilgisine başvurulan bakanlık personeli arasında üst düzeyde görev yapan bazı isimlerin de yer aldığı ifade ediliyor.
Öncelikle; ortaya çıkan tablo nedeniyle TOB açısından haberlerin pek de parlak olmadığını söylemek lazım.
Aldığım bilgiye göre, uzunca süredir çalışmalarını yürüten DDK uzmanları, sonuç raporunu bitirip Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sunma aşamasına geldi.
AKP iktidarları döneminde ilk kez bir bakanlıkla ilgili çalışma yürüten DDK uzmanları, eldeki delil ve belgeler ışığında TOB’daki iddialar konusunu somutlaştırdı.
DDK, Uruguay’dan canlı hayvan ithalinde TOB’daki bazı görevlilerin rüşvet olayına karıştığı yönünde bulgulara ulaştı.
Haklarında iddia bulunan bakanlıktaki isimlerin bir bölümünü biliyorum.
Ancak, organizasyon içinde kimlerin olduğu konusunda yeterli bilgiye ulaşamadığımdan şu an isimleri açıklamanın doğru olmadığını düşünüyorum..
Zaten, büyük olasılıkla rapor Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sunulup onayı alındıktan sonra savcılığa gönderilecek ve adı geçenler hakkında adli soruşturma süreci başlayacak.
Bu arada, Tarım ve Orman Bakanlığı’nda bazı görevlilerin rüşvet iddialarına adının karıştığı “Uruguay – Türkiye hattında gerçekleştirilen canlı hayvan ticaretiyle ilgili önemli bir yazıya ulaştım.
Canlı hayvan yüklü geminin Mersin Limanı’na gelişinde gecikmeye neden olan süreçle ilgili Uruguay resmi makamlarınca hazırlanan yazıyı ve onaylı tercümesini dikkatinize sunuyorum.
Orijinal belge, Uruguay Uluslararası Ticaret Kontrol Bölümü’nden Doktor Laura Lapitz’in imzasıyla Türkiye’ye gönderilen belgede, TOB’da rüşvet iddialarının ortaya çıkmasına neden olan gecikme hakkında resmi bilgi veriliyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı’ndaki bürokratlara gönderilen 17 Nisan 2021 tarihli ve saat 13.22’de ulaştırılan belgede şöyle denildi. “6 Nisan’daki son yazışmamızla ilgili olarak, Uruguay besilik sığırlarını taşıyan Zein 1’deki sevkiyatın ilerleyişini bildirmek istiyoruz. 29/12/2020 tarihinde Gladenur S.A.’ya verilen ithalat izinlerine karşılık toplam 8803 başa denk gelen hayvanları yüklenmesi bugün tamamlandı.
Bahsettiğimiz gibi Resmi Labotaruvar test sonuçlarında bir gecikme yaşandı ve bu nedenle iki gün öncesine kadar yüklemeye başlayamadık.
Karşılaştığımız zor durumu anlayacağınızı düşünüyor ve anlayışınız için teşekkür ediyoruz. Takdir edeceğinizi umuyoruz.”
Resmi mesajda da görüleceği üzere, Uruguay yerel makamları yaşanan süreci resmi yazıyla Türkiye’ye bildirdi.
Buna rağmen Tarım ve Orman Bakanlığı’nın tutumu sonrasında işler Devlet Denetleme Kurulu’na kadar uzandı.
Kaynak: T24