Peker bu kez yine Süleyman Soylu’yu zorda bırakacak bir iddiada bulundu. Ancak Sezgin Baran Korkmaz’ı hakkında soruşturma varken yurtdışına kaçmaya bizzat teşvik eden Soylu’nun 45 milyon dolar paraya ve otele çökme operasyonunda “yukarının” yani Tayyip Erdoğan’ın bilgisi olduğunu da söyledi. Peker “ben elçiyim” diyen Metin Külünk’e para çanta çanta aktardığını, dış politikanın “ümmetin gaspçısı” sıfatını hak ettiğini söyleyerek aslında en yukarıyı hedef aldı
Sedat Peker, “Yaşadıkça ve yaşlandıkça değil, direndikçe büyürüz” başlığıyla yayımladığı 9. videosunda belediyeler ve devlet ihalelerindeki rüşvet çarkına, Doğan Medya’nın “emanetçi” Demirören Grubu’na devredilme öyküsüne ve dış politikada iddia ile gerçeklik arasındaki farka ilişkin ucu Erdoğan’a dokunan konuşmaların yanı sıra iki kritik ifşaatta bulundu.
Kendisinden para alan siyasetçinin Metin Külünk olduğunu ayrıntılarıyla anlatan Peker, daha fazla milletvekiline de para verdiğini söyledi. Peker’in üzerinde detayla durduğu iddia ise Sezgin Baran Korkmaz’a ilişkindi: İddiaya göre ABD’de aranan, Türkiye’de de hakkında uzun süredir dosya hazırlanan Sezgin Baran Korkmaz kendisini İçişleri Bakanlığı’na çağıran Süleyman Soylu’nun uyarısı ile yurtdışına çıktı; Soylu bu görüşmede Korkmaz’ın 45 milyon dolarlık bir alacağından vazgeçmesini istedi ve bu isteğin Tayyip Erdoğan’ın bilgisi dahilinde olduğunu söyledi; daha sonra da Soylu’nun ekibi Korkmaz’ın oteline el koymak istedi. Korkmaz, Soylu ve ekibinin yanı sıra çok sayıda yargı mensubunu, Veyis Ateş ve Rasim Ozan Kütahyalı gibi gazetecileri de süit odalarda ücretsiz ağırlıyordu.
Peker, konuşmasının girişinde AKP döneminde kamu kaynaklarının iktidar tarafından iç edilmesine yarayan yolsuzluk mekanizmalarına değindi:
Ben size ülkede nasıl para çalınıyor, belediyelerdeki rüşvet sistemi, alt dernekler var, anlatacağım, var ya, kafayı yiyeceksiniz, böyle profesyonel hırsızlık mı olur diye. Devlet ihalelerinde de taşeron sistemi…
Siz diyorsunuz ya, 5’li çete 10’lu çete… Onlara ihaleyi veriyorlar, tamam, 1 milyar dolar. Alt taşeron sistemi var. Bunlar da taşeronlara veriyorlar. 1 milyarı kendi alıyor, 400’e taşeronlara veriyor. 600 kılçıksız bu tarafta. Alt taşeronun da alt taşeronu var. … Madem alt taşeron bunu yapabiliyor, maliyeti bunun 200 milyon, niye devletten 1 milyar çıkıyor?
Bugün muktedir olanların çoğu, yaşları çok olanlar ölür yaştan, ama onların çocukları, onların torunları benim yaşadığımı yaşayacaklar. Nereden mi biliyorsun? … Vallahi gezecekler. Onlar sudan çıkmış kuş gibi olacaklar, hayatları boyunca 20 senedir hep iktidardalar ya.
Sezgin Baran Korkmaz, Süleyman (Soylu), Veyis Ateş, Ankara Bölge İdare Mahkemesi Başkanı, Soylu’nun organizeden sorumlu genel müdür yardımcısı yaptığı Resul Hol, Ankara Emniyet Müdürü Sermet, 1 kişi daha…
Ben Tayyip abiye konuşurken devleti zarara sokacak hiçbir şey söylemeyeceğim. Ölürüm söylemem. Ama benim pislik olmadığımı, eğer ben pisliksem de bu pislik silsilesinin en alt seviyesinde benim olduğumu herkese anlatacağım. Bu da benim hakkım. Açık kaynaklarla da, yandan delillerle de dediklerimin hepsini kanıtlayacağım. Konuşurken saygısızlık da yapmayacağım kendisine.
“Ümmetin lideri” söylemini eleştiren Peker, Filistin, Balkanlar ve Asya’da bu söylemin bir karşılığı kalmadığını belirterek şöyle konuştu:
Bir Azerbaycan kaldı… otoyol ihaleleri 5’li çete… piyango (Pambıkören) Demirören
Ön anlaşmalar tamam… halk rahatsız… Artık Azerbaycan da bize ümmmetin lideri demeyecek… “Ümmetin gaspçısı diye bizi anmaya başlarlarsa şaşırmam.”
Şimdi bizim bu Pambıkören var ya… Biz gazeteyi bastık, Aydın Doğan kargaşalardan korktu verdi yerleri, 750 milyon dolara. Aslında bir tanesi o kadar para ederdi. CNN, Kanal D, Hürriyet, Milliyet… Bu 750 milyon doları Ziraat Bankası verdi. Kimin? Devletin. Devletten 750 milyon dolar kredi aldı, kaç sene önce. Bu 750 milyon doların hiçbirini ödemedi biliyor musunuz bu sahtekâr.
Kemerburgaz’da Göktürk denen yerde Kemer Country diye bir yer var. Orada bir arsayı belirlediler, bu yavrunun üzerine yapacaklar. Bunlar, o televizyon falan onun değil, o emanetçi, Serhat’la Berat (Albayrak) yönetiyor. Sabah grubu da aynı, havuz oluşturup aldılar ya, o da öyle. Böyle kişiliksiz zenginlerin üzerine yapıyorlar, sadece maymun gibi yat kalk.
Veyis Ateş için “Süslü Süleyman’ın cazgırı” ifadesini kullanan Peker, Soylu’nun katıldığı Habertürk yayını için şu iddialarda bulundu:
Erdal Aras arıyor, benim eski sağ kolum, devlet kayıtlarında öyle geçiyor… Veyis’nin kendi cep telefonuyla Erdal Aras’ın cep telefonu… Hani ara verdiler ya dinlenme molası… Orada diyor ki, “O da tanıyor reisi, ben de tanıyorum, sen de tanıyorsun. Niye söylemiyorsun?” diyor. Onun çünkü işi var, onun işi İsmail Saymaz’ı bloklamak. Tam atar yaptı, tak durdurdu, o da kaldı gitti. Gazeteci ya. Konuşuyor, aralarındaki yakınlıklarına bak, üç dakika ara var, İçişleri Bakanı orada, önemli bir olay var… Düşün Erdal’la bu kadar yakınlar. Bu bizim Veyis, Erdal’ın da yardımcısı, benim sağ kolumun. Erdal, Gençlikten Sorumlu İl İkinci Başkanı, bu da onun yardımcısı.
Biz bu Veyis’yle oturduk 6-7 saat, Hukka’da. Bana dedi ki “Siz anlatıldığı gibi değilmişsiniz, çok farklı, entelektüel, bilgili bir insanmışsınız.” Buna hiç takmayacaktım ama bloke etti ya İsmail Saymaz’ı, o kaşar oradan yürüdü… Bitti. Kayıt var, Veyis. O Sağlık Bakanlığı’ndaki hikayeni anlatmayacağım, para konusunda birisiyle ters düştün ya. Onun ailesi benim sevdiğim bir aile. Şimdi seni patlatınca onu da patlatmak… Hani Sağlık Bakanlığı’nda sorun yaşadınız ya. Parayı sen al…
Ulan siz ne pislik insanlarsınız, aşağılıksınız ulan. Bir de utanmadan televizyonlara gidip, ‘şu hırsıza operasyon yapıldı, şu gaspçıya…’ Ulan siz hepsinden daha aşağılıksınız. Allah belanızı versin lan sizin. Ulan insanlar güveniyor, sizi dinliyor ve bir ulusu manipüle ediyorsunuz, hırsız.
Bodrum’da Paramount Hotel var. Sahibi kim? Sezgin Baran Korkmaz. Bu arkadaş Türkiye’de de aranıyor, Amerika’da da. Türkiye ayrı arıyor, Amerika ayrı arıyor. Sezgin Baran Korkmaz’ın otelinde kimler var. Ankara Bölge İdare Mahkemesi Başkanı, Esat Toklu. Hani İçişleri Bakanlığı’nın koyduğu yasakları kaldıran makam var ya, o. Bu adam o kadar rahat ki sıfır X5’le işine gelip gidiyor. Devlet bunlara Opel ya da Passat veriyor, ‘kim ne der’ demeden kaç milyonluk arabayla işe gidip geliyor. … Tayyip abi niye alamıyor bunu (Süleyman Soylu)? Onu da anlatacağım.
Başka… Koruma… Kendi korumasıydı, onu koruma daire başkanı yaptı. Kim? Ekrem Güler. Kim? O Silivri’deki o genç emniyet müdürünün intihar etmesine vesile olan canavar, hain. Gencecik çocuğu öldürdü. Bunalıma soktu, baskı, baskı… En son kafasına sıktı. Şu an konumuz o değil, oraya geleceğiz.
Veyis Ateş… Tatil ekibinde. Bunlar tatili de beraber yapıyorlar, kesmeyi de beraber kesiyorlar. Resul Hol, olaya sonradan dahil olacak. Şimdi bunlar tatil ekibi. Bir de Muğla Emniyet Müdürü. Yalıkavak Marina vardı ya, aynı yer. Dikkat edin hep el koyma operasyonları Muğla’da oluyor. Şimdi de otele el koyuyorlar.
Sezgin Baran Korkmaz… En son Mübariz de öyle demişti: “Sendeki belgeler, benim şirketim ama bende yok.” Bende var kardeşim. Sakın onlarla anlaşayım, şirinlik yapayım, onları kurtarayım… İnan rezil olursun. Müşteri portföyünün tamamı bende. Hangi hakimler, savcılar… Siz aranan adamın otelinde, ve bu adamın arandığını dünya biliyor, ne işiniz var. Hani lan faturalarınız? Süit odalarda kalıyorsunuz, her biri 500 avro, 10 gün kalınca 5000. Yan ekstralarla 10 bin. 100 bin lira yapar. Sizin maaşınız kaç lira? Hani fatura?
Aranan adamın otelinde, bölge idare mahkemesi başkanı, il emniyet müdürü… Anlatacağım bu değil. Bu bile suç aslında. Bu da suç da artık bunları biz saymıyoruz. Bunlar hediyeden olsun.
Bu koruma daire başkanı neden yapıyor biliyor musunuz? Türkiye’de en önemli insanların yanında koruma polisi var. En önemli kişilerin yanına polislerini koydu. Kıbrıs’taki o kayıt yapıyordu ya, bu da polislerine yaptırıyor.
Şimdi Ekrem’i ayırdı, İş Bankası’na soktu. Emniyet Müdürü’nün İş Bankası’nda ne işi var? Parasını ödeyemeyen, İş Bankası’na kalanlar var ya, büyük oteller, büyük araziler… Girdi otelin içine, şimdi oraya operasyon… İş Bankası’nın yönetimini de aynı şekilde… “FETÖ soruşturması var”, CİMER’e bir mektup, savcılıktan bir kağıt gösteriyorlar, adamın aklı çıkıyor, “Karın hakkında da var”… Adama ne derlerse, “Tamam efendim.” Koskoca MASAK’ın başkanını kendine köle yaptı. “Karın hakkında FETÖ soruşturması var”, CİMER ihbarı… O Ankara’daki genel müdürü Sadık Soylu köle gibi kullanıyor ya.
Rasim Ozan Kütahyalı var ya, oda bizim Paramount Hotel’in ekipten.
5 Aralık, Organize Suçlardan Sorumlu Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Resul Hol, Sezgin Baran Korkmaz’a telefonu açıyor. O kim? Amerika’da aranan bir arkadaş. Duymuşsunuzdur, Aslan diye geçen bir Ermeni adam vardı, şu an cezaevinde, kaç milyar dolar… buraya gelmiş diye, basından hatırlarsınız. Bu adamı arıyor, İçişleri Bakanlığı’na çağırıyor. 5 Aralık günü. Saati de aklınızda tutun, 10.30 giriş, 12.30 çıkış… Aradaki konuşmayı anlatıyorum. Sezgin Baran Korkmaz’ın 45 milyon dolar bir iş adamından alacağı var. Süleyman buna diyor ki, “Senin hakkında tahkikat yapıldı. Dosya var. Sen yurtdışına çık.” “Bu adamın parasını da sil, yukarının (Tayyip Erdoğan) haberi var, sil, sorun çıkacak” diyor. Amerika’dan da büyük para gelmiş diye bütün herkes biliyor ya… Şimdi bütün kayıtlar da çıkacak, hepsi çıkacak. Sezgin Baran Korkmaz, 6 Aralık’ta yurtdışına gidiyor. Bundan sonra anlatacağım hiçbir şeyin önemi olmasa bile İçişleri Bakanı, Organize Suçlar Daire Başkanı’nın telefonuyla arayıp, hakkında 6 aydır Türk polisi tarafından da dosya hazırlanan bir adamı İçişleri Bakanlığı’na çağırıyor ve görüşüyor. Yüce Divan. Ve yurtdışına çıkmasını söylüyor, çıkıyor. İş nerede bozuluyor? Bu 45 milyonu kabul etti ya tırstı da Sezgin Baran, ne yapsın devlet var karşısında, oteli de istediler. Mübariz’e yaptılar ya…
İş nasıl bozuluyor? Sezgin Baran Korkmaz bakıyor bütün her şey elden gidecek, 45’le başladı, kabul ettik, şimdi de otel. Dönmüyor Türkiye’ye. 28 Aralık’ta operasyon yapıyorlar, 29 Aralık ne biliyor musunuz? O 45 milyon doların ödenme günü, haciz olacak o gün. Sezgin Baran’ın karısını gözaltına alıyorlar. Benim evime gidip karımla korkutmak istediler ya, aynısını ona yapıyorlar.
Ben olayı toparlayayım diye arayan da bu Veyis biliyor musunuz? Aranan adamın oteline gidiyorsun, kalıyorsun, yüz binlerce avro hesap, hiçbiriniz ödemiyorsunuz, namussuzlar adamı gasp ediyorsunuz… Siz bu adamın arkadaşı değil misiniz? O otele gitmiyor musunuz?
Sendika.Org