Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Fatih Altaylı’nın sunuculuğunu yaptığı Teke Tek isimli programa katıldı. Davutoğlu konuşmasının büyük bölümünde Süleyman Soylu’nun kendi hakkındaki iddialara cevap verdi. Davutoğlu, AKP Genel Başkanlığı döneminde Mustafa Şentop’un kendisine Soylu hakkında raporlar sunduğunu, Soylu’nun parti içinde örgütlendiğini ifade etti. Davutoğlu, “Binali Yıldırım, Süleyman Soylu, Berat Albayrak bu üç kişi. Bu üç kişinin hesapları farklıydı. Sedat Peker’in videolarıyla ortaya çıkan tablo, bu üç kişinin iktidar için yürüttüğü çirkin ve kirli mücadele” dedi. Peker’in Suriye’ye gönderilen silahlarla ilgili iddialarına karşılık “Benden sonraki döneme ait iddialar” diyen Davutoğlu, MİT ve Genelkurmay’ın Erdoğan’a bağlı olduğunu ısrarla vurguladı. Davutoğlu, “Sedat Peker’in SADAT iddiaları mutlaka araştırılmalı. İddia edilen dönem kesinlikle benim dönemimi kapsamıyor. SADAT gibi paramiliter gruplara benim dönemimde asla görev verilmedi. Bu iddialar önce Sayın Cumhurbaşkanı’na sorulmalı” dedi
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Fatih Altaylı’nın sunuculuğunu yaptığı Teke Tek isimli programa katıldı. Organize şuç örgütü lideri Sedat Peker’in 30 Mayıs sabahı yayımladığı videoda “SADAT içerisindeki bir ekip El Nusra’ya silah yolladı” iddiasının ve Suriye-Türkiye arasındaki milyarlarca dolarlık yasa dışı ticaretin Saray ile El Nusra arasındaki bir mekanizma ile gerçekleştiğini söylemesinin ardından Suriye ekseninde yaşanan gelişmeler yeniden gündeme geldi.
Davutoğlu, İçişleri Bakanı’nın kendisi hakkında “Hepinizin odalarında tek tek ne konuştuğunu biliyorum diye merkez yönetim kurulu üyelerine söyledi. ‘Neler söylediğinizi biliyorum’ dedi” sözlerinin yalan olduğunu söyledi. AKP içinde “darbe teşebbüsüyle kumpas kuran” bir ekibin olduğunu dile getiren Davutoğlu, “Binali Yıldırım, Süleyman Soylu, Berat Albayrak bu üç kişi. Bu üç kişinin hesapları farklıydı. Sedat Peker’in videolarıyla ortaya çıkan tablo, bu üç kişinin iktidar için yürüttüğü çirkin ve kirli mücadele” dedi.
Davutoğlu, AKP Genel Başkanlığı döneminde Mustafa Şentop’un kendisine Soylu hakkında raporlar sunduğunu, Soylu’nun parti içinde örgütlendiğini ifade etti. Davutoğlu, Binali Yıldırım ile Berat Albayrak için de “Sayın Binali Yıldırım ‘Başbakanlık benim hakkım’ diye düşünüyordu. Süleyman Soylu bir başka partiden geldi. Mustafa Şentop dahil birçok isim Süleyman Soylu hakkında bana rapor sunuyordu. Berat Albayrak partiyi mirası gibi görüyordu. Sayın Cumhurbaşkanı’nı tabiri caizse doldurdular. Sanki liderlik yarışı varmış gibi” ifadelerini kullandı.
Erdoğan’ın Soylu’ya sahip çıkmasının “Bugün bana sahip çıkmazsanız, geçmişi ortaya çıkaracak şekilde tavır alırım” tehdidinin ardından gerçekleşmesine de dikkat çeken Davutoğlu şunları kaydetti:
Soylu, ‘Ben Davutoğlu’na nasıl ihaneti yaptıysam, nasıl dolap çevirdiysem size de yapabilirim’ mesajı verdi sayın Erdoğan’a. Bana niye saldırıyor peki? Benden başlamasının sebebi hafıza tazeleyerek Cumhurbaşkanı’na ‘Davutoğlu’nun tasfiyesinde kritik bir rol oynadım’ demiş oldu. ‘Bugün bana sahip çıkmazsanız, bildiklerimi, geçmişi ortaya çıkaracak şekilde tavır aldığını’ gösterdi. Orada bir mesaj verdi, ‘Beni destekleyenler var’ dedi. Ertesi gün Bahçeli, Perinçek destekledi. Ertesi gün Cumhurbaşkanı bu destekler karşısında Süleyman Soylu’ya sahip çıktı. Ben Cumhurbaşkanı veya Başbakanın kendi bakanına sahip çıkmasını doğru, ahlaklı bulurum ama 25 gün sonra değil. İlk başta ‘onlara yedirtmem’ deseydi tamamdı. Ama 24 gün kendi bakanının dayak yemesine göz yumdu. Sonra da razı oldu. ‘Sahip çıkıyoruz’ dedi ama neye sahip çıktığını söylemedi.
Davutoğlu, Soylu’nun “Davutoğlu’nun HDP ile Anayasa çalışması vardı” sözlerini yalanlayarak şunları ifade etti:
Bütün partilerin eşit temsil edildiği anayasa komisyonu kuruldu. Benim HDP ile koalisyon da, anayasa da hiçbir toplantıda konuşulmadı. Aslında burada suçlama sayın Cumhurbaşkanına. HDP ile komisyon kuran sayın Cumhurbaşkanının kendisi ben değilim. Süleyman Bey sen o kabinede bakandın. Kolektif sorumluluk vardı. Başbakan ne kadar sorumlu ise Bakan da sorumluydu. Bakanlar Kurulu’nda herkes her şeyi söylerdi. Sen itiraz etmediğin bir şeyi, olmayan bir şeyi nasıl gündeme getirebilirsin? Terörle mücadeleyi en sert biz verirken neredeydin? HDP ile anayasa çalışmamız söz konusu değil. Buradan adresleri söylüyorum. Benim üzerimden Berat Albayrak’a ateş etmeye çalışıyor. Davutoğlu’nun kurdurduğu SETA’da Mithat Sancar konuşturuldu diyor. Bir dakika! 2005-2006 yılında SETA’nın kuruluşuna yardımcı oldum. İbrahim Kalın ABD’den gelmişti, Gökhan Çetinsaya yönetim kurulu başkanı, Kalın genel müdür. Ta ki Serhat Albayrak yani Berat Albayrak’ın abisi yönetim kurulu başkanı olup SETA bütünüyle bizden çıkana kadar.
17-25 Aralık’ta bakanların istifa ettirildiğini söyleyen Davutoğlu, Soylu’nun neden hala görevde olduğunu sorararak şunları kaydetti:
Yapmanız gereken şudur; derhal TBMM Araştırma ve Soruşturma Komisyonu kurun. 17-25’ten sonra, Susurluk’tan sonra komisyon kuruldu TBMM’de. Başsavcılar derhal harekete geçip soruşturma başlatmalı. 25 gündür neden harekete geçmiyor? Süleyman Soylu dahil iddialarda geçen herkes adı geçtiği için istifa etmeliler? FETÖ ve 17-25 Aralık’ta neden bakanları istifa ettirdiniz? Soylu’nun ne ayrıcalığı vardı? Devletin içine girmiş, dürüstlüğü ile herkesin takdirini kazanmış olan isimler incelemelidir. Kutlu Savaş nasıl Susurluk’u incelediyse. Derhal temiz eller operasyonu olmalı. Cumhurbaşkanının bizzat ‘Türkiye çapında herşey araştırılacak, kime ulaşırsa ulaşsın’ demeli. Marina başta olmak üzere bu dönemde işlenmiş, adım atılmış, devredilmiş ne kadar ekonomik hukuki süreç varsa hepsi olmamış gibi muamele görmeli ve Hazine’ye devredilmelidir. Türkiye’de çıkıp, benim Başbakanlığıma mal olan o kapsamlı temiz siyaset reformu çıkarılmalıdır.
Davutoğlu, Soylu’nun AKP içindeki hangi siyasileri nasıl hedef aldığını şöyle anlattı:
Sadece beni itham altında bırakmıyor. O gün İçişleri Bakanı kim? Efkan Ala. Bugün AK Parti Genel Başkan Yardımcısı. Terörle mücadelede Efkan Ala, Hakan Fidan mücadeleyi yürüten arkadaşlarımız. Hulusi Akar’ın, Efkan Ala’nın üzerine vecibedir benim hakkımı korumak. Bu aynı zamanda Cumhurbaşkanı’nı da ilzam etmektir. Allah aşkına dernekçilik mi oynuyoruz? Benim kurumsala sadakatimi herkes bilir. Süleyman Soylu, kendisinden önce 4 bakanı zan altında bıraktı. Selami Altınok, dönemin İçişleri Bakanı. Muammer Güler ve Mehmet Ağar. Bir insanın seleflerine saygısı olur. Muammer Güler’i ‘para sayma makinası’ diye gömdü. Selami Altınok’un ismini verdi. Üçü AK Parti’nin adamı, bir tanesi de ‘baba dostu’ dediği Mehmet Ağar. Bu tabirleri utanarak söylüyorum ama bunları satan kişiden devlet adamı olur mu?
17-25 Aralık’ta Selami Altınok’un siciline baksınlar. İstanbul’da düzeni sağlayan isimdir. Vasif Şahin, Mustafa Çalışkan ayrı kategoridedir. Yanında çalıştılar. Vasip Bey’i tanırım, Mustafa Bey de öyle. Bunlar 15 Temmuz’un kahramanlarıdır. Siyasi kahraman Selim Temur’dur 15 Temmuz’da. İstanbul’u ayağa kaldırmıştır. Emniyet açısından Selami Altınok ve Vasip Şahin’dir.
“MİT TIR’ları olayı” olduğunda Dışişleri Bakanı olduğunu belirten Davutoğlu, Peker’in son videosunda geçen SADAT’ın El-Nusra’ya TIR’larla silah göndermesi iddiasına ilişkin, “Sedat Peker’in bu iddialarının MİT tırları ile hiçbir ilgisi yoktur. Sedat Peker’in anlattığı tüm o süreç benim Başbakanlığımdan sonradır. Bahsedilen isimlerin hiçbirinin benimle teması söz konusu değildir. Peker, benim dönemimde cezaevindeydi” dedi. MİT ve Genelkurmay’ın kendisine bağlı olmadığını vurgulayan Davutoğlu “Ama onlarla çok iyi bir koordinasyonumuz vardı” diye devam etti.
“Esad rejimi sınırlarda kontrolü kaybettiğinde Türkiye haklı olarak bu sınırlarda kendisine müzahir yapıların mevcudiyetine önem verdi” diyen Davutoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
Bunlar kimlerdir: Bayırbucak Türkmenleridir en fazla güven duyulan. Türkmenler zor durumda kaldığında yardımlar yapıldı. Ve kimse de bu yardımları teröre destek olarak göremez. O dönem Erdoğan Başbakandı. O hükümetin dışişleri bakanı olarak söylüyorum, o yardımların terörle ilgisi yoktur. Benim dönemimle alakası yoktur. Benim dönemimde asla bir silah transferi olmamıştır. Ne Başbakan iken, ne de bakan iken kimseye talimatım olmadı. Sedat Peker’in bahsettiği iddialar kesinlikle benim dönemimle alakalı değildir.
Altaylı’nın soruları karşısında MİT ve Genelkurmay’ın Erdoğan’a bağlı olduğunu ısrarla vurgulayan Davutoğlu, Türkmenler dışında kimseye yardım etmediklerini kendi talimatı dışında yürütülmüş bir ilişki olmadığını belirterek şöyle söyledi:
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı vasfıyla herhangi bir yapıya verdiğim hiçbir görev olmadığı gibi, benim talimatımla yürütülmüş bir ilişki de olmamıştır. 19 Ocak 2014’teki MİT TIR’larıyla Sedat Peker’in bahsettiği tarihler apayrı iki tarihtir. O sırada Sedat Peker hapishanede.
Altaylı’nın “Sedat Peker dört TIR yollamış Suriye’ye. 20 Kasım 2015’te TIR’lar yollamış, yani sizin Başbakanlığınız döneminde” sorusuna “İnsani yardım gönderenler vardı” cevabı veren Davutoğlu, kendi döneminde yapılan tüm yardımın devletin resmi kurumları aracılığıyla yapıldığını ve bunların yalnızca Türkmenlere yapıldığında ısrar etti.
Sedat Peker’in bahsettiği dönemin kendinden sonraki dönem olduğunun altını çizen Davutoğlu “Cumhurbaşkanlığı İdari Kurulu Başkanı’ndan bahsediyor. O dönem başkanlık sistemine geçildikten sonra kapsıyor” dedi. “Ben Sedat Peker’in iddiaları doğru demiyorum” diye devam eden Davutoğlu, “Sedat Peker’in SADAT iddiaları mutlaka araştırılmalı. İddia edilen dönem kesinlikle benim dönemimi kapsamıyor. SADAT gibi paramiliter gruplara benim dönemimde asla görev verilmedi. Bu iddialar önce Sayın Cumhurbaşkanı’na sorulmalı” dedi.
İlgili haberler:
Sendika.Org, T24