Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’nın (SES) Eş Genel Başkanı Selma Atabey ile çok sayıda SES üyesi ve eski yöneticisi 25 Mayıs’tan bu yana gözaltında tutuluyor. Sağlık Emek ve Meslek Örgütleri gözaltıların serbest bırakılması talebiyle SES Ankara Şubesi’nde basın toplantısı düzenlendi
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’nın (SES) Eş Genel Başkanı Selma Atabey ile çok sayıda SES üyesi ve eski yöneticisi 25 Mayıs’tan bu yana gözaltında tutuluyor. Sağlık Emek ve Meslek Örgütleri gözaltıların serbest bırakılması talebiyle SES Ankara Şubesi’nde basın toplantısı düzenlendi.
Basın toplantısına Ankara Tabip Odası (ATO), Ankara Dişhekimleri Odası (ADO), Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası (Dev-Sağlık İş), Tüm Radyoloji Teknisyenleri Ve Teknikerleri Derneği (Tüm Rad Der) ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) temsilcileri katıldı.
Gözaltındaki sendikacılar SES Eş Genel Başkanı Selma Atabey, önceki dönem Eş Genel Başkanı Gönül Erden, eski Genel Başkanları Bedriye Yorgun, eski MYK üyeleri Fikret Çalağan, Belkıs Yurtsever, Ankara SES Şube önceki dönem Eş Başkanı Runa Temelli ve Ankara Şube Yöneticileri Erdal Turan ve Ramazan Taş’ın serbest bırakılması için yapılan açıklamada şöyle denildi:
Pandeminin hemen başında yaşamak ve yaşatmak istiyoruz dedik. Birçok açıklamamız hem toplumun hem biz sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin yaşam ve sağlık hakkına dönük oldu. Yine çalışma alanlarımızda artan risklerimizle birlikte ekonomik ve özlük haklarımız çerçevesinde taleplerimize yönelik açıklamalarımız oldu.
Sağlık emekçilerinin örgütlü mücadelesinin pandemi döneminde iktidar ve çevresi tarafından hedef gösterildiğinin altının çizildiği açıklamada, maruz kalınan saldırılar şöyle sıralandı:
- En temel görevimiz olan ekonomik ve özlük haklarımıza yönelik talebimiz rüşvetçiler olarak nitelendirildi.
- Eylemlerimiz provoke edildi,
- Sağlık politikalarına pandemi yönetimine yönelik açıklamalarımıza, yandaş basın kalemşörleri iktidar tarafından müdahale edilmezse Hakkımızı helal etmiyoruz açıklaması yaptılar,
- Salgın yönetimine karşı önerilerimiz ve toplumu bilgilendirme görevimiz iktidar ve çevresi tarafından eleştirildi,
- Toplum sağlığına yönelik açıklamalarımız ulusal ve milli çıkarlara zarar veriyor olarak nitelendirildi,
- Sosyal ve yandaş medya üzerinden sağlık emek ve meslek örgütleri hedef gösterildi,
- Biliyoruz, iktidar somut olarak da gösterdi ki, pandemi ile mücadeleden iktidar kendini yeniden var etmeye çalışmaktadır. Nitekim “başarı öyküsünü” de kitaplaştırılmıştır.
Aşı temininden, filyasyona, test uygulamalarından doğru tedavi yaklaşımına birçok alanda hem toplum sağlığına hem de sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin haklarına yönelik talepleri her defasında dile getirdiklerini vurgulayan sağlık emek ve meslek örgütleri açıklamayı şöyle sürdürdü:
Amacımız toplumun tüm kesimlerinin söz söyleyebildiği taleplerinin karşılandığı bir pandemi sürecinin izlenmesiydi. Ancak iktidar bunun yerine sağlık muhalefetini susturarak gizlediği vaka ve ölüm sayıları ile pandemiyi yönetebileceğini, düşündü. Süreç içinde pandemiyi yönetmek yerine algıyı yönetmeyi tercih edenler maalesef yarattıkları algının her sarsılışında biz sağlık emek ve meslek örgütlerine daha da saldırganca tavır aldı.
SES üye ve yöneticilerine yapılan gözaltıların iktidarın bu tutumunun bir yansıması olarak değerlendirildiği basın toplantısı şöyle sürdü:
Pandemi sürecinde 50 bine yakın yurttaşın ve en az 434 sağlık emekçisinin yaşamını yitirdiği, 140 binden fazla sağlık emekçisinin ise enfekte olduğu bu dönemde, sağlık emekçilerine yönelik olarak yapılan baskıları ve hukuksuzluğu kabul etmemiz mümkün değildir. Sağlık emekçilerinin motivasyona ihtiyaçlarının olduğu, haklarının verildiği bir süreç yaşanması gerekirken, alanda fazla sayıda sağlık emekçisi açığı bulunurken, sağlık emekçilerinin işlerini yapması engellenerek gözaltına alınması, pandemiyle mücadeleye yapılmış bir müdahaledir.
Bir kez daha ifade ediyoruz sağlık ve sosyal hizmet emekçilerin pandemi yönetimine yönelik eleştirileri baskılamak yerine dinleyin, teleplerini provoke etmek yerine karşılayın. Bizler pandemi ile mücadele eden sağlık ve sosyal hizmet emekçileriyiz bir “başarı öyküsü” ve emek varsa bu bizim başarı ve emeğimizdir. İktidara bir kez daha sesleniyoruz pandemiyi bilimsel ilkelere uygun şeffaf ve toplum katılımıyla yönetin. Halkımıza da ifade ediyoruz ki bundan önce de olduğu gibi bundan sonrada halkımızın sağlık hakkına sahip çıkmaya devam edeceğiz.
İlgili haber:
Sendika.Org