Bartınlılar, Kimtaş AŞ’nin Bartın Boğaz mevkiinde açmak istediği iki kalker ocağıyla ilgili olarak yapılan ÇED toplantılarına engel oldu. Yöre halkı ilk ÇED toplantısına katılarak tesislerin neden yapılmaması gerektiğini anlattı. İkinci ÇED toplantısını iptal ettirdi
Bartınlılar, Kimtaş AŞ’nin Bartın Boğaz mevkiinde açmak istediği iki kalker ocağıyla ilgili olarak yapılan ÇED toplantılarına engel oldu. Yöre halkı ilk ÇED toplantısına katılarak tesislerin neden yapılmaması gerektiğini anlattı. İkinci ÇED toplantısını iptal ettirdi.
ÇED Komisyon Başkanlığı’na bir de dilekçe sunan yöre halkı Bartın Irmağı’nın çevresindeki mevcut maden ocaklarının yarattığı zararın fazlasıyla yettiğini söylediler.
Bartın Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü’ndenProf. Dr. Erdoğan Atmiş’in komisyon başkanlığına verdiği dilekçede şu ifadeler yer aldı:
Bartın Irmağının çevresinde faaliyet gösteren altı farklı maden ocağının yarattığı ekolojik yıkımlar devam ederken, aynı yerde dört yeni maden ocağı kurulmak isteniyor. Bartın Aladağ mahallesiyle Gürgenpınarı köyü arasında Bartın Çimentoya ait silt taşı ocağı, Saraylı Köyü ile Gürgenpınarı köyleri arasında Alagözler AŞ’ye ait kalker ocağı ve Topluca köyü Boğaz Mahallesinde Kimtaş’a ait bu iki kalker ocağı. Bu maden sahalarının “ilk aşamada toplamda 219 hektar doğal orman ekosistemini yok edeceği” ÇED başvuru dosyalarında yazıyor. Bu ocaklardan biri Bartın Çimentoya silt taşı hammaddesi sağlamak için mevcut ocağın yanına kurulmak isteniyor. Bartın Çimentoya ait silt taşı ocağı için hazırlanan ÇED başvuru dosyasında; mevcut silt taşı ocağında 27 kg/atım dinamit patlatılırken, talep edilen yeni alanda 97 kg/atım dinamit patlatılacağı belirtiliyor. Yani çimento fabrikasına ait yeni silk taşı ocağında şu an patlatılan dinamitin dört katı patlatılacak.
Maden ocaklarının yaratacağı yıkıma dikkat çeken Atmiş dilekçesinde şu soruları sordu:
- Yerleşimlere bu kadar yakın olan bir yerde, bu patlamaların yaratacağı sorunlar hesaba katılıyor mu?
- Artık ağır trafik yükünü kaldıramayan Bartın’da haftanın her günü oluşacak bu kamyon-tır yoğunluğunun şehirde yapacağı gürültü ve hava kirliliğinin boyutları, ya da artacak trafik yükünün neden olacağı trafik kazaları, yaralanmalar veya ölümler hiç düşünüldü mü?
- Alandaki mevcut ve yapılması planlanan bütün maden işletmeleri düşünüldüğünde bu işletmelerin bütün olarak patlatacağı dinamit miktarı, yaratacağı gürültü, etkileyeceği nüfus ve yer altı suları hesaba katılmış mıdır?
- Ya da Bartın Irmağı’nın hemen üstünde yapılmak istenen Kimtaş’a ait bu iki kalker ocağının Bartın limanını ve orada bulunan denizaltı tünellerini nasıl etkileyeceğini bilen var mı?
Sendika.Org