Artvin’in Hopa ilçesinde 21 Ağustos tarihinde sağlık çalışanlara karşı şiddet eylemi gerçekleşti. COVID-19 tanısı konan bir kişi hastanede çalışan 4 sağlık emekçisine saldırdı. Yaşanan saldırı Hopa Devlet Hastanesi önünde SES üyeleri tarafından protesto edildi
Artvin’in Hopa ilçesinde 21 Ağustos tarihinde sağlık çalışanlara karşı şiddet eylemi gerçekleşti. COVID-19 tanısı konan bir kişi hastanede çalışan 4 sağlık emekçisine saldırdı. Yaşanan saldırı Hopa Devlet Hastanesi önünde Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyeleri tarafından protesto edildi.
Artvin SES Temsilciliği adına açıklamayı Suat Çelik okudu.
Sağlıkta şiddetin gündemin baş sıralarında kalmaya devam ettiğini ifade eden Çelik, “Uzun uğraşlara ve mücadelelere rağmen bir türlü çıkarılıp uygulamaya sokulmayan Sağlıkta Şiddet Yasası nedeniyle sağlık emekçileri şiddetin her türlüsüne maruz kalmaya devam ediyor” dedi.
Çelik yaşanan sorunların kaynağının 2003 yılından itibaren uygulanmaya çalışılan sağlıkta dönüşüm programı ve sağlık alanında uygulanan yanlış politikalar olduğuna da dikkat çekti.
Açıklama “Sağlık emekçilerinin mesleklerinin itibarsızlaştırıldığı, emeğimizin değersizliştirildiği, iş güvencesinin yok edildiği, çalışma haklarımızın keyfi bir şekilde ellerimizden alındığı, pandemi gibi olağandışı bir dönemde, insanüstü bir çaba ile görev yapan biz sağlık emekçileri, her an şiddet tehdidi altında görevimizi yapmak zorunda kalıyoruz” ifadeleriyle sürdürüldü.
Saat başı yaklaşık 2, bir günde ise ortalama kırk sağlıkçının fiziksel ve sözlü saldırıya maruz bırakıldığını ifade eden Çelik, açıklamayı “Şiddete uğrayan sağlıkçıların kimi psikolojik olarak yıpranıyor, kimi yaralanıyor kimisi ise hayatını kaybediyor. Saldırganlar ise mahkemelerden çok az cezalar alıyor ve çoğu zaman serbest bırakılıyor. Siyasi iktidar ve idareciler ise caydırıcı önlemler almaktan ve adımlar atmaktan kaçındıkları için şiddetin önü alınamıyor” ifadeleriyle sürdürdü.
Cuma gecesi Hopa Devlet Hastanesi’nde yaşanan saldırının, sağlık çalışanlarının ne derece zorlu şartlar altında çalışmak zorunda kaldığının bir göstergesi olduğunu kaydeden Çelik sözlerini şöyle sonlandırdı:
Artan iş yükü ve çalışma şartlarının zorluğu sağlık emekçilerini hızlıca tükenmişliğe sürüklemektedir. Pandemi şartlarında yüksek risk taşıyan bir grup olmak yetmezmiş gibi bir de bu çalışma şartlarında şiddete maruz kalmak bizler için artık eşiğin aşıldığı nokta olmuştur. Sağlık sisteminde yaşanan aksaklık ne doktorun ne hemşirenin ne de güvenlik görevlisinin suçudur. Sağlıklı bir sağlık hizmeti sunumu ancak sağlık çalışanlarının kendilerini güvende hissettiği bir ortamda verilebilir. Pandemi şartlarında olağan dışı hizmet verirken hastalık tanısı almış bir saldırgan tarafından şiddete maruz kalmak bizlere göstermiştir ki sağlıkta şiddet en az COVID-19 hastalığı kadar çözülmesi gereken önemli bir sorundur.
Açıklamamın ardından eylem sona erdi.
İlgili haber:
Sendika.Org