AKP iktidarı tarafından Merkez Bankası rezervleri ve ihtiyat akçesi dahil olmak üzere tüm kamu kaynakları finans piyasalarının hizmetine sunuldu. Faizler düşürüldü. Sermayeye ucuz kredi sağlandı. Ancak bunun sonucunda kur, enflasyon ve istihdamdaki kötüye yönlü gidiş hızlandı
Merkez Bankası net rezervleri Nisan ayı ile birlikte eksiye indi. Döviz rezervlerinde yılbaşından bugüne 28,5 milyar dolarlık düşüş yaşandı. Bunun yanı sıra kısa vadeli swap işlemleri de dahil edildiğinde Merkez Bankası’nın borç yükü Mart ayı itibariyle 29,6 milyar dolara ulaştı. Merkez Bankası kasasında ise net rezerv olarak 16,2 milyar dolar bulunuyor. Bu da borçlar çıkarıldığında Merkez Bankası’nda para kalmadığını hatta 13,4 milyar dolar ekside olduğunu gösteriyor.
Merkez Bankası rezervleri kullanılarak döviz kuru uzun süredir dengelenmeye çalışılıyor. Kısa vadeli bu çözüm sonrası Merkez Bankası rezervlerinden artık söz edilemezken, TL’nin değeri düşmeye devam ediyor. Buna geliştirilen çözüm ise Merkez Bankası eliyle swap piyasalarını genişletmek yani daha fazla borç alarak ekonomiyi ayakta tutmak.
Bugün itibari ile dünkü tarihi rekorunu egale eden dolar kuru 7,15 TL’yi test etti. Haftabaşından itibaren dünya piyasalarında iyileşme gözlenirken Borsa İstanbul değer kaybetmeye devam ediyor.
Konu ile ilgili hesabı yapan ve kendi sitesinde yer veren iktisatçı Mahfi Eğilmez, “Gün ışığını elle kapatamazsın” diyerek şunları kaydetti:
Elimizdeki son swap verisi mart sonu verisi olan 29,6 milyar dolardır. Hesaplamalarımız nisan sonu verileriyle yapılmış olduğu ve henüz nisan sonu swap miktarı elimizde olmadığı için mart sonu swap miktarının değişmediğini varsayarak yukarıdaki denklemde yerine koyuyoruz:
Swap Hariç Net Rezerv = 16,2 – 29,6 = – 13,4 milyar dolar.
Buna göre TCMB’nin swap hariç net rezervi nisan ayı sonu itibarıyla 13,4 milyar dolar eksi çıkıyor. Bazı yorumcular kısa vadeli swap miktarının rezervlerden düşülmesi gerektiğini savunuyor. Bu durumda hesaptan düşülecek swap miktarını 29,6 milyar dolar olarak almak yerine 1 – 4 ay vadeli swap miktarı olan 18,9 milyar dolar olarak almak gerekiyor. Hesabı eğer bu şekilde yaparsak:
Swap Hariç Net Rezerv = 16,2 – 18,9 = – 2,7 milyar dolar.
Hangi esası kabul edersek edelim TCMB’nin net rezervi eksi çıkıyor.
Son dönemlerde izlenen para, kur politikasını özetleyelim: TCMB para basıyor ve bu paralarla kamu bankalarının elindeki devlet tahvillerini alıyor – kamu bankaları tahvilleri TCMB’ye verip karşılığında para alınca bu paralarla Hazineden yeni tahviller alıyor – hazine tahvil satarak elde ettiği paralarla bütçe ödemelerini yapıyor – piyasaya bu kadar fazla TL çıkınca TCMB bunun dövize yönelmesini ve enflasyonu artırmaması için dolar satıp TL’leri çekiyor.
Eğilmez Mart ayı swap verilerini baz alsa da Merkez Bankası, döviz karşılığı TL swap limitlerinde Nisan ayında 2 kez değişikliğe gitti. Bankalara gönderilen duyuruya göre Döviz Karşılığı TL Swap Piyasası işlem limitleri, Döviz ve Efektif Piyasaları işlem limitlerinin yüzde 30’undan yüzde 40’ına çıktı.
Merkez Bankası ilk önce 4 Nisan’da yaptığı düzenlemede geleneksel swap ihale limitleri Döviz ve Efektif Piyasası işlem limitlerinin yüzde 20’sinden yani yaklaşık 10 milyar dolardan yüzde 30’una yani yaklaşık 15 milyar dolara yükseltilmişti. 22 Nisan’da ise kotasyon swap limitlerini yüzde 30’a çıkarmıştı. Böylece her iki kanaldan 15 milyar dolarlık swap imkanı sağlanmıştı. Şimdi limit yüzde 40’a çıkarıldı ve 20 milyar dolarlık swap imkanı sağlanmış oldu.
Bu da Merkez Bankası rezervlerindeki eksiye doğru gidişin devam edeceğini gösteriyor. Merkez Bankası rezervleri erirken döviz kuru artıyor.
href=”/2020/05/merkez-bankasi-borclanma-limitlerini-yukseltti-dolar-rekora-kostu-586331/
Sendika.Org