10 Ekim avukatları, IŞİD’li İlhami Balı’nın MİT tarafından Ankara’da bir otelde konakladığı iddiasına ilişkin “Katliamların failleriyle yapılan görüşmeler açıklanmalı, sorumluluğu bulunan kamu görevlileri yargılanmalıdır” dedi
10 Ekim Ankara Katliamı Davası Avukat Komisyonu, katliamın planlayıcısı IŞİD’li İlhami Balı’nın kırmızı bültenle arandığı dönemde MİT tarafından Ankara’da bir otelde konakladığı iddiasına ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Katliamların failleriyle yapılan görüşmelerin açıklanmasını, sorumluluğu bulunan kamu görevlilerin yargılanmasını isteyen 10 Ekim avukatları, “Bu kirli ilişkiler ortaya çıkana ve kamuoyu önünde mahkûm edilene kadar adalet mücadelesini sürdürecektir” dedi.
İlhami Balı’nın, 10 Ekim Ankara Katliamı ve 20 Temmuz Suruç Katliamı dahil olmak üzere IŞİD tarafından gerçekleştirilen pek çok katliamın sorumluları arasında gösterildiğini ve örgütün “Türkiye emiri” olduğu iddia edildiğini belirten 10 Ekim avukatları, “Balı’nın 27-28-29 Mayıs 2016 tarihinde Ankara Söğütözü’nde bulunan bir otelde Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) yöneticileri ile bir toplantı yaptığı iddia edilmiş, Emniyet’in istihbarat birimlerine dayandırılan bu iddianın yanı sıra İlhami Balı’ya ait olduğu belirtilen bazı numaralar da haberde yer almıştır” dedi.
Açıklamada ayrıca, söz konusu iddiaya ilişkin milletvekilleri tarafından Meclis Başkanlığı’na, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması talebiyle verilen soru önergelerine de herhangi bir yanıt verilmediği kaydedildi.
Açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı:
“İlhami Balı’nın kamu görevlileri ile ilişki kurduğu iddiası ne yazık ki yeni değildir. Söz konusu haberde İlhami Balı tarafından kullanıldığı belirtilen numaralardan biri hakkında henüz katliamdan iki buçuk ay önce, 24 Temmuz 2015 tarihinde Kilis’te yürütülmekte olan bir soruşturma kapsamında Kilis Ağır Ceza Mahkemesi tarafından dinleme kararı verilmiştir. Bu soruşturma kapsamında Balı’nın daha önce de kamu görevlileri ile yapmış olduğu konuşmalar tespit edilmiş, bu bilgiler 10 Ekim Ankara Katliamı davasının sürmekte olduğu Ankara 4.Ağır Ceza Mahkemesi’ne 4 Nisan 2018 tarihli duruşmada sunulmuş, katliamdan hemen önce yapılan telefon görüşmelerini gerçekleştiren ve yürütülmekte olan soruşturmaya rağmen İlhami Balı’nın katliamdan hemen önce rahatlıkla sınır geçişlerini organize etmesini sağlayan kamu görevlileri hakkında Kilis Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmuştu. Keza Balı, hakkında Konya ve Antalya’da yürütülen soruşturma ve gerçekleştirilen fiziki takiplere rağmen yakalanmamış, burada sorumluluğu bulunan kamu görevlileri hakkındaki suç duyurularımız da sonuçsuz kalmış, şikâyetlerimiz Anayasa Mahkemesi’ne taşınmıştır.”
“Aradan geçen yaklaşık bir buçuk yıla rağmen İlhami Balı ile telefon görüşmesi yapan ve Balı’nın organize ettiği sınır geçişlerini engellemeyen kamu görevlileri hakkında yapmış olduğumuz suç duyurusuna hiçbir yanıt alamamış durumdayız. Keza Balı’nın faaliyetlerinin açığa çıkartılması için kritik bir öneme sahip olan eşi Hülya Balı’nın dinlenmesi de başka sanıklar hakkında tanıklık yapma ihtimali bulunmasına rağmen eşi nedeniyle tanıklıktan çekilme hakkı olduğu gerekçesiyle Ankara 4.Ağır Ceza Mahkemesi tarafından hukuka aykırı olarak engellenmiştir.”
“Basında yer alan bu son haber de açık bir şekilde göstermiştir ki, İlhami Balı’nın faaliyetleri Emniyet’in istihbarat birimleri tarafından katliam öncesinde de sonrasında da takip edilmiştir. 10 Ekim Ankara Katliamı’nın dördüncü yıldönümüne yaklaştığımız bugünlerde aradan geçen zaman boyunca ortaya çıkan pek çok delile, ailelerimizin ve yaralılarımızın ısrarlı adalet taleplerine rağmen katliamın bir numaralı ismi olduğu iddia edilen İlhami Balı’nın faaliyetleri ve ilişkileri karanlıkta kalmaya devam etmektedir. Bunu aydınlatmak için yaptığımız tüm girişimler de yetkili makamlar tarafından çeşitli şekillerde engellenmektedir.
Bu nedenlerle ilgili tüm makamlara tekrar çağrıda bulunuyoruz: Bugüne kadar İlhami Balı ile görüşme yapan ve Balı’nın sınır geçişlerini engellemeyerek katliama yol açan tüm kamu görevlilerine ilişkin şikâyetlerimiz hakkında etkin bir şekilde soruşturma yürütülmeli, söz konusu görüşmelerin içerikleri kamuoyu ile paylaşılmalıdır. 10 Ekim Ankara Katliamı Davası Avukat Komisyonu bu kirli ilişkiler ortaya çıkana ve kamuoyu önünde mahkûm edilene kadar adalet mücadelesini sürdürecektir.”
Sendika.Org