Mor Dayanışma, 23- 24- 25 Ağustos tarihlerinde Balıkesir Gönen’de gerçekleştirdiği yaz kampının sonuç bildirgesini yayımladı. Bildirgede, “Kadın merkezleri açmaya devam edeceğiz” denildi
Mor Dayanışma, 23- 24- 25 Ağustos tarihlerinde Balıkesir Gönen’de kamp gerçekleştirdi. Kampta yürütülen atölye ve tartışmaların sonucunda bir sonuç bildirgesi yayımlandı. Kadınlar, “Şimdi 400 kadınla bir söz daha verdik, İzmir’de, Adana’da, Ankara’da bulunduğumuz her yerde Mor Dayanışma kadın merkezleri açmaya devam edeceğiz” dedi.
Kadınlar kamp süresine dair şunları belirtti:
Kampa gelirken arkamıza bir yıl boyunca pek çok il, ilçe ve mahallede yaptığımız örgütlenme çalışmalarını aldık. Güçlendik, büyüdük ve erkek egemenlerin bizlere çizdiği sınırları aştık. Ev ev, sokak sokak dolaşarak mahallelerde toplanarak dayanışmaya çağırdığımız kadınlarla ortaklaşarak yaptığımız paneller, söyleşi ve forumlar, atölyeler, bilinç yükseltme grupları, akademiler ve toplantıların bir ortaklaşma alanı olan bu kamp, aynı zamanda kadın mücadelesinde başka bir eşiğe işaret ediyor.
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun katıldığı “Yerel Yönetimlerde Kadın” paneliyle nasıl bir yerel yönetim istiyoruz ve örgütlenme deneyimlerini aktarmaya, Masal, toplumsal cinsiyet, hukuk, cinsellik, eğitimde cinsiyetçilik, ataerki ve din, önyargı, görünmeyen emek, mülteci kadınlar, bağımsızlık korkusu, kısa film, LGBTİ+ atölyelerinden, Yazar Irmak Zileli‘nin katılımı ile “Gölgesinde” kitabının tartışmasından, yönetmen Kibar Dağlayan Yiğit ile film atölyesine, yogaya zumbaya halaylara kadar dolu dolu bir kamp programı ile kadınlarla yan yana, omuz omuza geldik.
Geçtiğimiz yıl düzenlenen kampta İstanbul’da Kadın Dayanışma ve Danışma Merkezi açma kararı aldıklarını ve bu yıl Temmuz ayında mekanın açıldığını hatırlatan kadınlar, “Şimdi 400 kadınla bir söz daha verdik, İzmir’de, Adana’da, Ankara’da bulunduğumuz her yerde Mor Dayanışma kadın merkezleri açmaya devam edeceğiz” dedi.
Mor Dayanışma Yaz Kampı Sonuç Bildirgesi şöyle:
31 Mart- 23 Haziran seçim sonuçları Erdoğan açısından ağır yenilgiyle sonuçlandı. İşçiler, yoksullar, kadınlar, Kürtler, Aleviler, demokratlar bir araya gelerek faşizmin gidişine dur dedi. Ama iktidar ayakta kalabilmek için her türlü baskı aygıtını kullanmaya devam ediyor.
Sermayenin neoliberal politikalarının sözcüsü, erkek egemen zihniyetin sürdürücüsü, AKP/Erdoğan iktidarı, iktidara geldiği andan itibaren toplumsal yaşam içinde gerici-muhafazakar bir dönüşüm gerçekleştirmeye çalışıyor. Bu dönüşümü gerçekleştirmeye çalışırken, kurmak istenilen faşizan rejime karşı en önde duran kadınların yaşamlarını hedef alıyor.
Devraldığı toplumsal yapıyı, 17 yılda yayılarak gerçekleştirilen dönüşümle, giydiğimiz kıyafetten attığımız kahkahaya, kaç çocuk doğuracağımıza ve gün boyunca nerede ne zaman olabileceğimize dek müdahale edilerek, bütün yaşamımız üstünde zaten var olan erkek tahakkümü daha da artırıldı.
Kadın düşmanı söylemler ve ardı ardına çıkarılan yasalarla, erkek egemen politikalar sürekli daha geniş alanlarına yayılıyor ve derinleştiriliyor. Daha da ötesinde, biz kadınların üzerindeki her türlü aşağılama, baskı ve şiddet toplum nezdinde meşrulaştırılıyor. Bütün erkekler kadınları aşağılama ve şiddet kullanmayı kendi hakları olarak görüyor; taciz, şiddet ve cinayetler artarak sürüyor.
Erkek şiddetinin önünü açan ve onu teşvik eden düzenlemeler yapan iktidar; kadınların yıllardır mücadele ederek kazanılmış haklarını elinden almaya çalışıyor. Kadınların nafaka hakkı elinden alınarak erkeklere bağımlı bir hale getirilmeye çalışılıyor, İstanbul Sözleşmesi ve 6284’ e göz dikip kadınları şiddet cenderesinin içine atıyor.
Artan çocuk istismarı ve cinayetlerinin arka planını irdelemek yerine “sonuca yönelik cezalarla” yaşanan toplumsal çürüme örtbas edilmeye çalışılıyor.
Kadınların isyanı her yerde,
Kürtaj eylemlilikleri, Gezi direnişi, Özgecan isyanı, cinsel istismar, nafaka yasasına karşı ortaya çıkan kadın tepkisi ve son olarak her türlü yasaklamaya rağmen 8 Mart eylemlilikleriyle sokakları dolduran kadınlar, yeni bir süreci başlattı.
Kadınların isyanının şehirlerin merkezlerinde yarattığı cesaret ve umut, yerellerde de yankı yarattı.
Bizler yerellerden yola çıkarak yayılıp çoğalan ve zenginleşen direnişlerin ve biriken öfkenin ve direnme eğilimlerinin içinde olmaya, yerel çabaları ortak bir direniş ağında toplamaya çalıştık. Artan öfkemiz ve biriktirdiğimiz deneyimlerle 23,24,25 Ağustos’ta Mor Dayanışma 4. Kadın Kampı’nı ülkenin pek çok yerinden, farklı hikayelerini heybesine toplayarak gelen kadınlarla gerçekleştirdik.
Kampa gelirken arkamıza bir yıl boyunca pek çok il, ilçe ve mahallede yaptığımız örgütlenme çalışmalarını aldık. Güçlendik, büyüdük ve erkek egemenlerin bizlere çizdiği sınırları aştık!
Ev ev sokak sokak dolaşarak mahallelerde toplanarak dayanışmaya çağırdığımız kadınlarla ortaklaşarak yaptığımız paneller, söyleşi ve forumlar, atölyeler, bilinç yükseltme grupları, akademiler ve toplantıların bir ortaklaşma alanı olan bu kamp, aynı zamanda kadın mücadelesinde başka bir eşiğe işaret ediyor.
Baskı ve şiddetin arttığı bu günlerde sokaklardan asla geri adım atmayan kadınlar olarak iddiamız büyük ve gerçekçi.
Bizi ezmek, taciz ve tecavüz etmek hatta öldürerek yok etmek isteyenlere inat, bütün kadınlar özgürleşene ve yaşam alanlarımız bizim olana kadar mücadeleyi sürdüreceğiz.
Kadınlar Vardır! Her Yerde!
Kadınlar Yaz Kampında..
23, 24,25 Ağustos 2019 tarihinde ” Kadınlar Vardır! Her Yerde! Kadınlar Yaz Kampında..” şiarıyla İstanbul, Antakya, Mersin, Adana, İzmir, Antalya, Aydın, Denizli, Burdur, Muğla, Afyon, Ankara, Eskişehir, Çanakkale, Bursa, Edirne, Sakarya, Yalova, Van, Diyarbakır, Şırnak, Batman, Adıyaman, Dersim’den tüm farklılıklarıyla bir araya gelen 400’ü aşkın kadın, Balıkesir Gönen Kemal Türkler Tesisleri’nde gerçekleşen Mor Dayanışma 4. Kadın Kampında toplandı.
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun katıldığı “Yerel Yönetimlerde Kadın” paneliyle nasıl bir yerel yönetim istiyoruz ve örgütlenme deneyimlerini aktarmaya;
Masal, toplumsal cinsiyet, hukuk, cinsellik, eğitimde cinsiyetçilik, ataerki ve din, önyargı, görünmeyen emek, mülteci kadınlar, bağımsızlık korkusu, kısa film, LGBTİ+ atölyelerinden,
Yazar Irmak Zileli‘nin katılımı ile “Gölgesinde” kitabının tartışmasından, yönetmen Kibar Dağlayan Yiğit ile film atölyesine, yogaya zumbaya halaylara kadar dolu dolu bir kamp programı ile kadınlarla yan yana, omuz omuza geldik.
İsyanın ve öfkenin örgütleyicisi olarak, patriyarkal/kapitalizme karşı evlerden, mahallelerden, atölyelerden, sokaklardan, mutfaklardan, fabrikalardan, iş yerlerinden çıkıp başkaldırıyor, özgürlüğe kanat çırpıyoruz.
Yaşamı ve özgürlüğü istiyoruz, kadın dayanışmasıyla kazanacağız!
Geçen kampta birbirimize bir söz vermiştik İstanbul’da Kadın Dayanışma ve Danışma Merkezi açmak için, kadınların iradesiyle İstanbul’da Temmuz ayında açtık. Şimdi 400 kadınla bir söz daha verdik, İzmir’de, Adana’da, Ankara’da bulunduğumuz her yerde Mor Dayanışma kadın merkezleri açmaya devam edeceğiz.
Şimdi kadınların isyanını örgütlülüğe, kadınların öfkesini iradeye dönüştürme vakti!
Şimdi yaşamı, mahalleleri, sokakları, kampüsleri mora boyamak için Mor Dayanışma’da buluşma vakti!
Sendika.Org