İstanbul, Ağrı İbrahim Çeçen, İstanbul Aydın ve Medeniyet üniversitelerinden akademisyenler, “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzalayan barış akademisyenlerine ilişkin “hak ihlali” kararı veren AYM’yi hedef aldı
Geçtiğimiz günlerde AYM, “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzalayan Barış Akademisyenleri’nin “terör örgütü propagandası” suçlamasıyla cezalandırılmasının “hak ihlali” kararı vermişti.
ANAYASA MAHKEMESİ BARIŞ AKADEMİSYENLERİ İÇİN HAK İHLALİ KARARI VERDİ
Kararın ardından İstanbul Ünversitesi, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi, İstanbul Aydın Ünivesitesi ve Medeniyet Üniversitesi’nden toplam bin 71 akademisyen, AYM’yi hedef alarak “Anayasa Mahkemesi terörü meşrulaştırılamaz” başlıklı bir metni imzaladı.
Ağrı İbrahim Çeçen, İstanbul Aydın ve Medeniye üniversitelerinin rektörlükleri, akademik personele yazı göndererek “hak ihlali” kararına ilişkin AYM’ye tepki gösterilmesini istemişti. Üniversite yönetimlerinin el altından örgütlemeye çalıştığı imza kampanyalarındaki metnin ise aynı ifadelerden oluştuğu görülmüştü.
İstanbul Üniversitesi ise internet sitesinde “Barış bildirisi adlı sözde manifesto üzerine” başlıklı yayımladığı açıklamada, “Anayasa Mahkemesi tarafından verilen karar sonrası yeniden gündeme gelen ‘sözde barış bildirisi’, yıllardır terör örgütlerine karşı kahramanca mücadele eden güvenlik güçlerimizi suç işlemekle itham etmekten ileri gitmeyen bir sözde manifestodur” ifadeleri yer almıştı.
İmza metninde şu ifadeler yer aldı:
Sözde ‘barış bildirisi’ adı altında terör örgütü propagandası yapan bazı akademisyenlerin ceza almalarını ‘hak ihlali’ gören Anayasa Mahkemesi skandal bir karara imza atmıştır. Bu karar şehit ve gazilerimizin hatırasını zedelemiş, maşeri vicdanı yaralamıştır. Terörle mücadele ettiği için devleti suçlayan açıklamalar yapmak dünyanın hiçbir ülkesinde ifade özgürlüğü olarak değerlendirilmez. Bu kararın, terör örgütlerine karşı etkin operasyonların gerçekleştirildiği bir dönemde alınması ise ayrıca dikkat çekicidir. Aşağıda imzası bulunan biz akademisyenler, terörle mücadeleyi sekteye uğratmayı ve ülkemizi karalamayı amaçlayan her türlü kurum, organizasyon ve inisiyatifin karşısında olduğumuzu ve olmaya devam edeceğimizi beyan ediyoruz. Türk milleti adına karar vermekle yetkili kılınan Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının adalete ve kamu vicdanına aykırı olmaması gerektiğine inanıyor, bu yanlış kararda imzası bulunanları kınıyoruz.
İlgili haber:
Sendika.Org, Cumhuriyet