İstanbulluların 31 Mart’ta verdikleri kararın arkasında olduğunu belirten İstanbul Seninle Kazanacak inisiyatifi, “İstanbul halkını hep birlikte kazanmaya, oy vermeye, sandıkları korumaya, kazanımların gasp edilmesine yönelik her tür girişimin karşısında ortak hareket etmeye çağırıyoruz” dedi
İstanbul Seninle Kazanacak inisiyatifi, 24 Mayıs-22 Haziran tarihleri arasında gönüllülerle yürüttüğü seçim çalışmasına dair izlenimlerini paylaştı. İstanbul’un 33 ilçesinde ve bu ilçelerin mahallelerinde, sokaklarında, evlerinde, pazar yerlerinde, parklarında, meydanlarında, iş yerlerinde, üniversitelerde, plazalarda, ulaşım araçlarında gün gün yürütülen çalışmalar esnasında temas edilen İstanbullular, AKP-MHP ittifakının bir kez daha yenildiğini ortaya koydu. İstanbul halkının iktidarın tüm manipülasyonlarına, yalanlarına, oyunlarına, devletin tüm olanaklarını, tüm kirli ilişki ve yöntemleri seferber etmesine rağmen 31 Mart’ta verdiği kararın arkasında olduğunu belirten inisiyatif, 23 Haziran’da çıkacak aksi bir kararın sadece hile ve hukuksuzlukla mümkün olacağına dair uyardı ve “Bu karar tıpkı 31 Mart sonrası alınan ‘yenileme’ kararı gibi gayrimeşru olacaktır” dedi.
İstanbul Seninle Kazanacak, İstanbul halkını hep birlikte kazanmaya, oy vermeye, sandıkları korumaya, kazanımların gasp edilmesine yönelik her tür girişimin karşısında ortak hareket etmeye çağırdı.
Açıklamanın tamamı şu şekilde:
Bizler İstanbul’da halkın ve emeğin hakları için, özgürlük ve eşitlik için, barış için kadın özgürlüğü için mücadele eden sosyalistler, devrimciler, demokratlar 31 Mart’ta İstanbul seçimlerinin iktidarın emri ve YSK kararı ile seçimi kazanmış Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun mazbatası elinden alınarak iptal edilmesinden sonra “İstanbul Seninle Kazanacak” diyerek bir araya geldik. Halkın özne olduğu bir mücadele sürecini örgütlemek için. Bugüne kadar AKP faşizminin, yağma, talan ve yıkım programının, kadın, emek ve Kürt düşmanlığının, gericiliğin karşısında durmaksızın mücadele etmiş olan sosyalistlerin bağımsız bir çizgi ve örgütlenme ile artık bir “yerel seçim” olmanın ötesine geçmiş olan 23 Haziran seçimlerine ve sonrasında yaşanacak aktif müdahalesi için.
İstanbul’un 33 ilçesinde gönüllülerimizle sokak sokak, mahalle mahalle çalıştık. İş yerlerini, evleri ziyaret ettik, mahalle pazarlarından binlerle buluştuk, etkinlikler, şenlikler yaptık, kent meydanlarında sesimizi yükselttik. Her gün milyonlarca İstanbullunun hareket ettiği ulaşım hatlarındaydık. Sandık güvenliği eğitimleri verdik, gönüllü ağları oluşturduk. İstanbul kadınlarla kazanacak diyerek, bu kentte süren 25 yıllık kadın düşmanlığını teşhir ettik, kadınların özgün taleplerini dile getirdik. Çalışmaya başladığımız günden bugüne temas ettiğimiz İstanbulluları dinledik, konuştuk, ikna ettik ya da biz öğrendik. Molada, işe gidiş dönüş saatlerinde, iş yerlerinde kendi sefaları sürsün diye emekçinin sırtına binen bir avuç azınlığa öfkeyi gördük. Pazar yerlerinde, mahallelerde kadınların cüretini gördük, kendi ailelerine de başkaldırarak AKP adayına oy vermeyeceğini haykıranları, “yetti artık” diyen kadınları. Pencerelerden alkış tutan, sokağa inip bizimle bildiri dağıtan kadınları. Kürtleri gördük, kulağımıza “Kürdüz biz Kürt, barış isteyene oy vereceğiz” diyenleri. Gençleri, emeklileri…haksızlığa, hukuksuzluğa isyan edenleri.
İstanbul, her gün her köşesinde verilen yaşam ve özgürlük kavgasının kenti. Bir kez daha bu güzel kentin insanları kararını verdi: Bu iktidar, 25 yıllık saltanat sona ermeli!
Yola çıkarken, İstanbul Seninle Kazanacak, işçilerle, kadınlarla, gençlerle, mimar mühendis ve planlamacılarla, gazeteciler ve avukatlarla kazanacak; İstanbul mücadeleyle, emekle, örgütlülüğümüzle kazanacak, dedik. Çalışmalarımızda halkın kararının yok sayılmasına, seçim sonucunun gasp edilmesine karşı AKP-MHP ittifakının bir kez daha sandıkta yenilmesi için İmamoğlu’na oy çağrısı yaptık. Yetinmedik. Yalnız oy vermeye değil, özne olmaya; eşitlik, özgürlük ve barış mücadelesine, mahallede, okulda, işyerinde örgütlenmeye, sokağı örgütlemeye, kazanımları korumaya, hakkımız olanı almaya çağırdık İstanbulluları. 25 yıldır bu kenti emeği ve tüm varlığı ile sömüren haramilerin nasıl saltanat sürdüğünü anlattık, neden yıkılması gerektiğini. Ulaşımdan suya, enerjiden gıdaya tüm kamusal haklarımızın korunduğu, krize karşı patronların değil emeğin savunulduğu halkçı demokratik bir yerel yönetim, eşitlik içinde bir ülke mümkündür, güvencesi biziz, halk, halkın örgütlülüğü, halkın denetimi, söz hakkı dedik. Şimdi 23 Haziran’da herkesi bizden çalınanları geri almak için bir adım atmaya, sandığa, sandıkları korumaya çağırıyoruz, iktidarın her tür yalanına, hilesine, halk iradesini çalma çabasına karşı “İstanbul bizimdir” diyerek ortak hareket etmeye. İstanbul bizimle kazandı unutmayalım, kazanımlarımızı koruyalım.
Sendika.Org