Yeni parti kuracağının sinyallerini veren Davutoğlu, bu defa Elazığ’dan yüklendi. 23 Haziran hezimetinin sorumlusunun partiyi ilkelerinden savuranlar olduğunu belirtti. “Tabanda büyük kitleler kopmaya başladıysa o çözülüşü durduramazsınız” dedi. Başkanlık sistemini “çarpık” olarak niteledi
Tayyip Erdoğan tarafından önce başbakanlıktan azledilen ardından da AKP’nin tüm yönetsel mekanizmalarından tasfiye edilen eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin 23 Haziran İstanbul hezimetinden sonra sesini yükseltmeye başladı.
İki seçim arası süreçte Konya’da “Ya yeni bir hâl ya izmihlal!” çıkışı yaparak parti içi yenilenme olmadığı takdirde yeni bir parti kuracağının işaretini veren Davutoğlu, Elazığ’daki Gönül Dostları Buluşması’nda da 23 Haziran sonuçlarını değerlendirdi, Erdoğan’ı hedef aldı.
DAVUTOĞLU, YENİ PARTİYİ KONYA’DA İLAN ETTİ: “YA YENİ BİR HÂL YA İZMİHLAL!”
“Bir muhasebe etmeliyiz. Krizler muhasebeyi bitirir. Muhasebeler, yüzleşmeler krizlerin nihai ilacıdır. Korkmadan, çekinmeden kimin ne diyeceğini düşünmeksizin birbirimizle konuşmak durumundayız” diyerek sözlerine başlayan Davutoğlu, son üç yılda AKP’nin ilkelerinde ciddi savrulmalar ve odak kaymaları yaşandığını belirtti.
Davutoğlu, “İstanbul seçimlerinde 800 bin oyla tekrar kaybetmişse, bunun sorumlusu eylemde söylemde ahlakta siyasi ayakta ciddi savrulmalara sebep olanlardır” diye ekledi.
Davutoğlu, partiden kopuşlarla ilgili de şöyle konuştu:
Partiler ve siyasi hareketler tavanda bölünmez. Tavanda bölünmüşse ciddi bir sıkıntı değildir. Bizim hareketimizde de iki kez bölünme oldu. Ama eğer tabanda bir kayma varsa, işte tehlikeli olan odur. %15’lik kitle bir başka yere doğru gitmişse, kimse bunu engelleyemez.
1 Kasım 2015’te biz Türkiye’de %49,5 oy aldık. Şimdi Cumhur İttifakı olarak %44 oy aldılar. %8-10 oy oranı MHP’ninse AKP’nin oy oranı %34’lere çekilmiştir. Sorulması gereken soru; ne yanlışlar yaptık ki parti bu banda geriledi ve bir kopuş yaşandı?
Bugün susma vakti değildir. Kapılar kapılar ardında konuştuğumuz gerçekleri kapı önlerinde susma vakti değildir. Ne yanlışlar yaptık ki bugün bu noktadayız? Tabanda büyük kitleler kopmaya başladıysa insanları neyle tehdit ederseniz edin o çözülüşü durduramazsınız.
31 Mart’ta “beka”dan söz edip böyle düşünmeyen herkesi terörist ilan eden iktidar blokunun 23 Haziran’da ise İmralı’ya başvurması, iki seçim arasında ekonomik tabloda değişim olmaması ve biz vizyon geliştirilememesi, hukuk-adalet sistemine duyulan güvensizliğin had safhaya ulaşması gibi sorunları sıralayan Davutoğlu, konuşmasının son bölümünde hem Erdoğan’ı hedef aldı hem de Erdoğan’a çağrı yaptı:
Gelin muhasebe yapalım. Bizim meselemiz parti isminden bağımsız olarak, çağdaş bir ülkede yaşamak. Yalvarıyorum gelin konuşalım.
Cumhurbaşkanına düşüncelerimi beş kez ilettim. Devlet mimarisi kişilere, siyasi parti görüşlerine göre inşa edilmez. Çarpık parlamenter sistemden çarpık bir sisteme, Cumhurbaşkanlığı sistemi adı altında geçildi. Cumhurbaşkanı makamıyla genel başkanlık makamının birleştirilmesi hem cumhurbaşkanlığına hem de AK Parti’nin kurumsallaşmasına zarar verdi.
Devlet işleriyle aile yapısı kesinlikle ayrılmalıdır. Birinci dereceden akraba olmamalıdır. Şeffaflık, siyaset yasası derhal çıkarılmalıdır. Görev değişikliği değil bir hal değişimi lazım.
Sendika.Org