İçişleri Bakanı Süleyman Soylu 8 gün sonra kameralar önüne çıktı. Büyükçekmece’de hile, suiistimal, yolsuzluk olduğunu söyledi, Yıldırım ile görüşmeyi “Ne yani, siyasi kimliğimizi yok mu sayacağız?” diye savundu, Bahçeli’nin seçimin yenilenmesi önerisine destek verdi
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı Ekrem İmamoğlu’nun kazanmasının anlaşılmasıyla birlikte Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ile birlikte soluğu AKP’nin adayı Binali Yıldırım’ın yanında alan ve bir haftadır ortalarda gözükmeyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ortaya çıktı.
Ankara’da gazetecilerin sorularını yanıtlayan Soylu, hakkında söylenenleri takip ettiğini, özellikle bazı şeyleri üzülerek gördüğünü, devlet kapısından hiç girmemiş CHP kurmaylarının yorumlarıyla karşı karşıya olduklarını söyleyerek konuşmasına başladı.
Soylu, ardından sözü Büyükçekmece’de sahte seçmen iddiasına getirdi:
Büyükçekmece’de bir olay söz konusu olmuş. Bugün olmamış. Bu olay yolsuzluk, usulsüzlük olayı. Seçime yönelik olmuş. Bu olayın anlaşılması seçim takvimi içerisinde AK Parti teşkilatlarının seçim kuruluna müracaatıyla meydana gelmiş. Denmiş ki, “Burada birileri haksız bir seçmen yazımı söz konusu.” Bu nasıl tespit edilmiş? Seçim takvimi içinde tespit edilmiş. Bunu yapan oradaki mevcut belediye başkanı yakınları.
Seçmen listelerinin askıya çıkmasının ardından partilerden itirazlar olduğunu ancak aradaki zaman limitinin sorunun çözümüne yetmediğini söyleyen Soylu, bugün bakanlık, kaymakamlık, valilik, mülkiye müfettişleri nezdinde tahkikatın sürdüğünü belirtti.
Soylu, “Bir, burada bir hile var. İki, burada bir emniyeti suiistimali var. Üç, burada bir yolsuzluk var. Bu konu AK Parti Büyükçekmece teşkilatının şikayetiyle ortaya çıkmıştır” diye devam etti.
SEÇİMLERİ İPTAL ETTİRMEK İÇİN BAHANE ARIYORLAR: POLİS, BÜYÜKÇEKMECE’DE KAPI KAPI GEZİYOR
Soylu, seçim gecesi Binali Yıldırım ile özel bir toplantıda bir araya gelmelerini de normalleştirmeye çalıştı:
Adalet bakanı ile bizim iki kimliğimiz var. Birincisi biz bakanız. Ama biz siyasetçiyiz aynı zamanda. Soru şu, biz işimize siyasi menfaat karıştırıyor muyuz, karıştırmıyor muyuz? Ne yapacağım yani? Siyasi kimliğimizi yok mu edeceğiz? Binali Bey’le görüşmeyecek miyiz? Binali Bey’le konuşmam bir sorun mu? Problem mi? Biz Binali Bey’le görüşmeden kısıt değiliz. O gün de görüşürüz, başka bir gün de görüşürüz. Burada ahlaki bir yoksunluk mu var, kanuni bir eksik mi söz konusu?
Elbette değerlendirme yapacağız. Bugün de yaparım, yarın da yaparım. Siyasetimiz ve demokrasimiz açısından tehlikeli bir durumdur bu. İçişleri bakanı ve Adalet bakanının layıkıyla görev yaptığına inanmıyorsanız o görevde tutmazsınız. Yaptığımız işlerle ilgili seçime yönelik eksiklik ve aksaklık ortaya koymuşlar mıdır? En ufak bir güvenlik eksikliği duymuşlar mıdır? Bunlar siyasi mugalata ve bir cahilane davranışlardır.
Türkiye’de ilk defa böyle bir seçim yaşandığını ileri süren Soylu, seçim ne şekilde biterse bitsin tartışmasının süreceğini ifade etti ve seçimin yenilenmesi talebine destek verdi:
Bu seçimin bu tartışmadan yoksun bırakılması için, ben de sayın Bahçeli’ye katılıyorum. Bir seçim seçilecek kişileri tartışılmasını ortadan kaldıracaktır. İstanbul seçimlerinde sonuç ne olursa olsun bu tartışma devam edecektir, bir daha ki seçime sirayet edecektir.
Sendika.Org