Arnavutköy Belediyesi’nin İlim Yayma Cemiyeti’ne ait olan fakat Yeşilcami İlme Hizmet Vakfı’nca özel okul olarak kullanılan binanın, 1 milyon TL’yi aşkın bakım-onarım giderini mevzuata aykırı olarak karşıladığı tespit edildi
Sayıştay’ın 2017 Yılı Denetim Raporu’nda AKP’li Arnavutköy Belediyesi’ne ilişkin “Belediye Tarafından Dernek ve Vakıflara Mevzuata Aykırı Olarak Yardımda Bulunulması” bulgusu yargılama konusu oldu. Arnavutköy 2428 parselde yer alan binanın mülkiyeti İlim Yayma Cemiyeti’ne ait ve cemiyet bu binayı Yeşilcami İlme Hizmet Vakfı’na kiralamış. Arnavutköy Belediye Başkanı A. Haşim Baltacı ise belediye meclisinden yetki alıp cemiyetle “ortak hizmet projesi” protokolü imzalıyor. Bu protokol kapsamında vakfa kiralanan okula 1 milyon 182 bin 764 TL’lik yapım, bakım, onarım yapmış. Oysa belediyenin yetkisi dahilinde olan yapım, bakım, onarım işleri yalnızca devlet okullarıyla sınırlı.
Raporda yer alan işlemler ve tutarları şöyle:
Raporda söz konusu protokolde, herhangi bir “ortak hizmet” amacı belirtilmezken, belediyenin yalnızca imalatları projelendirmek ve yapmakla mükellef tutulduğu, bunun dışında bir hükmün bulunmadığına da dikkat çekildi. Raporda, ortak hizmet projelerinde ortak bir hizmetin varlığının gerektiğine dikkat çekilerek şöyle dendi:
Ortak hizmet gerçekleştirmeye karar veren tarafların her birinin yapacakları hizmetleri maddi veya gayri maddi olarak belirlemeleri ve protokolde yer almasını sağlamaları gerekmektedir. Aksi durumda ortak yürütülen bir hizmetten veya projeden bahsetmek mümkün olmayacaktır. Nitekim Belediye’nin tarafı olduğu ortak hizmet projesi protokollerinin bu haliyle bir projenin gerçekleştirilmesinden çok belirlenen bir derneğe veya cemiyete yine Belediye tarafından belirlenen miktarda yardım yapılması niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.
Raporda binanın söz konusu cemiyet tarafından kullanılmadığının altı çizilerek “Özel okulun Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınmamış bir vakıf tarafından işletildiği, özel okula ücreti mukabilinde kayıt olan öğrencilerin kullanımına sunulduğu, uygulamanın bu haliyle mahalli müşterek ihtiyaçlara cevap vermekten uzak olduğu hususu da açıktır” denildi.
Bu tespitler üzerine Sayıştay dairelerinde “kamu zararı” iddiasıyla yapılan hesap yargılaması sonucu, açıklanmayan tutarda kamu zararı tespit edildi. Zararın bir bölümüyle ilgili işlem yapılmasına gerek görülmezken, geri kalan tutar ise sorumlulardan tahsil edildi.
Sendika.Org, BirGün