YSK’nin İstanbul’da CHP’li Ekrem İmamoğlu’nun daha çok oy aldığını duyurmasına rağmen Binali Yıldırım başta olmak üzere AKP’liler, geçersiz oyların sonucu değiştirebileceğini savunuyor. “İstanbul’daki tüm ıslak imzalı tutanaklar elimizde” diyen CHP ise, geçersiz oyların sonucu değiştirmeyeceğini belirtiyor. Geçersiz oy nedir, ne değildir? AKP’nin dile getirdiği hile ve usulsüzlük iddiaları neler? CHP tarafı bu iddialara nasıl yanıt verdi?
YSK Başkanı Sadi Güven’in 1 Nisan’da yaptığı açıklamaya göre, İstanbul’da CHP’nin adayı Ekrem İmamoğlu, AKP’nin adayı Binali Yıldırım’ın yaklaşık 28 bin oy önünde.
YSK’den gelen açıklamaya rağmen Binali Yıldırım başta olmak üzere AKP’li yetkililer, geçersiz oyların sonucu değiştirebileceğini savunuyor. “İstanbul’daki tüm ıslak imzalı tutanaklar elimizde” diyen CHP ise, geçersiz oyların sonucu değiştirmeyeceğini belirtiyor.
Geçersiz oy nedir, ne değildir? AKP’nin dile getirdiği hile ve usulsüzlük iddiaları neler? CHP tarafı bu iddialara nasıl yanıt verdi?
Geçersiz oy; sayım işlemi sırasında “298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun”da belirlenen kriterlere uymayan oy pusulalarıdır.
YSK’nin 31 Mart yerel seçimleri için hazırladığı “138 Sayılı Sandık Kurullarının Görev ve Yetkilerini Gösterir Genelge”nin 42. maddesinde, aşağıdaki kriterler göz önünde bulundurularak oy pusulaları “geçersiz” kabul ediliyor:
a) Sandık kurulunca verilen biçim ve renkte olmayan,
b) Türkiye Cumhuriyeti Yüksek Seçim Kurulu filigranı bulunmayan,
c) Arkasında sandık kurulu mührü bulunmayan,
ç) Hiçbir yerine “TERCİH” veya “EVET” mührü basılmamış olan,
d) Birden fazla siyasi partiye veya bağımsız adaya ayrılan alanlara “TERCİH” veya “EVET” mührü basılmış olan,
e) Birden fazla siyasi partiye veya bağımsız adaya ayrılan alana taşmış “TERCİH” veya “EVET” mührü bulunan,
f) Sandığın ait olduğu seçim çevresinden başka bir seçim çevresi için düzenlenmiş olan,
g) Bütünlüğü bozulacak şekilde yırtılmış veya koparılmış olan,
ğ) Üzerine “TERCİH” veya “EVET” mührü dışında veya “TERCİH” veya “EVET” mührü yerine herhangi bir özel işaret, herhangi bir isim, imza kaşesi, mühür veya parmak izi basılmış olan,
h) Üzerinde siyasi partilere veya bağımsız adaylara ait bölümleri belirgin bir şekilde ve özel olarak karalanmış, çizilmiş veya işaretlenmiş olan,
ı) Üzerinde yer alan matbu yazıların ve şekillerin dışında yazılar veya harfler veya sayılar yazılmış veya şekiller çizilmiş olan, birleşik oy pusulaları geçerli değildir.
Aynı maddeye göre, oy pusulalarını geçersiz kılmayan kriterler ise şunlar:
a) Zarfların açılması veya oyların okunması sırasında yırtılması,
b) Bütünlüğü bozulmaksızın bir kısmının kazaen yırtılması,
c) Herhangi bir şekilde lekelenmiş olup da bunun özel olarak işaret koymak amacıyla yapıldığının anlaşılamaması,
ç) Birleşik oy pusulasının katlanarak zarfa konulması sebebiyle “TERCİH” veya “EVET” mührü ile oy pusulasının arkasına basılan sandık kurulu mühür izinin oy pusulasının diğer kısımlarına geçmesi,
d) Bir siyasi parti veya bağımsız aday alanına basılan “TERCİH” veya “EVET” mührünün alanları ayıran çizgili bölgeye taşmış olması,
e) Başka bir siyasi parti veya bağımsız adayın alanına taşmamak kaydıyla, siyasi parti veya bağımsız aday alanına birden çok “TERCİH” veya “EVET” mührü basılması,
f) Yetkili seçim kurulları tarafından gönderilen ve Türkiye Cumhuriyeti Yüksek Seçim Kurulu filigranı bulunan oy pusulalarının arkasının sandık kurullarının ihmaliyle mühürlenmemiş olması.
Zarftan çıkan oy pusulalarında bir seçim türüne ait olanının geçersiz olması, diğerinin geçersiz sayılmasını gerektirmez.
YSK’den gelen açıklama sonrası Binali Yıldırım, İmamoğlu’nun önde olduğunu kabul etse de 319 bin iptal oy olduğunu belirterek “Aradaki fark 25 bin. Aradaki farkın 10 katından fazla iptal oy var (…) Buradaki iptal oylar sonucu değiştirebilir. Her sandıkta bir tane oy yanlış yazılmış olsa 31 bin oy eder. Bu da aradaki farktan fazladır” dedi.
AKP İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak ise geçersiz oyların sonucu değiştireceğini öne sürdü ve “Elimizdeki verilere göre İstanbul’da sonuç, AK Parti ve Sayın Binali Yıldırım’dır” ifadelerini kullandı.
Şenocak, kendi sistemleri ile seçim kurullarındaki sistem arasında fark olduğunu belirterek, sayım döküm cetvellerinde kaydırmaların yapıldığını savundu ve “İstanbul’da sonucu etkileyecek şekilde bu usulsüzlüklerden fazlasıyla tespit ettik. Aynı zamanda 319 bin 307 geçersiz oy durumuyla karşı karşıyayız. Bu geçersiz oyların büyük bölümü, İstanbul’da kazandığımız, 25 ilçenin sandıklarına aittir” dedi.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz da “309 sandıkta 17 bin 410 oy bizim adayımıza, AK Parti’ye yazılması gerekirken başka partilere yazılmıştır” iddiasında bulundu.
AKP’nin iddialarına yanıt, Ekrem İmamoğlu ile CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’ndan geldi.
“İstanbul’daki tüm ıslak imzalı tutanaklar elimizde” diyen Kaftancıoğlu, AKP’nin itiraz ettiği tutanaklarla ilgili hataların sandık başında “anında” düzeltilerek sisteme geçildiğini söyledi ve orijinal tutanakları basına sundu.
İmamoğlu ise AKP’nin “geçersiz oy” çıkışına geçmiş örneklerle yanıt verdi ve AKP’li yetkilileri süreci baskı altında tutmamaları konusunda uyardı:
Özellikle 2014 verilerinde 400 binin üzerinde olan geçersiz oy var. Şu anki oyda 300 bin civarında. Yani aslında seçmen sayısı artmış olmasına rağmen 100 binin üzerinde bir sayının daha az geçersiz sayı oluşmuş. Neymiş efendim o zaman oy farkı fazlaymış 400 binin önemi yokmuş şimdi oy sayısı 300 bin gibi bir sayı var, 30 bin 20 bin küsur fark olduğu için önemliymiş. Bakın, başkanımız (Canan Kaftancıoğlu) az önce size sandık tutanağı gösterdi. Sandık tutanağı tutulurken somut bir tespit üzerinden itiraz yapılıyorsa değerlidir, yerine getirilmelidir. Ancak İstanbul’da bütün geçersiz oylar tekrar sayıldıktan sonra süreç tanımlanacak gibi bir süreç ortaya koyulursa beyinler bulanır, gözler buna inanmaz, vicdanlar bunu sorgular, dünya da bunu ayıplar. Bakın bu kadar önemli bir uyarı yapıyorum. Bu konuyu 300 bin geçersiz oy üzerinden ‘biz seçimi kazanırız’ iddiası ortaya koyarak, geçersiz oylar üzerinden bir strateji geliştirmek tamamen yanlıştır. Aradaki fark ciddi bir sayıdır. 23-24 bin oy ciddi bir sayıdır. Soyut kavramlar üzerinde sandığı ve süreci baskı altında tutmalarını doğru bulmuyorum.
EKREM İMAMOĞLU: SEÇİM KURULLARINI TERK ETMİYORUZ, NÖBETTEYİZ
Sendika.Org