Sendika.Org’a konuşan Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan, baro bünyesinde kurulan LGBTİQ+ Hakları Merkezi’ni hedef alan yandaş Yeni Akit’in nefret söylemi içeren ve hedef gösteren haberine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Sağkan, kurulan merkezin hak savunuculuğunun bir gereği olduğunu belirterek “Kararımızın arkasındayız” dedi

Geçtiğimiz günlerde Ankara Barosu, bünyesinde LGBTİQ+ Hakları Merkezi’nin kurulduğunu duyurmuştu. Yandaş Yeni Akit, merkezi “sapkın LGBTİ’lilerin, gayri ahlaki fiilerine yasal bir zemin hazırlamak için sözde komisyonlar kurarak, yasal bir zırh edinmeye çalıştıkları bildirildi” ifadeleriyle hedef aldı.

Yeni Akit’in haberinde LGBTİQ+’ları “Müslüman Türk milletinin baş belası sapkınlar” olarak nitelerken “gayri ahlaki fiilerini topluma dayatmak için” provokatif eylemerlede bulunduklarını ileri sürdü. Haberde “Baroların toplum nezdindeki saygın imajını kendilerine zırh edinmek isteyen homoların, birçok baroda da sözde komisyonlar kurmak için çalışmalar yürüttükleri kaydedildi” ifadelerine yer veren Akit, şu ifadelerle “bilinçlendirici yayınlar” yaptığını ileri sürdü:

Akit, kamuoyunu bilgilendirici ve bilinçlendirici yayın anlayışı gereği LGBTİ’li homoların, ahlaksızlıkları konusunda uyarıcı nitelikte haberler kaleme alıyor. Eşcinsel sapkınların, toplumu provoke edici faaliyetleri noktasında kamu yetkililerini uyaran Akit, olası provokasyonların önlemesi noktasında ısrarlı yayınlar yapıyor. Gazetemiz, baroların, hukuki statüsünü kötüye kullanmak isteyen LGBTİ’lilerin istismarcı tavrına karşı da baro yetkililerini uyarıyor.

“Bu bir hak savunuculuğudur”

Sendika.Org’a konuşan Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan, baronun çocuk, kadın, mülteci gibi adalete erişim konusunda dezavantjlı gruplarla ilgili birçok alanda çalışma yürüttüğünü belirterek “LGBTİQ+ bireylerin adalete erişim konusunda dezavantajlı oldukları tartışma götürmez bir gerçek” dedi. Sağkan sözlerine şöyle devam etti:

Biz de o anlamda hassasiyet gösteren bir baroyuz. LGBTİQ+ bireylerin adalete erişimi noktasında yaşadıkları sıkıntıların giderilmesi için çalışma yapacak bir merkez kurulması bizce zorunludur. Bu kararın da arkasındayız. Kimsenin Ankara Barosu’nun kuruluna, komisyonuna, merkezine sığınması gibi bir şey söz konusu olamaz. Bu bir hak savunuculuğudur. Biz kent ve çevre hakkını da savunuruz. Yaşam hakkını da savunuruz, hayvan haklarını da savunuruz. Baroyuz ve baronun bize verdiği, Avukatlık Kanunu’nun bize verdiği görev de bu hakları savunmaktır zaten. Bu konuda Ankara Barosu öncü barodur, her zaman da böyle olmuştur. Bundan sonra da bu şekilde olacaktır.

Sendika.Org/ Ankara