Mahkeme heyeti, “Katliamın lokumu olmaz” dedikleri gerekçesiyle “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla yargılanan Boğaziçili öğrenciler hakkındaki yurtdışı yasaklarını kaldırdı
Boğaziçi Üniversitesi’nde “Afrin lokumu” dağıtan faşistlere “İşgalin, katliamın lokumu olmaz” diyerek yanıt verdikleri gerekçesiyle tutuklanan, ardından tamamı tahliye edilen öğrencilerin ikinci duruşması bugün görüldü. Mahkeme heyeti tüm öğrencilerle ilgili yurtdışı yasağı kararını kaldırdı. Boğaziçililerin üçüncü duruşması ise 19 Mart’ta görülecek
TSK’nin cihatçı çeteler eşliğinde Afrin’e düzenlediği saldırı sırasında Boğaziçi Üniversitesi’nde faşistler “Afrin lokumu” dağıtmaya çalışmış, Boğaziçili öğrenciler ise “İşgalin, katliamın lokumu olmaz” diyerek dağıtıma müsaade etmemişti. Bunun ardından bir kısım öğrenci yerleşke çıkışında, bir kısmıysa evlerine düzenlenen operasyonlarla gözaltına alınmıştı. Öğrenciler 6 Haziran’da tahliye edilmişti.
İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen, tutuksuz yargılanan Boğaziçililerin savunma yaptığı ikinci duruşmanın öncesinde Çağlayan Adliyesi C Kapısı önünde basın açıklaması yapıldı. Duruşma Boğaziçililerin savunmaları ile başladı.
Ekim Devrim Çapartaş, yaşanan olayda kimsenin fiziksel olarak zarar görmediğini, olayın yargıya taşınmasını doğru bulmadığını belirtti. Çapartaş “Lokum, kutlamaya işaret eder, yasa değil. Ölümün bir şenlik havasında kutlanmasını doğru bulmuyorum” dedi.
Boğaziçililerin beyanlarının ardından müdafileri beyanda bulunmaya başladı. Avukatlar, “siyasi içerikli barış sloganları”nın ifade özgürlüğü olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirterek müvekkillerinin terör propagandası yapmadığını belirtti. Öğrenciler hakkındaki yurtdışı çıkış yasağının kaldırılması ve beraatlerine kararı verilmesi gerektiğini belirttiler.
Avukatlardan Ekin Baltaş, “Dava usulen faciadır. Görüntüler incelenmemiş, sanıkların ifadeleri bile alınmamış, soruşturma evresi tamamlanmamış bir talimat yargılamasıdır” dedi. Baltaş “Kim tarafından çekildiği belli olmayan görüntüler delil olarak kullanılamaz. Hukuka aykırı delildir. Hukuksuz ev aramaları yapılmıştı. Evlerinde suç unsuru olan herhangi bir bulgu olmadığı halde bu kişiler gözaltına alınıyor. Çok anlamsız bir dosya” dedi.
Avukat Metin Sezgin ise “Polis fezlekeleri kopyala-yapıştır yapılarak iddianameye eklenmiştir. Güvenilirliğinin sorgulanabilir olduğunu düşünüyorum. İddianame özensiz ve aceleci bir şekilde yazılmıştır” derken Avukat Sema Özdemir ise “Torba bir iddianame hazırlanmıştır. Suçun maddi manevi unsurları yoktur, hukuksuzdur” dedi.
Mahkeme heyeti duruşma sonunda Boğaziçililerin yurtdışı yasaklarının kaldırılmasına, bir sonraki duruşmanın 19 Mart 2018’de saat 10.30’da görülmesine karar verildi.
Sendika.Org