Soma’da 301 madencinin yaşamını yitirdiği katliamın karar davasında, sanıklara verilen ödül gibi cezalara toplumsal muhalefet tepki gösterdi
Soma’da 301 madencinin yaşamını yitirdiği katliamın karar davasında, sanıklara verilen ödül gibi cezalara toplumsal muhalefet tepki gösterdi
Soma’da 301 madencinin yaşamını yitirdiği katliamın karar davasında, İşletme Müdürü Akın Çelik’e arttırımla 22 yıl iyi hal indirimiyle 18 yıl 9 ay, İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı’ya 22 yıl 6 ay, şirket teknik nezaretçisi Ertan Ersoy’a 22 yıl, indirimle 18 yıl hapis cezası verildi. “Asıl patron benim” diyen Alp Gürkan’ın da aralarında bulunduğu 37 kişi ise beraat etti. Mahkemenin verdiği ödül gibi cezalar, toplumsal muhalefetten tepki topladı.
SOMA’DA ‘ADALET’ BÖYLE GELDİ: ‘ASIL PATRON’ ALP GÜRKAN’A BERAAT, SANIKLARA ÖDÜL GİBİ CEZALAR
DİSK GENEL BAŞKANI ÇERKEZOĞLU: SOMA’DA ADALET GÖÇÜK ALTINDA
KESK ANKARA ŞUBELER PLATFORMU: “KADER DEĞİL CİNAYET, SORUMLUSU HÜKÜMET”
Geçtiğimiz pazartesi günü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yemin töreni olduğu için uydurma gerekçelerle bugüne atılan Soma Davası, duruşmadan çıkan kararla yıllardır süren adaletsizlik taçlandırılarak bitirilmiştir. Patron beraat etmiş; kamu görevlileri, dönemin yöneticileri davaya bile dahil edilmemiştir. Verilen cezalar ise göstermelikten öte değildir.
301 Madenci ailesinin yaşadığı mağduriyet, bu kararla büyümüştür. Ülkemiz tarihinin en büyük işçi katliamı hukuksuzluk örneği haline gelmiştir. Emeğiyle geçinenlerin, can güvenliği için, adalet için mücadele etmesinin hayati önemde olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır.
Nuri Günay
Halkevleri Eş Genel Başkanı
301 emekçinin yaşamını yitirdiği maden cinayetinde, ne madenci ailelerini ne de vicdan sahibi kamuoyuna rahatlatacak bir sonuç çıkmadı.
Hazırlanan iddianamede sanıkların büyük bir kısmının “olası kast ile kasten öldürme ve 162 kere nitelikli yaralama suçlarından cezalandırılmaları istenmişse” de, mahkeme sanıkların çoğuna beraat vermiş ya da iddianamede talep edilenden çok daha düşük cezalara hükmetmiştir.
Mahkeme bu kararla iş güvenliğini ve emekçinin hayatını dikkate almayan şirketlere cesaret vermiş, Türkiye yargısının sermayenin ve holdinglerin savunucusu olduğunu göstermiştir.
Daha önce yargı tarafından ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilen bir karikatürün bulunduğu pankartı mezuniyet töreninde taşıyan ODTÜ’lü öğrenciler tutuklanıp cezaevine gönderilirken, Soma A.Ş patronu Alp Gürkan 301 insanın hayatını kaybetmesine neden olmaktan beraat etmiştir.
Bu karikatürü taşıyan öğrencilerin tutuklanması, Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine verilen gözdağının bir başka biçimi ile karşı karşıya olduğumuzu göstermektedir. Muhalif ve bilimsel kimliği ile öne çıkan ODTÜ’lüleri sindirmeye yönelik olan bu karar, mevcut başkanlık sistemine itaat etmeyenlerin ifade özgürlüğü dahil olmak üzere her tür haktan mahrum kalacağına işaret etmektedir.
Türkiye’de adalet artık sadece Saray tabelalarındadır. 301 madenciyi öldüren, ailelerine adaletsizliği hak gören, üniversite öğrencilerini tehlikeli sayan anlayışa ve bu sistemi karşı mücadelemizi büyüteceğiz. Kamuoyunu ve hak örgütlerini Soma aileleri ve ODTÜ’lü öğrenciler ile dayanışmaya çağırıyoruz.
Ayşe Acar Başaran
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Batman Milletvekili
301 kişinin hayatını kaybettiği, yüzlerce ailenin yıkıldığı, bölgede ve toplumda büyük bir travma yaratan bir faciada verilen bu karar adalete olan güveni bir kez daha sarsmış, vicdanları sızlatmıştır.
Facianın üzerinden 1 yıl geçtikten sonra başlayan dava, başından itibaren eksik ve sorunlu olarak yürütülmüştür. Yaşanan faciadan Soma Kömür İşletmeleri AŞ yöneticileri kadar, ocağının denetim görevini yerine getirmeyen “Türkiye Kömür İşletmeleri” (TKİ) ve “Maden İşleri Genel Müdürlüğü (MİGEM) ile “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı” ve “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı” da sorumludur. Mahkeme en başından itibaren kamu kurumlarının ve siyasi otoritenin sorumluluğunu göz ardı ederek, davanın yanlış bir zeminde ve eksik biçimde yürütülmesine neden olmuştur.
Halkın vicdanını sızlatan bu kararın kabullenilmesi mümkün değildir. TMMOB olarak tüm sorumlular hak ettikleri cezayı alana kadar sürecin takipçisi olmaya devam edeceğiz.
Emin KORAMAZ
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı
Soma Faciasının hemen akabinde dönemin Soma Cumhuriyet Savcılığı tarafından yapılan “şüpheli olduğu tespit edilen 3 kişinin olay sırasında vefat ettiği anlaşılmıştır” açıklamasından da hatırlanacağı üzere facianın sorumluluğu öncelikli olarak faciada yaşamını kaybeden maden mühendislerine yüklenmek istenmiştir. Ancak yaptığımız açıklamalar ve itirazlar üzerine geri adım atmak zorunda kalan sayın savcı, bu kez de sorumluluğu ölemeyen maden mühendislerine yüklemek istemiştir.
Yoksulluğun arttığı ülkemizde, vatandaşların açlıktan ölmek yerine, önlem alınmayan madenlerde çalışarak ölmek ihtimali arasında nasıl tercih yapıyorlarsa; artık maden mühendisleri de benzer tercihleri yapmaktadırlar. Dolayısıyla emekçi maden mühendisleri de ya açlıktan ya da önlem alınmayan maden işletmelerinde ölmek arasında tercihte bulunacak; eğer sağ kalırlarsa mahkûm olmamaktan kurtulamayacaklardır. Soma`da, Ermenek`te, Şirvan`da, Elbistan`da ve Karadon`da yaşandığı gibi.
Soma Faciasının sorumluları ne hayatını kaybeden ne de o ocakta yaşamla ölüm arasına sıkışmış maden emekçileri ve maden mühendisleridir. Asıl sorumlular servetlerine servet katmak için, üretim zorlaması sonucu elde edecekleri prim nedeniyle 301 insanın ölümünü göze alanlardır. Ocaklara taşeronu, rödevansçıyı sokanlardır. Çalışma barışı yerine rant için emeğin sömürüsüne göz yumarak üretim zorlamasını sağlayanlardır. Maden mühendisliği bilim ve tekniğini hiçe sayarak ülkemizde 18. yüzyıl madenciliğinin yapılmasına göz yumanlardır.
Ne yazık ki gerçek sorumlular yargı önüne çıkarılmamış ve çıkarılması için çaba da gösterilmemiştir. Aksine koruma altına alınmıştır.
Soma Faciasının 11 Temmuz 2018 tarihinde yapılan karar duruşmasında facianın gerçek sorumluları olan işverenlerin, çalıştırdıkları maden mühendislerinden daha az ceza almalarını ve hatta berat etmelerini kabul etmek mümkün değildir.
Gerçek sorumlular yargılanmadığı ve hak ettikleri cezayı almadığı sürece ölümler yaşanmaya devam edecektir.
Gerçek sorumlular yargılanmadığı ve hak ettikleri cezayı almadığı sürece vicdanlar kanayacak, ADALET sağlanamayacaktır.
Soma İçin Adalet İstiyoruz.
TMMOB Maden Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu
Sendika.Org