İktidarın zorlamasıyla mülki amirlikler YSK’ye 270 bin seçmenin taşınması yönünde talepte bulundu
İktidarın zorlamasıyla mülki amirlikler YSK’ye 270 bin seçmenin taşınması yönünde talepte bulundu. 24 Haziran seçimlerinde binde 1 oy bile hem cumhurbaşkanının hem de parlamento dengelerinin değişmesinde sonuçları köklü bir şekilde değiştirebilir
HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar ve partinin YSK Temsilcisi Mehmet Tiryaki, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Sadi Güven ile görüştü. YSK’nin Kürt illerindeki sandıkların önemli bir bölümünün taşınmasına ilişkin kararının gündeme alındığı görüşme sonrası yapılan açıklamada Sancar, şöyle konuştu:
Görüşmemizin tek konusu sandık birleştirme ve sandık taşınması olayıydı. Bunun seçim güvenliğine ve seçimlerin adil işleyişi ile çok yakından ilgili olduğunu sürekli söylüyoruz. Bunu YSK başkanına da aktardık.
Elimizdeki bilgilere göre; bölge kentlerinde 18 ilden pek çok ilçe ve köyü kapsayacak şekilde sandık nakli ve sandık birleştirme talebi YSK’ye gelmiş. Bu talep idareden geliyor, valiliklerden, il seçim kurularından geliyor. Bu illerin tamamı Kürt bölgesindeki iller.
Nakledilmek istenen seçmen sayısı toplam 270 bin olarak görünüyor. YSK bu talepleri dünden itibaren görüşmeye başlamıştı. Birkaç ille ilgili kararını da almış görünüyor. Şu an bu taleplerle ilgili kurulun görüşmeleri devam edecek. İdareden gelen bu talepleri YSK görüşüp karara bağlayacak.
Sancar, YSK’nin bu talepleri kabul etmesi durumunda seçimlerin şaibe altına gireceğini vurguladı. Sancar, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sonucu yüzde 0,1’in bile önemli olduğunu belirterek, bu ölçekteki seçmen naklinin seçim sonucunu değiştirebileceğine dikkat çekti.
Sancar sözlerini şöyle sürdürdü:
İkincisi tabii baraj meselesi var. 250 bin seçmenin HDP oyları içindeki oranı ciddi bir orandır. Eğer bu taşınan sandıklardaki seçmen nakledildiği yere gitmezse ki gitmeme ihtimali var veya korkup oyunu başka türlü kullanırsa seçim sonuçlarına çok ağır bir müdahale yapılmış olacaktır. 5 kilometre civarında bir mesafe olduğunu söylüyorlar ama orada 5 kilometre mesafenin ne anlama geldiğini ayrıca yöreyi bilenler daha iyi anlar.
Gerekçe güvenlik. Biz de soruyoruz, ‘Türkiye’de köylerin güvenliğini sağlama imkanı yok mu?’ Bu taşıma talebi gelen illerin ve sandıkların büyük bir kısmı 1 Kasım’da bulundukları yerde kurulmuştu. 1 Kasım’da bile güvenli görünen bu bölgelerden şimdi sandık taşıma kararı çıkıyor. 270 bin seçmenin olduğu sandıkların yüzde 90’ı 1 Kasım seçimlerinde oldukları yerde kurulmuştu. Nakil ve taşıma söz konusu olmamıştı. 1 Kasım seçimlerinin hangi şartlarda gerçekleştiğini bir kez daha hatırlatalım. Çok yoğun operasyonlar ve yaygın çatışmalar vardı. Oysa bugün bu çapta bir çatışma da operasyon da yok. Peki, idare neye güvenerek, orada bir güvenlik sorunu olduğunu iddia ediyor. Bu gerekçe inandırıcı değil.
İdarenin bu talebi seçim sonuçlarına hükümetin müdahale etme isteğinden başka bir anlama gelmiyor. Sonuçları kendi lehine değiştirme hırsından başka bir gerekçe sahip değildir. O nedenle YSK’den bu talepleri reddetmesini istedik. Eğer YSK bu talepleri gerçekten objektif bir şekilde değerlendirmezse, bu talepleri kabul ederse 24 Haziran seçimleri şimdiden şaibeli hale gelmiş olacaktır. Tıpkı 16 Nisan referandumundaki mühürsüz oylar gibi 24 Haziran seçimleri de bu ağır şaibeler altında gerçekleşecektir. Sonuç ne olursa olsun bu şaibe hep gündemde kalacaktır. Bunun sorumluluğu gelip YSK’nin önüne konacaktır. İdare talep edebilir, YSK seçmenin hakkını korumakla görevlidir.
Tek bir seçmenin bile kendi yerinde oy kullanması için gelişmiş ya da gelişmekte olan demokrasilerde her türlü tedbir alınıyor. Her türlü tedbir tek bir oyun bile kaybolmaması için alınıyor. Demokraside yurttaşlığın temel fonksiyonu oy hakkını özgürce kullanmaktır. Seçme ve seçilme hakkının özgürce kullanılmadığı bir ortamda demokrasinin en temel şartı çökmüş demektir.
Yeni bir mühürsüz oy vakasıyla karşı karşıya kalma ihtimalimiz yüksektir” diyen Sancar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğer YSK bu taleplerin büyük bir kısmını kabul ederse şaibe ihtimali çok yüksek olacaktır. Bu karar YSK’den çıktığı anda taşıma ve birleştirme kararı verilen köylerle ilgili seçim güvenliği çalışmasının en üst düzeye çıkarmak lazım. Burada da bütün muhalefet partilerine, adaylarına Türkiye’deki demokrasi güçlerine çok önemli görevler düşüyor.
Biz HDP olarak bütün imkanlarımızla burada seçmenimizin hakkının gasp edilmesi, oylarımızın çalınmasını engellemek için her şeyi yapacağız. Bütün imkanlarımızla çalışacağız fakat bu sadece HDP’nin sorunu değildir. Bu aynı zamanda bütün Türkiye için demokrasinin geleceği sorunudur. O nedenle meseleyi sadece HDP’ye bağlamak ve HDP’ye bırakmak büyük bir sorumsuzluk olur. Hep birlikte çalışmalıyız.
Sancar, YSK bu talepleri onaylarsa bundan sonra görev ve sorumluluğun demokrasi güçlerinde, muhalefet partilerinde olacağını, bu konuda herkesle ortak çalışma yürütmeye hazır olduklarını belirtti.
Sendika.Org