Erdoğan’ın “İslam güncellenmeli” sözünü yineleyip buna uygun bilgi üreteceklerini söyleyen Diyanet Başkanı Ali Erbaş, cemaat-tarikatlara “Kriz yaratıyorsunuz” dedi, “denetim” mesajı verdi
81 ilin müftüsünü toplayan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Erdoğan’ın “İslam güncellenmeli” sözünü yineledi, bunun reform anlamına gelmediğini savundu, zamanın değişmesine bağlı fetva üreteceklerini söyledi. Cemaat-tarikat hocalarına “Kriz yaratıyorsunuz” diye seslenen Erbaş, dini görünümlü yapılar üzerine tam denetim sağlayacaklarını ilan etti
Tarikat-cemaat hocalarının kadın ve çocuklara yönelik şiddet ve istismara İslami vaazlarla meşruiyet kazandırma çabasının yarattığı tepki sonucunda Nureddin Yıldız’ı hedef almak ve “İslam’ın güncellenmesi” tartışmasını açmak zorunda kalan Tayyip Erdoğan’a İslamcı camiadan tepki gelmeye devam ederken, Diyanet ise “güncelleme” tartışmasını sürdürüyor.
ZAFİYETİ GİDERMEK İÇİN İSLAM’I GÜNCELLEMEK: “RUHANİ DİKTATÖR” RUHBANLARA KARŞI –ÇAĞLAR ÖZBİLGİN
Diyanet İşleri Başkanlığı, Ankara’nın Haymana ilçesinde 81 ilin müftüsünü topladı. Üç gün süren 34. İl Müftüleri İstişare Toplantısı’nda sonuç bildirgesini okuyan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Erdoğan’ın “İslam güncellenmeli” sözlerini yineledi.
Sonuç bildirgesinin üçüncü maddesinde “Dinin değişmez sabiteleri dışında kalan ve ictihadın mümkün olduğu alana dahil olan bazı fıkhi hükümleri, değişen şartlara göre güncellemek, dinde reform yapmak anlamına gelmemektedir” diyen Erbaş, güncellemenin İslam hakikatlerini çağa ve topluma aktarmak anlamına geldiğini savundu.
“Kesin ve açık bir nassın olduğu yerde içtihat edilemeyeceği gibi, böyle bir nassın olmadığı konularda zamanın değişmesine bağlı olarak hükümlerin de değişebileceği malumdur” diyerek sözlerine devam eden Erbaş, Din İşleri Yüksek Kurulu’nun bu anlayış çerçevesinde dini bilgi ürettiğini ve üreteceğini belirtti.
Sonuç bildirgesinin dördüncü ve beşinci maddeleri ise doğrudan hedefteki cemaat-tarikat hocalarına yönelikti:
Din alanında sahih bilginin göz ardı edilmesi, samimi duyguların sömürülmesine uygun bir zemin oluşturmaktadır. İlmi disiplinlerden yoksun, gerçeklikten uzak, özensiz söylemler, dini alanda bilgi karmaşasına, yanlış dini algı ve tasavvurlara, bireysel ve sosyal sorunlara, hatta krizlere neden olmaktadır.
Dolayısıyla hem dine dair görüş beyan edilirken hem de dini öğrenme ve anlama çabası güdülürken hassas ve ilkeli davranılmalı; toplumun genelini ilgilendirmeyen ve ilmi ortamlarda müzakere edilmesi gereken hususlar kamuoyu önünde tartışılmamalı; yetkin olmayan kişi ve grupların dinî söylem ve uygulamalarına itibar edilmemelidir.
Birlik ve beraberliğimizi zedeleyen, barış ve huzurumuzu bozan, fitne ve tefrikaya sebep olan söz, anlayış ve davranışlar İslâmî olamaz. Ayrıştırıcı ve ifsat edici söylemleri İslâmî referanslarla meşrulaştırmaya çalışmak dinin istismar edilmesidir.
Dinin temel kaynaklarına, akla ve ilmî gerçeklere aykırı söylemler, hikâyeler, rüyalar ve hurafeler üzerinden bir istismar alanı açılmaktadır. Menfaat beklentisi ve popülist yaklaşımlarla hakikatin örtbas edilmesi, İslam’ın kişisel çıkarlar uğruna kullanılması, dinimize ve milletimize karşı en büyük kötülüktür.
Diyanet’in din istismarını önlemek için bilinçlendirme çalışmaları başlattığını ve alandaki çalışmalarını önümüzdeki dönem yoğunlaştıracağını duyuran Erbaş, metnin sekizinci maddesinde ise “denetim” mesajını açıktan vermekten de çekinmedi:
Dinî görünümlü sosyal teşekküllerin şeffaf ve denetlenebilir olmaları, özellikle dinî bilgi ve söylem konusunda İslam’ın temel kaynaklarına ve ilmi metodolojiye sadık kalmaları hayati önemi haizdir. Hakikati çarpıtarak toplumsal ve ahlâkî değerleri maddi güç ve çıkarlarına alet eden; aidiyet ve mensubiyeti hakikatin önüne geçiren her türlü şahıs, grup ve oluşumla mücadele etmek, hepimizin asli görevidir.
Bugüne dek kadın ve çocuklara yönelik şiddet ve istismarı destekleyen fetva ve metinlere imza atan Diyanet, bu konu cemaat-tarikatlar ile AKP tabanı arasında bir gerilim haline dönüşünce ise ağız değiştirme yoluna gitti. Kadın ve çocuklara yönelik şiddet ve istismar gündemi, Diyanet’in sonuç bildirgesinde ayrı ayrı maddelerde yerini aldı.
Kadın ve erkek arasında yaratılış gayesi, varoluş değeri ve kulluk sorumluluğu bakımından hiçbir fark olmadığını ifade eden Erbaş, “Kadının onurunu ve toplumsal konumunu hedef alan, onu cinsiyeti üzerinden ayrımcılığa tabi tutan her türlü tavır, davranış, tutum, düşünce ve yaklaşım İslam’a aykırıdır” dedi, polemiklere fırsat vermemek için çalışmalarını sürdüreceklerini dile getirdi.
Metinde çocukların ihmal ve istismarının da dinle, akılla, vicdanla, ve ahlakla asla bağdaşmayacağının, kız çocuklarının erken yaşta ve zorla evlendirilmesinin kabul edilemeyeceğinin altı çizildi.
BOZDAĞ: FETVALAR MERKEZİLEŞECEK, TÜM DİN GÖREVLİLERİ DİYANET SINAVINDAN GEÇECEK
DİYANET’E MEYDAN OKUYAN İLAHİYATÇI: “KİTAPLARINIZDA, MEALLERİNİZDE ‘KADINI DÖVÜN’ YAZIYOR”
İSMAİLAĞA CEMAATİ: İSLAM’IN GÜNCELLENMESİ VE HOCALARIN SUSTURULMASI İSLAM’A KARŞI SAVAŞTIR
AKİT YAZARI: İSLAM, DİYANET’İN TEKELİNE TERK EDİLEMEZ; YORUMUNU MUTLAKLAŞTIRAN DİKTATÖRE DÖNER
Sendika.Org