Hakkari Yüksekova’da buldukları “patlamamış mühimmat”ın infilak etmesi sonunu yedi yaşındaki Umut Kozay hayatını kaybetmiş, kardeşi ise ağır yaralanmıştı. Aktan, Kürt illerinde savaş artığı mühimmatın yol açtığı çocuk ölümlerinin sıradanlaştığını belirtti. Resmi makamlardan yalnızca “’Konuya’ ilişkin araştırmalarımız devam ediyor” açıklaması yapıldığını bazen buna bile gerek duyulmadığının altını çizen Aktan, “Umut Kozay’ı kim öldürdü?” diye sordu

Geçtiğimiz günlerde Hakkari Yüksekova’da boş bir arsada buldukları “patlamamış mühimmat”ın infilak etmesi sonunu yedi yaşındaki Umut Kozay hayatını kaybetmişti. Konuya ilişkin Yüksekova Kaymakamlığına ulaşan Gazete Duvar’dan İrfan Aktan, sorularına kaymakamın “’Konuya’ ilişkin araştırmalarımız devam ediyor” şeklinde yanıt verdiğini aktardı. Aktan yazısında “Neden kolluk güçlerine bir mermi bile zimmetliyken, mühimmatları ortalık yerde bırakabiliyorlar? Umut Kozay’ı kim öldürdü? Bunun izini sürecek bir hukukçu, bir siyasetçi var mıdır?” sorularını sordu.

HAKKARİ’DE “PATLAMAMIŞ MÜHİMMAT” İNFİLAK ETTİ: BİR ÇOCUK HAYATINI KAYBETTİ

Umut Kozay’ın hayatının kaybetmesinin artık kanıksanmış bir durum olduğunu ve olayı haber kanallarının rutin bir şekilde ele aldığını belirten Aktan, şehrin göbeğinde meydana gelen patlamayla ilişkin bilgi almak için aradığı Yüksekova Kaymakamlığından sorduğu sorulara cevap alamadı.

Kaymakam: “Daha acısı yeni şey ediyor”

Aktan, sorularına kaymakamın “’Konuya’ ilişkin araştırmalarımız devam ediyor” şeklinde yanıt verdiğini aktarıyor. Nasıl bir ihtimal üzerinde durulduğunu sorduğunda ise kaymakamın “Biz ihtimaller üzerinde konuşmayız” dediğini ve eklediğini aktarıyor: “Olay netleştikten sonra resmi açıklamayı yaparız.” Aile ile ilgili sorusuna ise “Daha acısı yeni şey ediyor. Zaten görüşüyoruz aileyle. Bazı şeyler paylaşılmaz” yanıtını aldığını söylüyor.

 Valilik: “Operasyon zamanından kalma mühimmat”

Hakkari Valiliğinin’de olayla ilgili sadece bir basın açıklaması yaptığını ve patlayan “cisim”in operasyon zamanından kalma bir mühimmat olduğunun yazıldığını aktaran Aktan, operasyon zamanından kastın yine Hakkâri Valiliğinin 13 Mart 2016 tarihinde ilan ettiği ve 78 gün süren sokağa çıkma yasağı dönemi olduğunu söyledi:

Yani Yüksekova’nın tarihinin en büyük göçünü yaşadığı, kimliği belirlenen 44, ‘Erzurum Kimsesizler Mezarlığı’na defnedilen 51 kişi olmak üzere 95 kişinin hayatını kaybettiği, 6.770 evin yakılıp yıkıldığı ve avukatlar dahil kimsenin ilçeye sokulmadığı o ‘meçhul’ 78 gün.

Operasyon zamanından kalma mühimmat, neden orada kaldı?  

“Peki, aradan aylar geçtiği halde, şehrin göbeğinde, operasyon zamanından kalma mühimmat, neden orada kaldı? Yüksekova’da ve sokağa çıkma yasağının uygulandığı onlarca ilçede daha kaç mühimmat, kendisini bulacak çocukları bekliyor? Bu mühimmatlar kasıtlı mı bırakıldı? İnsanlar mahallerine dönmeden önce neden şehirlerin göbeğinde bu mühimmatlar bulunup imha edilmedi? Neden kolluk güçlerine bir mermi bile zimmetliyken, mühimmatları ortalık yerde bırakabiliyorlar? Mühimmatın devlete ait olup olmadığına dair de bir ‘tahkikat’ yapılmakta mıdır? Umut Kozay’ı kim öldürdü? O mühimmatı oraya kim bıraktı ve şu an nerede, ne yapıyor? Bunun izini sürecek bir hukukçu, bir siyasetçi var mıdır?” sorularını soran Aktan, “Bilemiyoruz. Ama ‘konunun’ resmi boyutu şu ‘Tahkikat’ devam ediyor’ ve ‘ileride detaylı bir şekilde açıklanır.’ Tabii o da bir Kürt çocuğunun ölümü üzerine ülkede büyük bir kamuoyu baskısı oluşursa…” yorumunda bulundu.

Sendika.Org