Eğitim-öğretim yılının başlamasına yakın bir zaman kala gerçekleştirilen sürgünden dolayı birçok öğrencinin etkileneceğini belirten CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Altıok, sürgün kararnamasinin durdurulması gerektiğini söyledi
Eğitim-öğretim yılının başlamasına yakın bir zamanda gerçekleştirilen sürgünden dolayı birçok öğrencinin etkileneceğini belirten CHP İzmir Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Altıok, sürgün kararnamesinin durdurulması gerektiğini söyledi
CHP İzmir Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Altıok, yüzlerce Eğitim-Sen üyesi öğretmenlerin görev yerlerinin, sürgün kararnamesiyle değiştirilmesine ilişkin açıklama yaptı. Altıok, sürgünle birlikte birçok öğrencinin eğitim-öğretim hayatının olumsuz etkileneceğini belirtti, kararnamenin durdurulmasını istedi.
MEB’DEN KÜRT İLLERİNDE YÜZLERCE EĞİTİM-SEN’Lİ ÖĞRETMENE SÜRGÜN
Öğretmenlerin kendisine ulaştığını aktaran Altıok, salı günü tayinlerle ilgili tebligat yapılacağını belirtti. Altıok, şunları söyledi:
Sürülen öğretmen arkadaşlar kendileri ve aileleri ile ilgili çeşitli kaygılar yaşıyorlar. Bilindiği üzere birçok öğretmen eş, ayrı ayrı illere sürüldü. Bu arkadaşların içinde kanser tedavisi gören, engelli çocukları olan, yaşlı bakım özrü gibi özel durumları olan da var. Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’dan doğabilecek mağduriyetler için çok geç olmadan tayin kararnamesini durdurmasını ve yapılan yanlışın düzeltilmesini bekliyoruz. Bu süreçte yaşanabilecek olumsuzlukların hem siyaseten ve hem de hukuken takipçisi olacağımızı ve öğretmen arkadaşlara her anlamda katkı sunacağımızı belirtmek isterim.
Altıok, tayin kararnamesinin siyasi olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
İktidar, yandaş sendikaya üye olmayan, hak hukuk adalet diyen, demokrasiyi savunan tüm muhalifleri cezalandırmayı sürdürüyor. Bu sürgün tayinleri siyaseten yapılmıştır ve hukuksuzdur. Anayasanın 41. Maddesi ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun ilgili maddelerinde atama ve yer değiştirmelerde aile birliğinin korunması ilke olarak benimsenmiştir. Sayıları neredeyse bini bulan öğretmen, hiçbir hukuksal dayanak gösterilmeden sadece görülen lüzum üzerine farklı illere sürgün edilmiştir. Bu eğitim emekçisi arkadaşlarımızın ortak özellikleri; laik, bilimsel, demokratik, parasız eğitimden yana taraf olan Eğitim Sen üyeleri olmalarıdır. Bunların dışında Eğitim İş sendikasına bağlı 12 üye öğretmen de bulunuyor. Tüm laik, demokratik muhalif örgütler hedef alınmış. Tayin listelerinin, AKP ilçe örgütleri ve yandaş sendika Eğitim Bir Sen tarafından ortaklaşa hazırlandığına dair duyumlar aldık. Hazırlanan listelerin buradan illerin Milli Eğitim Müdürlüklerine gönderildiği söyleniyor.
Zorunlu tayinlerle beraber binlerce öğrenci ve onlara umut bağlayan ailelerin de etkileneceğini belirten Altıok, ayrıca bilimsel ve laik eğitimin önemine vurgu yaptı:
Çocuklarının laik ve bilimsel eğitim görmesinin isteyen velilerin elinden bu hakları alınmıştır. Aydınlanmacı ilerici eğitimcilerin yerine muhtemelen “kindar ve dindar” nesil yetiştirmeye kodlanmış yandaş öğretmenleri atayacaklar. AKP iktidarı eğitim sistemini dinselleştirerek gençliği kendi siyasal-ideolojik hedeflerine uygun olarak biçimlendiriyor. 4+4+4 eğitim sistemiyle başlayan süreçte, felsefe gurubu derslerinin azaltılıp, “din, ahlak ve değerler” seçmeli dersleri başlığı altında din derslerinin arttırılması, müfredattan evrimin kaldırılıp, öğrencilerin zorla imam hatiplere yönlendirilmesi bunun en bariz örnekleri.
Uluslararası PISA testi sonuçlarına göre, Türkiye’deki öğrenciler bilim, matematik ve okumada OECD ortalamasının altında kaldı. Öğrencilerimizin matematik testindeki başarı seviyesi Birleşik Arap Krallığı ve Arnavutluk ile benzerlik gösteriyor. Okumada, Meksika ile beraber OECD ülkelerinin en sonunda yer alıyoruz. Çağdaş, demokratik ve zengin bir ülke yaratmanın ön koşulu laik ve bilimsel eğitimdir.
Sendika.Org