Sinop’ta yapılacak nükleer santral için alınacak ÇED raporu öncesi İnceburun bölgesinde çevre katliamı yapıldı. Yöre halkı, bölgenin nükleer santral için “temizlendiğini” anlatırken nükleer karşıtı platform üyeleri ise son iki yılda 350 binden fazla ağacın santral için kesildiğini dile getirdi
Sinop’ta yapılacak nükleer santral için alınacak ÇED raporu öncesi İnceburun bölgesinde çevre katliamı yapıldı. Yöre halkı, bölgenin nükleer santral için “temizlendiğini” anlatırken nükleer karşıtı platform üyeleri ise son iki yılda 350 binden fazla ağacın santral için kesildiğini dile getirdi
Türkiye’de yapılması planlanan ikinci nükleer santral için Sinop’un İnceburun yarımadasında binlerce ağaç kesildi. Yöre halkı, bölgenin nükleer santral için “temizlendiğini” anlatırken Nükleer Karşıtı Platform üyeleri ise geçen yıl 225 bin, bu yıl da 130 bin ağacın kesildiği bölgede nükleere izin vermeyeceklerini yineledi.
Cumhuriyet’in haberine göre Sinop Nükleer Karşıtı Platform Derneği Sekreteri Zeki Karataş henüz ortada resmi bir gelişme olmamasına, tescil edilmiş bir durum olmamasına, adı konulmuş bir bölge olmamasına karşın binlerce ağaç kesildiğini belirtti.
Karataş, 1970’li yıllardan beri söz konusu bölgede her yıl belli bir miktarda ağaç kesildiğini, bölgenin yakacak odun gereksiniminin bu şekilde karşılandığını ve gençleştirme çalışmaları için de ağaç kesildiğini burguladı. Ancak son iki yılda “gençleştirme” adı altında pek de masum olmayan kesimler yaşandığına dikkat çeken Karataş, “Örneğin gençleştirme kesimleri için belli aralık ve yaştaki ağaçlar kesilmesi gerekirken iki yıldır tıraşlama yöntemiyle ne var ne yok, kökünden kesiliyor ağaçlar. Geçen yıl 225 bin, bu yıl da daha mevsim yeni başlamasına karşın 130 bin ağaç kesilmiş İnceburun yarımadasında” dedi.
Karataş bölgenin nükleer sahası olarak ilan edilebilirse Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporlarında o bölgeyi temiz göstermek gibi bir dertleri olduğunu aktardı. Bir bölgenin nükleer bölge olarak kabul edilebilmesi için 1/100.000’lik harita yer alması gerektiği bilgisini veren Karataş, şehir planlamacıları, ekolojistler, nükleer karşıtlarından oluşan yaklaşık 35 sivil toplum kuruluşu ve kişinin dava açtığını aktardı. Amacın burada bir nükleer alan olmadığını mahkeme kararı ile ortaya koymak olduğunu belirten Karataş, “Bu yapılabilirse bu süreçte oraya santral binası yapmış olsa dahi yapılacak bina kaçak olacağı için açılma şansı olmayacak. Hatta santral kapattırılabilecek” diye anlattı.
Sendika.Org