İHD’nin 2016 yılı hak ihlaller raporuna göre; 2016 yılı Türkiye’nin güç ilişkilerine göre yönetildiği, vatandaşın temel hak ve özgürlüklerinin OHAL ilanı da bahane edilerek askıya alındığı ve iktidarın sınırsız güç kullandığı bir yıl oldu

İHD “Fiili otoriter başkanlık dönemini” olarak nitelendirdiği 2016 yılı hak ihlalleri raporunu kamuoyu ile paylaştı. Raporda, “2016 yılı adeta Türkiye’nin güç ilişkilerine göre yönetildiği, vatandaşın temel hak ve özgürlüklerinin OHAL ilanı da bahane edilerek askıya alındığı ve iktidarın sınırsız güç kullandığı bir yıl olmuştur” ifadelerine yer verildi.
“Türkiye’de hukuk güvenliği hakkı kalmamıştır”
Raporda HDP ve DBP üzerindeki ağır yargı baskısına dikkat çekilerek HDP eş genel başkanları olmak üzere 13 milletvekili tutuklanarak hapishaneye gönderildiği, HDP çizgisinde siyaset yapan DBP üyesi 84 belediye eş başkanı görevden alındığı, bu belediyelere devlet tarafından el konulduğu, 83 belediye eş başkanı ile HDP il ve ilçe eş başkanlarından 135 kişi tutuklandığı belirtildi ve toplam tutuklu sayısının bini aştığı aktarıldı.
“Batı Türkiye’deki iktidara cesaret veriyor”
İHD, 2016 yılında Avrupa Konseyi ve Birleşmiş Milletler’in çeşitli organları tarafından Türkiye’de hak ihlallerine dair yayımlanan raporlara rağmen bu kuruluşların siyasi mekanizmalarının gerekli önleyici ve caydırıcı tedbir kararları almadığını ifade ederek bu durumun Türkiye’deki siyasal iktidara cesaret verdiğini belirtti.
“Hızla yeniden barış sürecine geçilmeli”
Anayasa dışı fiili durum haricinde cezasızlık politikasının uygulandığını belirten rapor özellikle sokağa çıkma yasaklarının ilan edildiği yerlerde günlerce, aylarca hak ihlallerinin yaşandığını belirtiyor. Tüm bu hak ve hukuk ihlalleri üzerine “Türkiye’nin hızla yeniden bir barış sürecine geçmesi ve bunun içinde tarafların çatışmasızlık halini benimsemesidir” ifadelerine yer verildi.
“Demokrasi mücadelesi kaçınılmazdır”
Raporun sonuç kısmında su ifadelere yer verildi:
Demokrasinin ön şartı ifade özgürlüğüdür. Şu anda Türkiye’de ifade özgürlüğü otoriter yönetimin yargı baskısı altındadır. Dolayısıyla Türkiye’de asgari standartlarda dahi demokrasiden söz edilemez. Bu nedenle demokrasi mücadelemiz kaçınılmazdır.
Kürt sorunun savaşla çözülemeyeceği açıktır. Siyasal iktidarı 28 Şubat 2015 Dolmabahçe deklarasyonuna sahip çıkmaya ve 7 Haziran 2015 seçimleriyle ortaya koyduğu Türkiye halkının barış ve demokrasi iradesini tanımaya davet ediyoruz.
OHAL ve KHK rejimi bir karşı darbe rejimidir. Bundan derhal vazgeçilmelidir.
Devam eden hak ihlalleri durdurulmalı, sorumlular hakkında etkin soruşturma yürütülmeli, cezasızlık derhal terk edilmelidir.
Raporda hak ihlalleri şöyle sıralandı;
Yaşam Hakkı
- 2016 yılında kolluk kuvvetlerinin yargısız infazları sonucu 594 kişi yaşamını yitirdi.
- ‘Resmi hata ve ihmaller’ sonucu 301 yurttaş, sivil yerleşim yerlerinde ‘yasa dışı örgüt saldırılarında’ 28’i yabancı uyruklu, 121 asker ve polis olmak üzere 316 kişi hayatını kaybetti.
- Silahlı çatışmalarda 629’ı asker, polis ve geçici köy korucusu, 1003’ü silahlı militan ve 39’u sivil olmak üzere toplam bin 671 ölüm yaşandı.
- Mayın ve sahipsiz bomba patlaması sonucu 14’ü çocuk 21 kişi yaşamını yitirdi.
- Nefret cinayetlerinde 10 kişi yaşamını yitirdi.
- Kadınların yaşam haklarına yönelik ihlallerde 394 kadın şiddet sonucu yaşamını yitirdi.
- Çocukların yaşam haklarına yönelik ihlallerde 21 çocuk intihara sürüklenirken, 60 çocuk ev, okul ve toplumsal hayat içinde gördüğü şiddet sonucu yaşamını yitirdi.
İşkence, kötü muamele, onur kırıcı ve küçük düşürücü davranış ve cezalandırma
- 284’ü çocuk 5 bin 606 kişi hem devlet kurumlarında hem de toplumsal hayatta işkence ve onur kırıcı davranışa maruz kaldı.
- 14’ü çocuk olmak üzere 830 kişi gözaltında işkence ve kötü muamele gördü.
- Gözaltı yerleri dışında 17’i çocuk 628 kişi işkence ve kötü muameleye maruz kaldı.
- Cezaevlerinde bin 348 kişi işkence ve kötü muamele gördü.
- Toplumsal gösterilerde 2 bin 581 kişi kolluk kuvvetleri tarafından şiddet gördü. Bu kişilerin 219’u çocuk.
Sokağa çıkma yasağı
- TİHV Dokümantasyon verilerine göre, sokağa çıkma yasaklarının uygulanmaya başlandığı ilk tarih olan 16 Ağustos 2015 ile 31 Ocak 2017 tarihleri arasındaki 18 aylık süre içerisinde, başta Diyarbakır (100 kez), Mardin (23 kez), Hakkari (19 kez) ve Şırnak (13 kez) olmak üzere Bitlis (4 kez), Batman (3 kez), Muş (2 kez), Bingöl (2 kez), Tunceli (2 kez) ve Elazığ’da (1 kez) toplam 10 il ve en az 39 ilçede, resmi olarak tespit edilebilen en az 169 süresiz ve gün boyu sokağa çıkma yasağı ilanı gerçekleşti.
- Ayrıca, yasaklar başlamadan önce yapılan 2014 nüfus sayımına göre, ilgili ilçelerde yaşadığı bilinen en az 1 milyon 900 bin kişi, başta en temel yaşam ve sağlık hakları ihlal edilerek bu yasaklardan etkilendi.
- 2016 yılı içerisinde gerçekleştirilen 594 yargısız infaz vakasının önemli bir bölümünün sokağa çıkma yasakları sürecinde gerçekleşti.
- Sokağa çıkma yasakları uygulanan il ve ilçelerde uygulanan abluka sonucu gerçekleştirilen yıkımların da etkisi ile en az 500 bin insan zorla yerinden edilmiş olup bu insanlar göçe zorlandı.
Kadına yönelik şiddet
- 2016 yılında toplumsal alanda ve ev içinde erkek şiddeti sonucu 361 kadın öldürüldü, bu ortam nedeniyle ayrıca 33 kadın intihar etti.
- Yine bu sürede 763 kadın yaralı kurtuldu. Bir önceki yıl ile karşılaştırdığımızda kadına yönelik şiddette artış trendinin devam ettiği anlaşılmaktadır.
- 2016’ya hakim olan şiddet ve savaş ortamı ayrıca kendisini kadına yönelik şiddet olarak gösterdi.
Kişi güvenliği ve özgürlüğüne yönelik ihlaller
- 504’ü çocuk olmak üzere 13 bin 957 kişi gözaltına alındı.
- 133’ü çocuk, 3 bin 336 kişi tutuklandı.
- 1 Kürt yurttaş arkadaşı tarafından yakılarak öldürüldü.
- 8 Kürt öğrenci, 15 Kürt işçi, 5 Amedsporlu yönetici, 3 Kürt yurttaş ve 10 Alevi yurttaş ırkçı saldırıya maruz kaldı.
- HDP Eş Genel Başkanları dahil olmak üzere 13 milletvekili tutuklanarak cezaevine gönderildi, HDP çizgisinde siyaset yapan DBP üyesi 84 belediye eş başkanı görevden alındı, bu belediyelere devlet tarafından el konuldu, 83 belediye eş başkanı ile HDP il ve ilçe eş başkanlarından 135 kişi tutuklandı ve siyaset yapan aktivistlere dönük yargı baskısı gerçekleşti.
- Şubat 2017 itibarı ile 17’si imtiyaz sahibi ve yazı işleri müdürü olmak üzere toplam 152 gazeteci tutuklu bulunuyor.
- Çoğunluğu Kürt illerinde 23 asker ve polis alıkonuldu.
- Alevilerin eşit yurttaşlık hakkı talepleri 2016 yılında da karşılığını bulamadı, AİHM’in zorunlu din derslerinin kaldırılması ve cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmesi ile ilgili kararlarının gereği yerine getirilmedi.
İfade özgürlüğüne yönelik ihlaller
- 2016 yılında 86 etkinlik yasaklandı.
- 26 yayın organı baskına uğradı, 192 yayın organı yasaklandı, 2 bin 17 medya kuruluşu kapatıldı.
Toplantı ve gösteri özgürlüğüne yönelik ihlaller
- OHAL nedeniyle illerde valiler tarafından yaygın yasaklamalar uygulandı. Yasak olmayan illerde kolluk kuvvetleri tarafından 308 gösteriye müdahale edildi.
Örgütlenme özgürlüğüne yönelik ihlaller
- 2016 yılında 2 Halkevine, 1 eğitim destek evine, 12 derneğe, 2 kütüphaneye, 1 spor kulübüne, 5 kültür merkezine, polis baskını yapıldı.
- 142 siyasi parti binasına polis saldırısı düzenlendi. 79 HDP ve BDP parti binasına polis baskını düzenlendi.
- 2016 yılında toplam 1 bin 570 sendika, vakıf ve dernek kapatıldı.
Ekonomik ve sosyal haklar
- 21 Temmuz 2016 -23 Şubat 2017 tarihleri arasında 100 bin 797 kişi mesleğinden ihraç edildi. 16 bin 475 sendika üyesine idari soruşturma açıldı.
Eğitim haklarına ilişkin ihlaller
- 119 öğrenci katıldıkları etkinlikler nedeniyle okuldan uzaklaştırıldı. Sokağa çıkma yasakları nedeniyle 300 bin öğrencinin eğitim hakkı ihlal edildi.
Cezaevleri
- Cezaevlerinde bin 15 sağlık hakkı, 204 haberleşme hakkı ihlal edildi. 533 disiplin cezası verildi. 2 bin 227 bin sevk/sürgün uygulaması yaşandı.
- 1 Kasım 2016 (Adalet Bakanlığı’nın bilgi verdiği son tarih) itibariyle cezaevlerinde toplam 197.297 tutuklu/hükümlü/hüküm özlü kişi bulunurken, şu anda 210 bin tutuklu ve hükümlü bulunuyor.
- 2016 yılında cezaevlerinde intihar, işkence, kötü muamele, kaza, ihmal, hastalık, mahkûmlar arası kavga vb nedenlerle en az 35 kişi yaşamını yitirmiştir.
- Türkiye cezaevlerinde İHD’nin tespit edebildiği kadarı ile 331’i ağır olmak üzere 926 hasta mahpus bulunmaktadır.
- AKP Hükümeti örtülü OHAL affı ile yaklaşık 100 bine yakın insanı cezaevlerinden çıkarmaya başlamışken (tahminen 50 bine yakını tahliye oldu), her türlü yasal haklarına rağmen İmralı Cezaevi’nde tutulan Abdullah Öcalan üzerinde uyguladığı kesin tecridi bir an önce kaldırmalı, ailesi ve avukatları ile görüşmesini sağlamalıdır.
Sendika.Org, Dihaber