Sandığa gidene kadar “hayır”cıların göğüsledikleri engelleme girişimlerini belli başlıklar altında toplamaya çalıştık
“Evet”i savunan iktidar cephesinin bütün gücünü “hayır”ı engellemeye harcayarak geçirdiği iki ayın ardından referandum günü geldi çattı. Geriye dönüp baktığımızda şunları görüyoruz: OHAL darbecilere değil “hayır”cılara karşı kullanıldı, “hayır” diyenler bizzat Tayyip Erdoğan tarafından terörizmle suçlandı, muhalif basın büyük ölçüde susturuldu, devlet kanalları dahil egemen medyada “hayır” diyenlere neredeyse hiç yer verilmedi, muhalif vekiller ve belediye başkanları hapiste tutuldu, “hayır”cı siyasi figürler fiziksel şiddete ve silahlı saldırılara uğradı, “hayır” toplantılarına salon ve elektrik verilmedi, “hayır” bildirisi dağıtanlar saldırıya uğradı, gözaltına alındı ve tutuklandı… Ama “hayır” diyenler tüm bu baskı, şiddet ve adaletsizliğe rağmen etkili bir referandum kampanyası örgütledi. Sandığa gidene kadar “hayır”cıların göğüsledikleri engelleme girişimlerini belli başlıklar altında toplamaya çalıştık
OHAL koşulları altında gidilen referandum; Tayyip Erdoğan ve Binali Yıldırım’ın kürsülerden “hayır”cıları hedef gösterdiği, “hayır”cılara yönelik saldırı ve tehditlerin cezasız kaldığı, “hayır”cıların gözaltı, tutuklama ve saldırılarla baskı altına alınmaya çalışıldığı bir propaganda sürecinin ardından geldi çattı.
Keyfilik ve çifte standartla sürdürülen propaganda sürecinde ulusal ve uluslararası kuruluşların OHAL’in kaldırılması talebi iktidarda karşılık bulmazken aksine darbeyi bastırmak için ilan edildiği iddia edilen OHAL muhalefeti bastırmak için kullanıldı.
“Evet”i savunan iktidar cephesi bütün gücünü “hayır”ı engellemeye harcasa da başarısız oldu. “Hayır”cılar kendilerine yönelen tüm provokatif saldırıları bertaraf ederek, sandıktan çıkacak “hayır”ın sonuçlarını önden gösterdi. Siyasal, sosyal ve sınıfsal tüm farklılıklarını bir kenara bırakarak “hayır” cephesinin içerisinde uzlaşma kültürünü ören, saldırılar karşısında korkuyu değil cesareti örgütleyen, kendisine bile “cepte” gözüyle bakmadan her yerde “hayır” demeye çağıran, diktatörlüğü değil demokrasiyi vadeden sözleri ve icraatlarıyla “hayır”ın sesinin daha da kuvvetlenmesini sağladılar.
Sandığa gidene kadar “hayır”cıların göğüsledikleri engelleme girişimlerini belli başlıklar altında araştırdık. Hepsini tek tek yazmanın olanaksız olduğu girişimleri “sözlü saldırı ve tehditler, fiziksel saldırılar, polis engelleri, operasyonlar, işten atmalar, özel olarak HDP’ye yönelen saldırılar” başlıkları altında topladık, bir kaç örnekle hatırlattık.
Referandumun OHAL koşulları altında yapılıyor olması zaten başlı başına bir sorun. “OHAL’de referanduma gidildi” dedirtmem sözlerinin hızlıca unutulduğu, hukuki bir rejim olarak kalması gereken OHAL’in keyfileştirildiği ve temel hak ve özgürlüklerin korunmadığı hukuki denetime kapalı bir rejim yaratıldı. Anayasa’nın 15. maddesine göre OHAL koşulları altında dahi uyulması gereken “uluslararası hukuktan doğan yükümlülükler” ihlal edildi.
Anayasa değişikliği paketinin tartışma fırsatı vermeksizin çoğunluk baskısıyla TBMM’den geçirildiği bir ortamda OHAL tedbirleri sonucu 160 yayın organı kapatıldı, başta sitemiz Sendika.Org olmak üzere “hayır”ın sesini duyuran muhalif internet siteleri düzenli olarak sansürlendi, 154 gazetecinin yanı sıra siyasi parti başkanları ve milletvekilleri hapse atıldı. Yaygın medyanın da siyasal iktidarın kontrolü altına alınmasıyla “düşünce ve ifade özgürlüğü” ile “örgütlenme özgürlüğü” nün olmadığı koşullarda halk anayasa değişikliği paketini oylamaya itildi. Her şeye rağmen “hayır” kampanyası yürütenler ise kriminalize edildi ve ötekileştirildi.
SENDİKA.ORG‘A HER GÜN YENİ BİR ERİŞİM ENGELİ
Kuşkusuz bu kategorinin en göze çarpan örneği normal şartlar altında “tarafsız” olması beklenen cumhurbaşkanının “hayır” oyu verecek herkesi terörist ilan etmesi ve teröre destek vermekle suçlaması. Binali Yıldırım’ın da aynı ifadeleri pek çok kez tekrar etmesiyle birlikte AKP teşkilatından gelen hakaret ve tehditlerin önü açıldı.
BİNALİ YILDIRIM HAYIRCILARI HEDEF ALDI: PKK-FETÖ-DAEŞ HAYIR DİYOR
“Hayır” diyenler kimi zaman “şeytan”, kimi zaman “din ve namus düşmanı” olarak addedildi. Kimi AKP’liler de “iç savaş” tehditlerinde bulundu. Bir İBB çalışanı ise sosyal medya hesabından “17 Nisan günü savaşı kazanınca, bunların karıları ve kızları ganimet olarak ‘evet’çilere helaldir” paylaşımında bulundu.
İBB ÇALIŞANI: “BUNLARIN KARILARI VE KIZLARI ‘EVET’ÇİLERE HELAL!”
Sedat Peker “hayır”cılara “sokağa çıkan olursa onları sokakta bekliyor olacağız” tehdidinde bulundu. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Malatya İl Seçim Müdürü Gürsel Dursun’un kişisel Facebook hesabında “Kılıçdaroğlu’nun başı için evet” yazılı bir mesaj paylaştı. CHP sözcüsü Selin Sayek Böke referandum kampanyalarının eşit olmadığını anlattığı bir televizyon programında ölümle tehdit edildi. MHP’li muhaliflerden Meral Akşener ise etkinlik için gittiği Bolu’da etek ve kadın ayakkabısı atılarak gerçekleştirilen cinsiyetçi saldırının hedefi oldu.
AKŞENER’İN ETKİNLİĞİNDE OTEL ELEKTRİKLERİ KESTİ, POLİS GİRİŞE BARİKAT KURDU
“Evet” kampanyasının yürütücüleri tarafından teşvik edilen saldırganlar “hayır” kampanyası yürütenlere pek çok kez fiziksel saldırıda bulundu. Maltepe’de forum çağrısı yapan “hayır”cılara silahlı saldırı gerçekleştirildi.
İSTANBUL MALTEPE’DE AKP’LİLER “HAYIR” ÇALIŞMASI YAPANLARA SİLAHLA SALDIRDI
Sinop’ta da “hayır”cılara ateş açan AKP yöneticisi Musa Yıldırım hakkında herhangi bir işlem yapılmaksızın serbest bırakıldı. Öte yandan İstanbul’un bazı ilçelerinin yanı sıra Adana, Denizli ve Trabzon’da da “hayır” çalışması yapanlar eli satırlı, bıçaklı kişiler tarafından saldırıya uğradı. Ankara’da “hayır” çalışması yapan üç öğrenci maskeli kişilerce kaçırıldı ve tehdit edildi. Batman’da da HDP’nin anons aracının önünü kesen silahlı kişiler araç şoförünü yaraladı. MHP’li muhaliflerden Sinan Oğan ve Ümit Özdağ da “hayır”ı örgütlemek için gittikleri etkinliklerde en az 3 kez Bahçeli yanlıları tarafından saldırıya uğradı.
BAHÇELİ TARAFTARLARI YOZGAT’TA SİNAN OĞAN’A VE DESTEKÇİLERİNE SALDIRDI
Polis birçok ilde “hayır” afişi asanlara ve bildiri dağıtanlara saldırdı. Birçok kişiye para cezası kesildi. Polis saldırısı sonucu pek çok “hayır”cı gözaltına alındı, bir kısmı yaralandı. 5 Şubat günü Kadıköy’de “hayır” bildirisi dağıtanlara polis önce biber gazı ile saldırdı ve bir kişinin başına silah dayadı, ardından da 3 “hayır”cıyı gözaltına aldı.
İZMİR, ANTALYA VE ANTAKYA’DA “HAYIR” BİLDİRİSİ DAĞITANLARA GÖZALTI
‘HAYIR’ AFİŞİ ASMAKTAN GÖZALTINA ALINAN 3 KİŞİYE PARA CEZASI
POLİS “HAYIR” DİYENLERE SALDIRDI, KADIKÖY “HAYIR” SLOGANLARIYLA YANKILANDI
Referandum sürecinde eş başkanları dahil olmak üzere 13 milletvekili tutuklu bulunan HDP, siyasi operasyonların hedefi olmaya devam etti. HDP’nin “hayır” kampanyası örmesini engellemek için milletvekilleri, parti temsilcileri, siyasi sorumluları “terör örgütü propagandası” iddiasıyla pek çok ilde düzenlenen baskınlarla gözaltına alındı, tutuklandı.
ADANA’DA HDP’LİLERE OPERASYON: 22 GÖZALTI
HDP’nin sandık görevlileri de çeşitli bahaneler gerekçe gösterilerek YSK tarafından geri çekildi. AKP/Saray iktidarının savaşının yıktığı kentlerde sandıklar taşındı, Kürt seçmenlerin sandığa gitmesi zorlaştırıldı. Kürt halkının bir kez daha göçe zorlayan, evlerini yıkan, çocuklarını katleden AKP, referandum vaadi olarak yeni evler vadetti.
HDP, kendisine dönük bu özel saldırganlığı var gücüyle karşılarken 14 ilde düzenlediği kitlesel mitinglerle Kürt halkının sandıktaki tavrını en net şekilde beyan etti.
Erdoğan ve Yıldırım’ın gittiği kentlerde, “önleyici” adı altında “hayır”cılara yönelik gerçekleştirilen gözaltılarda yüzlerce kişi gözaltına alındı.
ÇANAKKALE’DE TEMEL ATMA TÖRENİ BİTTİ, “ÖNLEYİCİ GÖZALTI” BİTMEDİ
BİNALİ YILDIRIM’IN GELİŞİ ÖNCESİ AYDIN’DA GÖZALTINA ALINANLAR SERBEST
“Huzur Türkiye” adı altında dört defa düzenlenen operasyonlarda gözaltına alınan “hayır”cılar OHAL’in getirdiği yetkilere dayanarak uzun süreler gözaltında tutuldu .
CHP PM üyesi Av. Sera Kadıgil de CNN Türk’te katıldığı bir tartışma programında “evet”çilere soğuk terler döktürmesinin ardından 5 yıl önceki tweetleri gerekçe gösterilerek gözaltına alındı.
SERA KADIGİL SERBEST: “İNADINA ADALET, İNADINA ÖZGÜRLÜK, İNADINA HAYIR”
“Hayır”cıların sosyal medya paylaşımları da operasyonların hedefi oldu. “Hayır nedir?” videosunda konuşan Ali Gül, Erdoğan’ın avukatlarının suç duyurusunda bulunması üzerine gözaltına alındı ve ardından tutuklandı.
HAYIR VİDEOSUNDA OYNADI, ERDOĞAN’IN ŞİKAYETİ ÜZERİNE TUTUKLANDI
25 Mart günü ise polis AKP’lilerle birlikte İstanbul İkitelli’de “hayır” gazetesi dağıtanlara saldırdı. Olayın ardından gözaltına alınıp serbest bırakılan “hayır”cılar, AKP medyasının hedef göstermesi sonucu tutuklandı.
İKİTELLİ: AKP’LİLER TATMİN OLMAYINCA “HAYIR”CILAR BİR DAHA GÖZALTINA ALINDI
Doğan Gurubuna bağlı Kanal D’nin haber sunuculuğunu yapan İrfan Değirmenci “hayır” oyu kullanacağını açıklamasının ardından “tarafsızlık ilkesine aykırı davrandığı” gerekçesiyle işten çıkarılırken aynı yayın gurubunda çalışan ve “evet” oyu vereceğini açıklayan Fatih Çekirge’nin açıklaması oldukça tarafsız bulundu. Değirmenci haricinde birçok oyuncu, yazar da “hayır” diyecekleri için ya işinden ya da çeşitli engellerle karşılaştı. Şevket Çoruh, senelerdir oynadığı “Arka Sokaklar” adlı dizinin oyuncu kadrosundan çıkarıldı. Orhan Pamuk’un Hürriyet’e verdiği röportaj ise yayımlanmadı.
İRFAN DEĞİRMENCİ “HAYIR” DEDİĞİ İÇİN KANAL D’DEN KOVULDU
Mersin’de “hayır” bildirisi dağıttığı için tutuklanması istenen ve ardından serbest bırakılan bir lise öğrencisi, okuldan atıldı.
“Hayır” paylaşımları üzerine pek çok kişi devlet kurumlarındaki işlerinden edildi. İgdaş’ta “hayır” oyu vereceğini açıklayan 8 işçi işten atıldı. Erzurum’da öğretmen adaylarının girdiği mülakatta “başkanlık sistemi”ne evet demeyeceğini belirten öğretmenin asaleti onaylanmadı.
Özellikle kamu çalışanları olmak üzere pek çok kişi “evet” mitingilerine katılmaya “evet” oyu vermeye zorlandı, işten atılmakla tehdit edildi.
Kaynaklar:
http://tihv.org.tr/tihv-referandum-surecine-iliskin-tutum-belgesini-acikladi/
http://www.osce.org/odihr/elections/turkey/310646
Halkevleri Hukuk Dairesi Hak İhlalleri raporuna ulaşmak için tıklayınız