haziran 2012’de avukat canan arın, antep’te kaldığı otel odasında sabah 05.00’te gözaltına alınmıştı. sebep aylar önce, zorla ve erken evlendirmeler üzerine yaptığı bir konuşmada o sırada cumhurbaşkanı olan abdullah gül ve eşini örnek göstermiş olmasıydı.

canan arın o saatte gözaltına alınıp gittiği emniyet müdürlüğü’nde 11.30’a kadar savcıyı beklemişti.

geçtiğimiz haftaların yoğun, acılı ve zor gündeminde benzer ama daha ağır bir olay hak ettiği dikkati çekmedi. bu, seray şahiner’in bir yazısı sebebiyle bursa’da sabahın benzer bir saatinde, odasına girilerek gözaltına alınması.

seray şahiner’i gözaltına alanlar, canan arın’a yapıldığı gibi kapısını çalmamıştı. ikisi emniyet görevlisi biri otel görevlisi olmak üzere üç erkek otel yönetiminden aldıkları anahtarla odasına girerek onu uyandırmıştı.

olay basına aksedince bursa sheraton aloft otel’den tutarlı olmasına bile çalışılmamış bir açıklama geldi. buna göre, emniyet görevlilerinin otele ayak basmasından sonra geçen dört dakika içinde, şahiner’in odasına telefon edilmiş, uyanmaması üzerine kapısı çalınmış ve ancak ondan sonra içeri girilmişti. hadi diyelim, otelde herkes aşırı hızlı, içeriye neden bir kadın görevlinin girmediği yine açıklanamıyor.

bu ülkede ve bu coğrafyada bir sürü gelenek, görenek, adet ve alışkanlık var. bunların önemli bir kısmı değiştirilmeye muhtaç çünkü toplumun ikiyüzlülüğü başta olmak üzere kurtulmamız gereken birçok öğeye dayanıyor.

fakat ilişkilerde erkeğin yaşının kadınınkinden kat be kat büyük olması, çocuk yaşta kızların evlendirilmesi ile başlatılabilecek uzun bir listede yer alan ve hepsi de erkeklerin çıkarlarına uygun olan gelenekler korunmak istenirken komşun açken tok yatmamak gibi, diğerkâmlık ve dayanışmaya dayanan adetler birer birer hayatımızdan çıkıyor, hiç anılmaz oluyor. zaten gerek şehirler gerekse başka yaşam birimleri öyle bir biçim aldı ki, fakir ve zenginin komşu olması ihtimali kalmadı. açın komşusu da aç ve tokun aç bir komşusu yok, onlar başka mahallede yaşıyor.

fakat buna karşılık, kadınların mahremine hürmet gibi, erkeklerin işine gelmeyen gelenekler, bir çırpıda kenara atılabiliyor. “atamız düşmanına bile…” diye başlayan cümlelerin devamında anılan fiiller bugün ancak twit malzemesi.

seray şahiner son derece can sıkıcı, ne hukukta ne adapta ne modern’de ne de gelenek’te yeri olmayan bir şey yaşamış, ona geçmiş olsun. aynı şeyin başka kadınların, hepimizin başına gelmemesi için yapılacak pek çok şey var. eminim onun ve çoğunuzun aklına gelmiştir ama yine de yazayım, dünyanın her yerinde otelleri olan bu zincirin genel merkezini ve olaydan haberdar etmek ve türkiye’deki diğer sheraton otellerine duyduğumuz rahatsızlığı iletmek etkili olacaktır.

umarım bu olay bize muhafazakârlılığın ikiyüzlülüğünü gösterirken içimizdeki, aramızdaki bütün insanlığa aykırı geleneklerle yüzleşmemize de sebep olur. öte yandan şunu da hatırlatayım, abdullah gül siyaseti bıraktı ama canan arın hâlâ önemli bir kadın hakları savunucusu. devranlar dönerken adabına ve haysiyetine tutunanlar yerini muhafaza ediyor.