Binali Yıldırım 15 Temmuz darbe girişiminin ardından gündem değerlendirmesi yaptı. Yıldırım, istihbarat sisteminin TİB’i de içerecek şekilde yeniden yapılanacağını, operasyonların devam edeceğini söyledi
Binali Yıldırım 15 Temmuz darbe girişimin ardından katıldığı programda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Güvenlik zafiyeti olduğunun herkes tarafından bilindiğini söyleyen Yıldırım Anayasa değişikliği için de referandum sinyali verdi
Binali Yıldırım CNN Türk’te Hande Fırat’ın sorularını yanıtladı. Yıldırım’ın konuşmasındaki satır başları şöyle:
Yeni bir KHK geliyor
Şimdiye kadar 3 tane KHK çıktığını belirten Binali Yıldırım yeni bir KHK’nın kapıda olduğunu belirtti. Yıldırım “KHK bugüne kadar 3 tane çıktı, bundan sonra da çıkacak. Önümüzdeki günlerde yeni bir KHK yayınlanacak, onunla ilgili hazırlık çalışmaları devam ediyor. Dahil olacak konular hususunda çalışılıyor, birkaç güne kadar toparlanmış olacak” dedi.
YAŞ ile ilgili ise “Sayın Cumhurbaşkanımız ile görüşmemizde, terör hadiseleri ve YAŞ sonrasında malum jandarmada, TSK’da terfiler, tayinler oldu. O personel normalde diğer yıllarda hep 30 Ağustos’ta devir teslim yapılırdı ama bu sene hem şurayı öne aldık hem de görev yerlerine gitmeleri için 48 saat süre tanıdık. Yarın itibariyle bu süre tamamlanacak. Bütün atanan komutanlar görev yerlerine gidecekler ki zafiyet oluşmasın” dedi.
“Güvenlik zafiyeti olduğu sır değil”
Güvenlik zafiyeti ile ilgili sorunlar olduğunu itiraf eden Binali Yıldırım “Yeni kararnamede istihbaratla ilgili çalışmalar yapılıyor. İstihbaratla ilgili sorunlarımız olduğu ortada, bu bir sır değil” dedi. Yıldırım sözlerine “O bakımdan istihbarat bir ülkenin güvenliği için geleceği için olmazsa olmaz öneme sahiptir. Bilgiye sahip olmazsanız, başınıza gelecek olaylara tedbir almakta geç kalırsınız. Bizim 15 Temmuz’da yaşadığımızın özeti budur. Yeterli istihbarat alınabilseydi, belki de bu mesele bu noktaya gelmeyebilirdi. Bunlar ayrı meseleler.
İstihbaratın yeniden yapılanması, iç ve dış tehditleri aynı anda ele alacak ve onlara yönelik operasyonel tedbirler içerebilecek, gelişmiş ülkelerin sahip oldukları bir istihbarat alt yapısı var tabii. Ama önemli olan buradaki koordinasyonsuzluğu ortadan kaldırıp, bilgi kirliliğine meydan vermeden, istihbaratın sağlıklı işlemesini sağlamak. İstihbaratın birçok yönü var” diyerek devam etti.
“TİB kapanacak, yerine bir kurum gelmeyecek”
TİB’e ilişkin ise “Bir olay olduktan sonra olayı aydınlatma için yapılan bir çalışma var. Bütün bunların kimin tarafından nasıl yapılacağı bu düzenlemede yer alacak. TİB’i de kapatacağız. TİB artık epey yıprandı. 17-25 Aralık sürecinde de TİB üzerinde FETÖ yoğun yapılanma yaptı. TİB’in yerine bir kuruluş gelmeyecek. TİB de istihbarat kuruluşlarına destek veren bir yapıydı. Bu yapı yeni kurulacak istihbarat sisteminde ele alınmış olacak” dedi.
“MİT Müsteşarı’na sordum, bana izah edemedi”
Darbe girişimi sonrasında Hakan Fidan muamması devam ederken Binali Yıldırım da Hakan Fidan’a ilişkin “Darbe girişimiyle ilgili Hakan Fidan’a neden haber vermediniz diye sordum, bana bunu izah edemedi” dedi. Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü:
Bizim için işlerin önceliği var. Büyük bir felaketin eşiğinden döndük. Bunları yaptıktan sonra, biz ne yanlış yaptık bütün bunların özeleştirisini tabii ki yapacağız. Kendi içimizde zafiyete düşersek büyük yanlış olur. Büyük felaket arkasından “sen görevini yaptın, sen yapmadın” gibi bir münakaşa o krizin doğurduğu sonuçların bertaraf edilmesine katkı sağlamaz. Aksine moral değerler tekrar gidebilir ve başka bir krizle yüz yüze gelebilirsiniz. Önceliğimiz kişilerin hangi pozisyonda olduklarından ziyade bu işle ilgili temizlememiz gereken birçok konu var.
FETÖ ile doğrudan irtibatları bulunanların tespitini yapıyoruz. Bu darbeye dolaylı destek veren kuruluşlar var, sadece devlet içinde değil ki. İş aleminde de, üniversitelerde de var. Bütün bunlar üzerine çalışma var. Bir anlamda çorap söküğü gibi geliyor.
Referandum sinyali
Binali Yıldırım anayasa değişikliği ile ilgili referanduma gidilebileceğini belirterek şunları söyledi:
Genelkurmay Başkanlığı’nın Cumhurbaşkanlığı’na bağlanmasıyla ilgili, anayasa değişikliğini başarabilirsek, önce Meclis’te geçmesi lazım, sonra referandumla kapsamlı bir anayasa değişikliği. Ama bunun için Ak Parti olarak sayımız yetmiyor. CHP açıkça bunu uygun görmediğini beyan etti.
Sistem konusunda Ak Parti ile CHP ayrı düşünüyor. CHP parlamenter sistem diyor, AK Parti başkanlık diyor. Onların gerekçesi parlamenter sistemin Türkiye şartlarına daha uygun olması. Her iki sistem de halka sunulabilir. Millete sorarız, millet hangisini tercih ediyorsa. Yeter ki o noktaya getirebilelim.
Bu iş Meclis’e gelecek, oylanacak, 330 üzerinde kabul olursa, referanduma gidiyor. Referandumda vatandaş ya kabul ediyor ya reddediyor. Şöyle bir takvimimiz olabilir, genel başkanlarla yaptığımız görüşmenin amacı şuydu: Bir, OHAL sürecine ilişkin açıklamalarda bulunmak. Çok güzel, verimli görüşme yaptık, her iki parti başkanıyla. Burada tabii onlar bu son KHK ile ilgili biraz endişelerini dile getirdiler, biz de dikkatlice not ettik, düzeltme ihtiyacı olursa her zaman yapabiliriz dedik. Ayrıca o görüşmede anayasa uzlaşmasını beklemeden, ona devam etmekle öncelikli ve acil ihtiyaç olarak daha az maddeyi içeren bir değişiklik konusunda birlikte çalışma kararı aldık. 60 maddenin olduğu çalışma devam edecek, ama onu beklemeden daha küçük bir paket, mesela diyelim ki CHP’nin, MHP’nin, bizim istediğimiz hususları ortaya koyacağız, ortak istediklerimizi tespit edeceğiz, bu maddeler için hemen Meclis’e getirelim diyeceğiz. Biz şu an iki partimizle görüşme yaptık.
Sendika.Org