Maltepe Forumu’nun çağrısıyla bir araya gelenler Beşçeşmeler Meydanı’nda basın açıklaması yaptı. Katliamı kınayan Maltepeliler, “Biz bu karanlığa teslim olmayacağız” dedi
Maltepe Forumu’nun çağrısıyla bir araya gelenler Beşçeşmeler Meydanı’nda basın açıklaması yaptı. Katliamı kınayan Maltepeliler, “Biz bu karanlığa teslim olmayacağız” dedi
Atatürk Havalimanı Katliamı’nın ardından ülke genelinde protestolar devam ediyor. Maltepe Forumu’nun çağrısıyla 30 Haziran’da Maltepe Meydanı’nda bir araya gelenler “Katliamda istikrar, savaşta ısrar istemiyoruz” ve “Üzgünüz, öfkeliyiz, yastayız, isyandayız/Korkmayacağız, yılmayacağız, unutmasyacağız” yazılı pankartlarıyla Beşçeşmeler Meydanı’na yürüdü. Meydanda bulunanların da alkışlarla desteklediği Maltepe Forumu burada yaptığı basın açıklamasında katliamı kınadı, sorumluların istifa etmesini istedi.
Atatürk Havalimanı Katliamı ile ilgili basın açıklaması:
28 Haziran 2016 Salı günü İstanbul Atatürk Havalimanı’nda insanlık bir kere daha katledildi. Sarayın istikrarı bizleri bir kere daha katletti. Yapılan resmi açıklamalara göre saldırıda 42 insan hayatını kaybetti, 200den fazla insan yaralı olarak kurtuldu.
Olaydan sonra yapılan açıklamalar bizlere hiç yabancı değildi. Yine “güvenlik zaafiyeti yoktur” denildi. Yine bizler Ne bir istifa gördük ne de sorumluluk alan bir devlet görevlisi.
Onlar istedikleri kadar kafalarını kuma gömsünler, 42 ölü bedene rağmen güvenlik zaafiyet yoktur desinler.
Biz sorumluluları da katilleri de iyi tanıyoruz. Onlar cihatçı, katliamcı çetelere “bir grup öfkeli genç” diyenlerdir, tırlarla Işide mühimmat taşıyanlardır, “canlı bomba kendini patlatmadan tutuklayamayız” diye açıklama yapanlardır. Sorumlular; ülkemize mülteci kampı adı altında ışid üsleri kuranlardır. Bu katliamın failleri Surucun Ankaranın İstiklalin Sultanahmetin Bursanın failleridir. Bu kadar kanın sorumlusu saraylarda oturanlardır. Yüzlerce koruma olmadan hareket edemeyecek kadar korkaktır onlar.
Fakat artık yeter. Bizler her gün yeni bir terör saldırısıyla uyanmak istemiyoruz. Ülkemiz, dört bir yanında patlayan bombalarla, çatışmalar ve katliamlarla savaş alanına çevrilmiş durumda.
AKP , ülkeyi komşularıyla sıfır sorun sloganından, tüm komşularla savaş durumuna getirmiştir. Suriye`nin iç işlerine karışılarak taraf olunmuş, yönetimin devrilmesi için Suriye içindeki ve dışındaki cihatçı terör örgütlerine önemli ölçüde destek verilmiştir. Tırlarla silah, mühimmat gönderilmiş, savaş derinleştirilmiş, binlerce masumun ölümünde pay sahibi olunmuştur. Bugün ülkemizde bombalar patlatan cihatçı kıyım örgütleri Suriye`ye karşı desteklenmiştir.
Şimdi bu terör örgütleri aynı silahlarla ülkemizde katliamlar yapmaktadır.
7 Haziran Seçimleri sonrasında 400 vekil verilmediği takdirde kaosa alışılmasını isteyen iktidar kaosu yaratmış, Suruç katliamıyla başlayan ve 10 Ekim Ankara Katliamıyla devam eden süreçle birlikte bu terör örgütleriyle iş tutularak muhalefet tümüyle baskı ve şiddetle yok edilmeye çalışılmıştır.
Hiçbir demokratik açıklamaya ve eyleme izin verilmemiş, toplum ciddi olarak korku iklimine sürüklenmiş tam da istedikleri gibi bir “Yeni Türkiye”nin adımları atılmaya başlanmıştır.
Bir yandan ülkemizin dışında ve içinde adı konmamış bir savaş devam ederken diğer yandan da ülkemiz içinde demokrasi dili ve demokratikleşme adımları yerine daha otoriter ve baskıcı bir düzen oluşturulmuştur.
İşte bugünlere gelinirken IŞİD terörünü ülkemize sokarak masumları katlettiren bu anlayış katliamlardan doğrudan sorumludur. İçeride ve dışarıda hem halkımız hem tüm dünya sorumlunun kim olduğunu bilmektedir.
Terör saldırılarını gerçekleştirenler, zemin hazırlayanlar, işbirliği yapanlar ve teröre göz yumarak iktidarını pekiştirenler aynı amaca hizmet etmektedirler. Bu karanlık amaca paralel adımlarla eğitim alanından, toplumsal yaşamın tüm gözeneklerine kadar gericiliği örgütleyenler karanlığın baş sorumlusudurlar.
Biz bu karanlığa teslim olmayacağız. Katliamlara, ölümlere alışmayacağız, normal karşılamayacağız.
Ya emeğin, barışın ve demokrasinin yolunda güzel günlere doğru ilerleyeceğiz ya da karanlığın açtığı yolda yok olacağız. Çağrımız karanlığa karşı direnme çağrısıdır.
Bir kez daha hayatını kaybedenlerin ailelerine ve yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz.
Sendika.Org