Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultay’ı bileşeni 12 kadın örgütü, bulundukları illerin kamu hastanelerini telefonla arayarak hastanede kürtaj yapılıp yapılmadığını sordu
Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultay’ı bileşeni 12 kadın örgütü, bulundukları illerin kamu hastanelerini telefonla arayarak hastanede kürtaj yapılıp yapılmadığını sordu. Aldıkları yanıtlar sonucunda hazırladıkları Kamu Hastaneleri Kürtaj Uygulamaları Araştırma Raporu, kamu hastanelerindeki fiili kürtaj yasağını bir kez daha ortaya koydu
Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultay’ı bileşeni 12 kadın örgütü, bulundukları illerin kamu hastanelerini telefonla arayarak hastanede kürtaj yapılıp yapılmadığını sordu. 12 ili kapsayan çalışma; kadınların, hamileliklerinin 10. haftasına kadar yasal hakları olan isteğe bağlı sağlıklı, güvenilir ve ücretsiz kürtaja, sadece büyük şehirlerdeki birkaç hastanede erişebildiklerini gösterdi.
Ankara, İzmir ve İstanbul’daki 9 hastanede kürtaj yapılıyor
Mor Çatı’nın açıkladığı raporda, görüşme yapılan 184 kamu hastanesinin 74’ünde kürtaj yapılabildiği söylendiği halde, sadece Ankara, İzmir ve İstanbul’daki 9 hastanede yasaya uygun bir şekilde (hamileliğin 10. haftasına kadar, evli ve bekâr ayrımı yapılmaksızın) isteğe bağlı kürtaj yapıldığı bilgisine ulaşıldı. Buna karşılık kadınların diğer illerdeki kamu hastanelerinde ücretsiz ve güvenli isteğe bağlı kürtaj olmaları mümkün değil. Ankara’da kürtaj yapılan üç hastaneden birinde kürtaj olabilmek için kadınların anestezi ücretini ödemek zorunda olmaları da kamu hastanesinde isteğe bağlı kürtaj yapılsa bile bunun ücretlendirilebildiğini gösteriyor.
Kürtaj yapılmayan 76 hastanede, bu tıbbi işlemin gerçekleştirilmemesi, hastanenin fiziki şartlarının yeterli olmaması, kadın doğum uzmanının bulunmaması, doktorların kürtaj yapmayı reddetmesi şeklinde gerekçelendiriliyor. Araştırma yapılan bazı illerde, kürtaj yapılmaması hastane görevlilerince,
Bunun yanı sıra bazı görevlilerin, kürtajın “yasak” olduğu için yapılamayacağı şeklinde yanlış bilgi verdiği de görülüyor. Antalya’daki bir hastanedeki görevli, “Kamu hastanelerinde kürtajın yasal olmadığı ve ancak anne sağlığını tehdit ediyorsa yapılabildiği”ni söylerken Muğla’daki dört hastanedeki görevli, yönetmelik ve/veya savcılık kararı olmadan kürtaj yapılamayacağını belirtti. Yine Muğla’da bir başka hastanede görevli, “Yasa değişti, sağlığı tehdit eden bir durum yoksa kürtaj yapamıyoruz” dedi. Ankara’da bir hastanede “Evli olmayan kadınlara kürtaj yapılmıyor mu?” sorusuna “Yok, tabii yapılmıyor, zaten yasaklı olan bir şey şu anda”cevabı verilirken bir diğer hastanede de kürtajın hiçbir şekilde yapılmamasına“Sonuçta Bakanlıktan gelen bir emir bu” şeklinde açıklama getirildi.
65 kamu hastanesinde ise kürtaj yapılıyor fakat yasada belirtilen prosedürler (10 haftaya kadar olan hamilelikler için evli ise eşin imzası, evli değilse nüfus cüzdanı örneği istenmesi) dışında başka şartlar öne sürülüyor; ücretsiz ve güvenli kürtaj hakkına ulaşım zorlaştırılıyor. Hastanelerin yasada yer almayan şartları öne sürüyor olmaları, fiili kürtaj yasağının başka bir yüzü olarak kadınların önüne çıkıyor. Özellikle fetüs sağlığı üzerinden koyulan şartlar ve sınırlamalar kadınların kararını ve sağlığını göz ardı eden bir politikanın olduğunu ortaya koyuyor:
Sağlık Bakanlığı 05.02.2015 tarihinde Mor Çatı’nın İstanbul’daki hastanelerde kürtaj uygulamalarına ilişkin araştırmasına cevaben açıklama yapmış ve “10 hafta sonuna kadar tıbbi bir zorunluluk olmadan isteğe bağlı olarak gebeliğin sonlandırılmasının Bakanlığımıza bağlı hastanelerde yapılmasında herhangi bir kısıtlama bulunmamaktadır.” demişti. 11 kadın örgütünün katılımıyla genişletilen bu araştırma Bakanlığın açıklamalarının aksine kadınların ücretsiz, güvenli ve erişilebilir kürtaj haklarının engellendiğini ve yasada her hangi bir değişiklik yapılmamış olmasına rağmen hastanelerin keyfi olarak kürtaj yapmadığını, kürtaj kararının kadınlara bırakılmadığını, kadınlara hastane görevlileri tarafından yanlış ve eksik bilgi verildiğini gösteriyor.
Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı Bileşeni Örgütleri tarafından hazırlanan Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
Sendika.Org