İzmir’in Urla İlçesi’nde, Tayyip Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen işadamı Mustafa Latif Topbaş’ın yaptırdığı, Erdoğan’ın da tatilini geçirdiği Hacılar Koyu’ndaki villaların bulunduğu bölgede SİT değişikliğiyle ilgili iptal kararı verildi

Tayyip Erdoğan’ın tatilini geçirdiği İzmir Urla’da villaların bulunduğu Hacılar Koyu, birinci derece SİT alanından yapılaşmaya izin veren 3’üncü derece doğal SİT alanı satatüsüne geçirildi. Bu duruma tepki gösteren yaşam savunucuları 1’inci Derece Doğal Sit Alanı içerisinde bulunan 200 hektarlık alanın ‘Sürdürebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı’ olarak tescil değişikliği yapıldığını ve işlemin iptali istemiyle dava açtı. İzmir 2’inci İdare Mahkemesi ise bölgedeki incelemelerinden sonra bilirkişi heyetinin açıkladığı rapordaki olumlu görüşe rağmen SİT derecesinin değiştirilmesine ilişkin karar için yürütmeyi durdurdu. Ancak 2’inci İdare Mahkemesi’nin verdiği yürütmeyi durdurma kararına, hem SİT derecesi değişikliğini yapan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, hem de villa sahipleri, Bölge İdare Mahkemesi’ne itirazda bulundu. İtiraz sonucu Bölge İdare Mahkemesi geçen Ağustos ayında yürütmenin durdurulması kararını kaldırdı

İptal başvurusunu esastan görüşen İzmir 2’inci İdare Mahkemesi ise yapılaşmaya izin veren SİT değişikliğini iptal etti. Mahkeme kararının sonuç bölümünde, şu ifadeye yer verdi:

Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporunun parseller yönünden Danıştay incelemesinden geçerek kesinleşmiş yargı kararının birlikte incelenmesi sonucu; ekolojik yaşam dengesinin sağlanabilmesi amacıyla dava konusu parseller ile çevresinin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği, bilirkişilerce 1. derece sit özelliğini yitirdiği tespiti yapılan parsellerin, insan müdahalesi sebebiyle bu özelliğini yitirmesi ve bu durumun (insan müdahalesinin) sit derecesini düşürme sebebi olamayacağı, aksi halde tüm tescilli alanlara insan müdahalesinin teşvik edilmiş olacağı, bunun da koruma hukukunun varlık sebebiyle bağdaşmayacağı, dolayısıyla uyuşmazlığa konu parsellerin içinde yer aldığı alanın bir bütün olarak sahip olduğu özellikler dikkate alındığında, anılan parsellerin doğal sit derecesinin düşürülmesi için hukuki bir sebep bulunmadığı, bu sebeple dava konusu taşınmazların sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı (3. derece doğal sit) olarak belirlenmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Kaynak:DHA